Köşe Başından Hak Ehline

Geçenlerde Selçuklu ilçemizin, Bosna Hersek Mahallesi’nde bir köşe başında 6-7 yaşlarında bir çocuk mendil alır mısın abi ? diye gözümün içine bakarak sordu. Bende cebimdeki bozuklukları verdim ama mendili almak istemedim. Çocuk ısrarla : ‘Abi vallahi olmaz, al bunu’ diye zorla mendili elime tutuşturdu.
6-7 yaşlarında bir çocuğun bu denli hakkı gözetmeye verdiği önemi gözümün önüne getirdikçe yazıklar olsun bize, şu yaştaki çocuk kadar olamayan insanlarla aynı ülkenin aynı havasını soluyoruz diye söyleniyorum.
Yazıklar olsun bize, o çocuğun gözettiği hakkı biz bu ülkenin her karış toprağına nakşedemedik. 
Yazıklar olsun bize, devletin imkanlarıyla devlete karşı hendek kazanlara yerelde ve genelde seçilmenin yolunu açtık.                                                        
Yazıklar olsun bize, bu milletten alınan helal vergilerden, Kandil’den izinsiz hareket etmeyenlerin maaşlarını ödedik.                                                                                       Yazıklar olsun bize, devlete kumpas kuranların adamlarını üç ay hapis yatırıp serbest bırakan mahkemelerin hizmet vermesine engel olmadık.           
Yazıklar olsun bize, zamanında başörtüsüyle üniversitelere alınmayan ablalarımızın haklarının iadesini sağlayıp, şimdinin başörtülü üniversite öğrencilerine başlarında taşıdıkları ayetin önemini anlatamadık.
Vallahi Allah hesabını soracak, ‘o köşe başında mendil satan çocuğun niye o duruma düşmesini engellemediniz’ diye.
Vallahi Allah hesabını soracak, ‘Kandil’den izin almadan hareket etmeyenlerin meclise girmesine ve devletin kasasından para yemelerine niye izin verdiniz’ diye.
Vallahi Allah hesabını soracak, ‘devlete kumpas kuranların adaletsiz kurullar tarafından serbest bırakılmasına neden göz yumdunuz’ diye.
Vallahi Allah hesabını soracak, ‘başında ayet taşıyan kızlara, bu örtünün önemini neden anlatmayıp, üniversite şenliklerinde erkeklerin omuzlarında dolaşmalarına müsaade ettiniz’ diye.
Hani derler ya ; ‘öbür tarafta yatacak yerimiz yok’ diye. İşte tam o noktadayız. Zurnanın zırt dediği yerdeyiz.
Son mazlumun hakkını, son zalimden alana kadar mücadelesi bitmeyecek olan Reis’in yanında yer almak zorundayız.
Bu ümmet için dünyaya kafa tutan, ‘siz hepiniz ben tek’ diyen Reis’in mücadelesine destek vermek zorundayız.
Devlete karşı boş ahkam kesenlere ‘sorun bakalım kaç kilo geliyorlarmış’ diyen Reis’in o şahısları kantara sırayla bindirdiği anlara eşlik etmek zorundayız. 
Maddeleri çoğaltabiliriz. Ama mesaj net : Bu adam hak ehlidir.
Biz bu adamın mücadelesine, davasına, yaptıklarına, yapacaklarına sonuna kadar destek vermek zorundayız. Anlatıp, yaymakla mükellefiz.
Destek vermeyip, Ebu Cehil’ in safında yer alanlara hatırlatın : Her kim Rabb’ine suçlu olarak varırsa, şüphesiz ki ona cehennem vardır. Orada ne ölür, ne de dirilir. (Taha Suresi / 74)
Son söz : Vallahi Allah hesabını sorar…

Yazarın Diğer Yazıları