Zincir Marketler İsterse

Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak açıkladı; "sebze meyve fiyatlarındaki artışı saymazsak ocak ayında enflasyon oranı eksilerde kaldı, yani enflasyon  sıfırın altına indi”. Eyvallah doğru. Enflasyonu aylık yüzde birin üzerinde tutan, sebze- meyve fiyatlarındaki yükseklik. Hatta sebze- meyve fiyatlarını dizginleyebilirsek, enflasyon büyük oranda düşecek,  önümüzdeki aylarda olmazsa bile önümüzdeki yıl enflasyon tek haneli rakamlara inebilecek. Burada zincir marketlerin rolüne işaret etmek istiyorum.

   Evet, gıda piyasasını belirleyen zincir marketlerdir. Her alışlarında binlerce ton gıda maddesini birlikte alıyorlar, üreticileri peşlerinde sürüklüyorlar. Üreticilere önceden avanslar vererek hasattan önce çiftçiyi ve üreticiyi bağlıyorlar, üreticinin elindeki malı önceden kapıyorlar. Avans alan üretici yıl boyunca zincir marketlere çalışıyor. Bu durum üretici için de bir sigorta ve alım garantisi oluyor. Dolayısıyla zincir marketler piyasayı istediği şekilde oynayabilirler. İsterlerse ucuz mal satarak tüketiciyi kazandırırlar, üreticiler de satış garantisi olduğu için kazanır, dolayısıyla tüm millet kazanır. Marketler isterse bütün aracıları aradan çıkarıp üreticiden tüketiciye köprü olurlar. Burada tüketici ucuz ve taze gıda maddesi bulur, üretici de satış garantisine kavuşur. Dolayısıyla zincir marketlerin faydalarını göz ardı edemeyiz. Sadece biraz vicdanlı olmaya davet ediyoruz. "Önce millet ve memleket, millet varsa biz varız” demelidirler, devleti denetlemek zorunda bırakmamalıdırlar.

    Sebze- meyve fiyatlarını düşürmek de yükseltmek de zincir marketlerin elinde. Bugün de bu fiyat oynaklığının, bu fiyat şişkinliğinin altında onlar var. Zincir marketler çok iyi niyetli olurlarsa, Sayın Bahçeli'nin dediği gibi önce memleketim ve milletim derlerse, "millet soyulmasın, fiyatlarda istikrar olsun,  siyasetçiler de bundan kendilerine pay çıkarmasın” derlerse, yazdan -bahardan avans vererek üreticinden ucuz aldığı gıda maddelerinin fiyatını düşürebilirler.  Hatta diğer gıda maddelerinden kazanırken, gerekirse sebze- meyve fiyatlarını piyasanın altında tutarak bir buradaki zararını diğer kazançlarından sübvanse edebilirler. Ama maalesef bu iyi niyeti çok göremiyoruz ve hükumeti adeta tanzim satış mağazalarına mecbur ediyorlar. Zincir marketler isterlerse üretici fiyatlarına sadece ulaşım masrafını katarak sebze ve meyveleri satabilirler, böylece müşterilerinin sayısını artırabilirler, sürüm yaparak diğer gıda maddelerinden daha fazla kazanabilirler.

     Evet, buradan çağrıda bulunuyoruz. Bu memleket bir gemi, batarsa hep birlikte batarız. Bugün tüketici iki kilo alacağı sebzeyi bir kilo alarak bütçe dengesini korumaya çalışıyor. Dolayısıyla tüketim azalıyor, burada da üretici ve satıcı kaybediyor. Şu bir gerçek ki, ucuz satan sürüm yaparak daha çok kazanır. Pahalı satan tüccar daha az satar, müşteri kaybeder ve dükkanı kapatmak zorunda kalır.

    Akıllı marketçi sebzeyi bugünlerde ucuz satarak müşteri çoğaltır, buradaki kardan zararını başka mallarından telafi eder. Görüyoruz, zincir marketler müşteri kazanmak için zaman zaman indirimli- kampanyalı satışlar yaparlar. İşte tam sırası; biberi, domatesi, patatesi, soğanı, ıspanağı bugünlerde zararına satsınlar, diğer mallarından kazansınlar ve müşteri toplasınlar.

       Evet, bu yıl sebze- meyve fiyatlarının artmasında üretimin azalmasının, hortumların, hava şartlarının ve hastalıkların da rolü var. Üreticiler desteklenmeli ve üreticiler kooperatifler kurmalı, güç birliği yaparak direk pazarlara ulaşmalıdırlar. Zincir marketlere karşı daha dik durmalı ve pazarlık gücüne sahip olmalıdır. Üretici kazanırsa daha çok üretir, daha çok sebze- meyve olur ve fiyatlar da kendiliğinden iner.

     Sonuç olarak zincir marketleri tekrar vicdana davet ediyoruz. Bu milleti soyarak kazananlar iflah olmazlar. Görüp de alamayanlar beddua ederler. Hükumet de bu marketlerin yönetimleriyle iyi diyaloglar geliştirmeli ve sebze-meyve fiyatlarını dizginlemelidirler. Şu alevli günleri atlatırsak, alınacak önlemlerle önümüzdeki sene bu fiyatlar bu kadar artmayacaktır. Açıklandığına göre Hükumet seraların modernleşmesine, verimli üretime destek verecektir. Meyve- sebze üreticisini daha çok destekleyecektir. Hele yeşillik dediğimiz marul, maydanoz, tere, ıspanak gibi sebzeler memleketin her bölgesinde basit örtüler altında yetiştirilebilir. Şehir kenarlarında, köylerimizde, hatta evlerimizin arka bahçelerinde yeşillikleri, tere, pırasa, yeşil soğan ve ıspanağı yetiştirebilmeliyiz. Ne yazık  ki son yıllarda tembelleştik, her şeyimizi pazarlardan, marketlerden almaya başladık. Arka bahçe üreticiliğine yeniden dönmeliyiz. Aksi halde bir tutam marulu- maydanozu 5-6 liraya almaya devam ederiz.


Yazarın Diğer Yazıları