ŞEHİDİ ÇOK BİR MİLLETİZ

Dünyanın en stratejik bölgesinde kurulan, iklimiyle, konumuyla, yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle en verimli topraklara sahip olan ülkemiz, tarih boyunca hep göz dikilen, kıskanılan bir ülke olmuş, bu toprakta kurulan devletler hep tetikte ve uyanık durmak zorunda kalmıştır. Dünyanın incisi konumundaki Anadolu yarımadası tarih boyunca hep kanlı savaşlara sahne olmuştur. O yüzden bu topraklarda kurulan son devlet Türkiye Cumhuriyeti de hep tetikte olmuş, büyük ordular beslemiş, silaha yatırım yapmış, yaşamak ve bölünmemek için hep şehit vermiştir. Bu ülke her yıl gelirinin büyük bölümünü askere ve silaha harcamıştır. Son yıllarda bu harcama daha da artmış, yüzde yetmiş civarında kendi silahını üretmeyi başarmış, ürettiği silahları kullanmaya başlamıştır.

Evet, bu topraklarda dökme suyla değirmen dönmez. Bağımsız olmak ve güvende kalmak için kendi silahını kendin yapmak zorundasın. Bir milletin yaşaması ve bağımsız olması için gıda ve silah şarttır. Bütün ülkeler gıdasını ve silahını önce kendisi için üretir ve fazlasını satar. Özellikle silah teknolojisini hiçbir ülke değer ülkelerle paylaşmak istemez ve kendisinde saklar. Tıpkı güreşçi gibi bildiği son oyunu rakibini yenmek için kullanır.

Bir milletin şehit olmaya hazır askeri yoksa silahı da çok işe yaramaz. Bu kıymetli topraklar, bu onlarca medeniyetin gelip geçtiği açık müze diyebileceğimiz bu Anadolu yarımadası, bin yıldır Türk milletinin elinde kalmaya devam ediyorsa, büyük bir medeniyet kurarak üç kıtaya buradan yayılmışsak, verdiğimiz şehitlerin kanları sayesindedir. Yani bu topraklar şehit kanıyla alınmış, sulanmış, yoğrulmuş, şehit kanıyla yaşayacaktır. Altında şehitler, üstünde şehitliğe aday gençler sayesinde bu topraklar bizimdir ve bizim olmaya devam edecektir. Şehit kanını ifade ettiği için bayrağımızın rengi kırmızıdır.

Evet, şehitliğe aday, koşa koşa askere giden bir gençliği diri tutmak için eğitim sistemimizde şehitlik hep anlatılmalıdır. Şehitliğin önemini, faziletini, ahretteki derecesini gençlerimizin ruhuna adeta zerk etmeliyiz. Elhamdülillah bugüne kadar cepheye gönderecek asker sorunu yaşamadık. Ülkemiz beka sorunu yaşadığı, bölünme tehlikesiyle karşılaştığı anda milyonlarca gencimiz askerlik şubelerine koşmuş, asker olmak için sıraya girmiştir. Bugünlerde profesyonel- paralı askerliğe ilgi çok olsa da, insanımız çağrıldığı anda asker olmaya yine hazırdır.

Dinimizde şehitlerin derecesi, peygamberlerden hemen sonradır. Şehadet yani şehitlik kul hakkından başka bütün günahları siler. Şehit olan insan, şehadet anında hiç acı çekmez, belki sinek ısırması kadar bir acı yaşar. Şehit, şehadet anında cennetteki makamını görür, o yüzden şehit denmiştir. Şehidin ruhu cennette uçan, cenneti seyreden bir kuşa dönüşür. İnancımıza göre, şehit bedenen ölmüş olsa da aslında diridir, Rabbimizin yanında rızıklanır. Yani şehitlerin dünyayla irtibatı devam eder. Zaman zaman bedenlerine bürünerek melekler gibi cephelerde görünürler. Şehitler kıyamet gününde üzerlerinde kanlarıyla gelecekler ve insanla onları tanıyacak ve sevdiklerine şefaat edecekler. O yüzden şehitler yıkanmazlar ve kanlarıyla defin edilirler.

Hadis-i şeriflerden anlıyoruz ki, sadece cephede- savaşta ölenler şehit değildir. Bu dünyada şehit muamelesi yapmadığımız, yıkayarak gömdüğümüz başka şehitler de vardır. Hadis-i şeriflere göre, "Allah yolunda savaşırken öldürülen en yüksek dereceli şehittir. Yine Allah için yapılan bir iş esnasında, örnek olarak sağlık ve eğitim hizmetinde ölen de şehittir. İmanlı olmak şartıyla kanser ve ishal gibi karın hastalığından ölenler, taun gibi bulaşıcı bir hastalıktan ölenler, suda boğularak ve yanarak ölenler, göçük altında kalarak ölenler, doğum yaparken ölenler şehittir.

Hasılı şehidi bol bir milletiz. Kovid- 19'dan ölenlerimiz de inşallah şehittir. Son yüz yıldır büyük savaşlar görmesek de, terörden dolayı, depremlerden dolayı, bulaşıcı hastalıklardan dolayı çok şehit verdik. Yakınlarımızın şehit olarak ölmesi, ona inanmamız bizim en büyük tesellimizdir. Şehitlerimizi siyasete alet ederek onların ruhunu üzmeyelim. Bu topraklarda şehitlerimiz hurmetine yaşadığımızı unutmayalım. Rabbim şehitlerimize rahmet etsin. Bizlere de şefaatlerini nasip etsin.


Yazarın Diğer Yazıları