Siyaset Konuşmanın ‘Raconları’

Bizim milletimiz her konuda doğuştan uzmandır: ekonomi, spor, tarih, din... Ama en çok da siyasetten anlar. Kahvehaneler, berberler hakikatte kısa süreli derslerin verilmesi için kurulmuş mini amfilerdir. Bizim için siyaset, ülkeyi 4 yıllığına yönetecek kişilerin seçilmesi kadar asla basit değildir. Bizim için siyaset vatan meselesidir, namus meseledir, din-iman meselesidir. Bu yaşıma geldim daha sıradan bir seçim görmedim:

Bu seçim başka…

Bu seçim Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi.

Bu seçim hayat memat meselesi.

Bu seçim Türkiye'nin beka sorunu.

Bu seçim, bu seçim…

Leyleğin ömrü lak lak ile geçermiş. Bu cümlelerden birini kuranla zinhar siyaset konuşmam. Zira hemen kendini, maksadını eleveriverir. Belli ki zatıâlinin amacı sohbet değil, size bir şeyler empoze etmeye çalışmak. Bu yaşıma geldim bir şey öğrenemedim, senin hamasi nutuklarından öğreneceğim öyle mi? Hadi bakayım, voltan seni bekliyor, çok bekletme.

Siyaseti öyle her önüne gelenle konuşursan canın sıkılır, kafan ağrır, kavga çıkar... Hiç olmadı vaktin ölür. Siyaset öyle herkesle konuşulmaz, onun da bir "raconu” vardır. İste siyaset konuşmanın raconları:

  1. Karşınızdaki vatan, millet; din, iman nutukları atmayacak; konu namus meselesine dönüştürülmeyecek.
  2. Bilgisi olacak. Oradan buradan duyduğu bilgi kırıntılarını tavuk yemler gibi önünüze saçmayacak.
  3. Bir partiyi savunma yahut yerme derdinde olmayacak. Takdir de edecek, tenkit de...
  4. Konuşmada kimse vatan haini yahut "gâvur” ilan edilmeyecek.
  5. Sıkışınca, cevap verilemeyince konudan konuya atlanmayacak; bir konu bitirilmeden diğerine geçilmeyecek.
  6. Destan yazmayacak, gazel okumayacak. "Yeter artık!” diyip susmasını bilecek. Tadında bırakıp uzatmayacak.

Karşınızdaki bunları becerebiliyorsa ne âlâ… Aksi takdirde karşınızdaki kişiyi kendi çukurunda serbest bırakın. Sizinle tatmin olmasına, kinini üzerinize kusmasına müsaade etmeyin! Bırakın o ihtiyacını tuvalette gidersin. Sizde değil…

Hadi yazımızı güzel bir latife ile bitirelim. Bir genç, arif bir kişiye "Efendim mutluluğun sırrı nedir?” diye sorunca bilge kişi "Cahille tartışmamaktır evladım.” der. Genç adam "Aman efendim, bu kadarcık olur mu hiç!” diyince bilge kişi "Haklısın evladım!” der. Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları