NEME LÂZIM

Annemi ziyaret edip çıkmıştım, arabaya bindim ve gitmek için yolu kontrol ettim. İşte; tam orada idiler. Biri kız, biri erkek iki öğrenci; duvarın kenarına üstelik okullarının yanındaki sokakta oturmuş sigara içiyorlardı. Yaşları 13-14 ya var ya yok... önce "hiç seslenmeden gideyim” dedim. Çünkü ne zaman insanları dinlesem; "gençlere de hiç laf söylenmiyor, hemen ters bir cevap veriyorlar” diye şikayet ediyorlardı. Ama sonra bir kötülüğü engellemek varken niye bundan vazgeçtiğimi sordum kendime. Arabamı durdurdum ve pencereyi açarak güzel kızı yanıma çağırdım. Çünkü sigara onun ağzında idi tek olarak utandırmadan yüreğine ulaşabilirsem daha etkili olur belki dedim.

--"Biliyor musun seni görünce içim yandı. Benim kızım gibisin dedim. Ama bu güzel güzün, gencecik ciğerlerin şu elindeki sigara yüzünden her gün daha kötü olacak; sana yazık değil mi kuzucum... Lütfen henüz taze iken yarayı temizle ve vazgeç bundan...

Kız yüzüme biraz mahcup, biraz şaşkın baktı ve "inşallah ablacığım” dedi...

Ayrıldık. Biliyordum hemen bırakacak değildi tabii ama en azından bu ülke için değerli bir evlât olduğunu hatırlatmıştım ona... Nemelâzım deyip, geçmemek te bir çabaydı sonuçta...

Kanunî Sultan Süleyman, sütkardeşi Yahya Efendi ye bir pusula göndermiş, ona Osmanlı Devleti'nin yıkılmasına yol açacak sebeplerin neyin olduğunu sormuş.

Yahya Efendi, padişahtan gelen bu tezkereyi okuduktan sonra, aynı kağıdın arkasına:

"Neme gerek kardeşim” sözünü yazmış, geri göndermiş.

Kanunî, bu cevaba bozulmuş ve ilk fırsatta Yahya Efendi'nin Beşiktaş'taki dergâhına gelerek:

-Aşk olsun ağabey; sana çok kritik bir soru sordum, cevap bile vermemişsin! Diye sitemde bulundu. Yahya Efendi:

- Olur mu? Sorunun cevabını verdim, deyince Kanunî:

-Teskerenin arkasına " Neme gerek " yazıp yollamışsın, cevap yoktu kâğıtta... dedi. Yahya Efendi!

- Aradığın cevap oydu işte Sultanım devletin yıkılma sebebini soruyordun. Bir devlette ve millette "neme lazım” düşüncesi başlar ve yayılırsa ; o memleket yıkılmaya başlar.

Her gün bir sürü kötü şeye tanık oluyoruz hepimiz. Ama bir o kadar da iyilik seyrediyoruz. Bir köpeğin dört köpek yavrusunu kucağında, yanında tutuşunu seyrediyor gözlerim. Umut doluyor kalbim.

Columbia Üniversitesi Rektörü Bütler; öğrencilerine yaptığı bir konuşmasında şöyle der:

"Dünya üç grup insandan oluşur:

- Bir şeyi ortaya çıkaran ve yapan küçük ve seçkin grup

- Bir şeyin yapılmasını seyreden daha büyükçe bir grup

- Ne neyin olup bittiğini bilmeden yaşayan muazzam bir kalabalık...

O yüzden biz seyretmek ya da neme lazım demek yerine iyilik duvarına bir tuğla koyalım. Devamı hep gelecektir...


Yazarın Diğer Yazıları