Arıyorum

Adem (a.s) yaratıldığı zaman cennette; yanı başında kendi gibi insan ama kendine benzemeyen birini gördü; ilk konuşma:

-Sen kimsin?

-Ben Havva'yım

-Allah seni niçin yarattı?

-Senin ben de benim sen de huzur bulmam için...

Birbirlerinin huzur mekânı olması gereken çiftler neyi kaybetti ki; evler muhteşem hapishanelere döndü... Herkes evlenene kadar Leyla ile Mecnun bir Kerem bir Aslı...

Sosyal medyadan her gün "daha ne olabilir ki” diyeceğimiz evlilik tekliflerinin taklidi ile başlayan; abartılı nişan, kına ve düğün organizasyonları ile devam eden bir tüketim çılgınlığı... Eşyalar belki 10 kişinin rahatça yaşayacağı tarzda... Ama eve bir kişi misafir gelse boşanma sebebi... Yüzüğünü, kahvaltıda yediği tostu, kapısının paspasını bile tüm dünya ile paylaşan bu nesil, birbirlerinin gözlerine bakmayı unuttu... Tüketim en başta o kadar hızlı başlamıştı ki; birkaç yılda daha düğünün masrafları bitmeden aradaki o muazzam aşk! Bitiverdi... "Ben bir Yusuf'la evlendim” zannedenlerin feryadı "eşim tam bir Âsiye hatun" diyenlerin hayal kırıklığına karıştı... Birbirlerine değil telefonlarına bakan, seven değil, katlanan; her bireyin kendi hayatını yaşadı birliktelikler oluştu... Gelin tekrar başa dönelim; eşlerin birbirini kapıda karşıladığı; sevgi ve hayranlıkla beklediği, birbirlerinden güç aldığı o güzel günlere...

"İki eş birbirinin gözlerinin içine bakarak ülfet etse küçük günahlar aradan dökülür gider” buyuruyor gül nebi...

Reklamını değil aslını koruduğumuz mutluluklar üretelim... Bizim çocuklarımız da anlatsın kendi nesline... "Benim annem pırasayı çok severdi ama babam sevmiyor diye hiç pişirmezdi... Babam; anneme güzel şiirler okurdu... Sevdiği çiçekleri sulardı" diye... Birbirimize sesimizi değil, kalp atışlarımızı yükselttiğimiz bir evlilik için hadi yeniden başlayalım...


Yazarın Diğer Yazıları