Geçenlerde Ahmet Hakan "oyumu vereceğim Cumhurbaşkanını açıklıyorum” diye bir yazı yazdı. Ben de "Benim Cumhurbaşkanım kim olmalı?” diye bir soru sorayım ve cevabını maddeler halinde vereyim dedim. Belki birilerine de tüyo vermiş olurum:
Evet, benim Cumhurbaşkanım başta cesur ve çatal yürek olmalı, Türk'ün tarihteki cesaretini ruhunda, genlerinde taşımalı. Zira netameli bir coğrafyamız var ve bu coğrafyaya cesur bir cumhurbaşkanı gerekir. Bu topraklarda yaşayanların cumhurbaşkanı cesur olmalı ki, birileri üzerimize gelme cesareti bulamasın. Cesaret, maceracı olmak değil, gerektiği zaman risk alabilmek, ölümü öldürmek, Allah'tan başka hiç bir güçten korkmamak demektir.
Benim Cumhurbaşkanım daha önce geldiği yüksek makamlara paraşütle inenlerden olmamalı. Tırnaklarıyla kazıyarak, tırmalayarak, alnını terleterek ve milleti ikna ederek gelmeli. Okullarda sınıf başkanlığından başlayarak, ilçe ve il başkanlıkları yaparak, gençlik teşkilatlarında ve sivil toplum örgütlerinde görev alarak, yerel idarelerin ve siyasi partileri her kademesinde bulunarak gelmeli, halkını tanımalı, sorunlarını bilmeli, çekirdekten siyasetçi olmalıdır. Zira siyasette başarılı olanlar hep çekirdekten gelenlerdir.
Benim Cumhurbaşkanım bizden biri olmalı, halkın tüm değerlerini, erdemlerini, kültürel zenginliğini, inançlarını ruhunda taşımalı, yaşamalı ve temsil etmelidir. Zaman zaman halkın camisinde görünmeli, cenazesine omuz vermeli. Camilerde sadece seçim süreçlerinde bulunmamalı, riyakar olmamalı, dini siyasete alet etmemelidir.
Benim Cumhurbaşkanım bilinmeyen, tanınmayan, olduğu gibi görünmeyen, göründüğü gibi olmayan, kuşku duyulan gizemli biri olmamalı, bıraktığı eserleriyle, yaptığı hizmetleriyle, tuttuğu sözleriyle, gösterdiği samimiyetiyle bilinmeli, tanınmalı ve güven vermelidir. Yaptıkları yapacaklarının teminatı olmalıdır.
Benim Cumhurbaşkanım yerli ve milli olmalı. İmanıyla, ameliyle ve emelleriyle bu topraklara ait olmalı, dışarıyla bağı ve bağlantıları bulunmamalı. Kendine özgüveni yüksek olmalı, Avrupalı ve ABD'li liderler karşısında ezik, korkak, pısırık ve el-pençe duranlardan olmamalıdır. Kur'an'ın ifadesiyle "mümin kardeşlerine karşı merhametli, kafirlere karşı sert- şedid” olmalı.
Benim Cumhurbaşkanım iyi bir aile babası olmalı, genç nüfusu artırıcı politikaları olmalı, kendi çocuğu olmalı, ailesine düşkün olmalı, aile yönetiminden ülke yönetiminin ipuçlarını vermeli.
Benim Cumhurbaşkanım saraylarda, yalılarda, köşklerde el-bebek, gül-bebek yetişmiş olmamalı, kenar bir mahallede orta veya düşük gelirli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmeli, halkın her türlü yokluğunu, yoksulluğunu, sıkıntısını yaşamış ve tatmış olmalıdır.
Benim Cumhurbaşkanım tarihi iyi bilmeli ki geçmişten dersler alarak geleceğe yürümeli, bu milleti muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarmalı. Zira geçmişten güç ve ilham almayan geleceği kuramaz. Geçmişin acı tecrübelerini bilmeyen geleceğe doğru istikamet çizemez, düşmanın tuzaklarını, kötü niyetini göremez.
Benim Cumhurbaşkanımın projeleri olmalı, hayalleri, hedefleri ve vizyonu olmalı, bu hedefleri gerçekleştirmek için birikime sahip olmalı, büyük düşünmeli, büyük projelere imza atmalıdır.
Benim Cumhurbaşkanım Türkçemi en güzel şekilde konuşmalı, hitabet sanatında mahir olmalı, beni etkilemeli, heyecanlandırmalı, benim gönül tellerime dokunmalı, beni motive etmeli, bana yeni ufuklar çizmeli, beni arkasından sürüklemelidir.
Benim Cumhurbaşkanım hem cephede hem masada kazanmalı, bu milletin kazanımlarından asla taviz vermemelidir. İmza koyduğu veya koyacağı her anlaşmada hep kazanan olmalı, kanımızla kazandığımızı masada kaybettirmemelidir.
Benim Cumhurbaşkanım kucaklayıcı ve insan sevgisiyle dolu olmalı, "yaratılanı severim Yaratandan ötürü” demelidir. Hiçbir vatandaşını dininden, dilinden, etnik aidiyetinden ve siyasi düşüncesinden dolayı ayırmamalı, herkesi bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak görmeli, özellikle inanç ve fikir özgürlüğüne sonuna kadar bağlı olmalı, demokrat tavrıyla, hoşgörüsüyle öne çıkmalıdır.
Benim Cumhurbaşkanımın yönü hem doğuya hem batıya dönük olmalı, doğunun ahlak ve irfanına, batının bilim ve teknolojisine talip olmalıdır. Batıyı körü körüne taklit etmemeli, tercümeci olmamalı, Doğunun da yanlışlarını görmelidir.
Benim Cumhurbaşkanım taklitçi, özentili, kompleksli olmamalı, "Türk isterse yapar” demeli, insanlık aleminde Müslüman Türkün asaletini temsil etmelidir.
Benim Cumhurbaşkanım vefalı olmalı, oyunu aldığı insanları hiç unutmamalı, bu milletin hakimi değil hizmetkarı olmalıdır. Halka tependen bakan, sadece seçimlerde halka minneti olan kibir abidelerinden olmamalıdır.
Hasılı benim Cumhurbaşkanım bizden biri olmalı, benim gibi Ramazanlarda fakirin yer sofrasına oturmalı, benim gibi inanmalı, benim düşüncelerime saygı duymalı, benim acılarımı ve sevinçlerimi yüreğinde hissetmeli, şehitlerin taziyelerinde Kur'an okumalı, şehitlerin gerideki ailelerini emanet olarak görmelidir. Özetle davam davası olmalıdır.
Her halde kimi tarif ettiğim anlaşılmıştır.
