SUYUMUZ BİTİYOR!
FİTRE (SADAKA TÜL FITR)
HEDEF NEDEN MOSKOVA?
Hizmet istemeyen insanlar
Ramazan’da Su İçmeyi Unutmayın
FİLİSTİN’İN MEHMET AKİFİ İBRAHİM TUKAN
Dünya Telaşı
Buen Vivir
YARA
ÇANAKKALE GEÇİLDİ Mİ?
İFTAR VAKTİNİN FAZİLETİ
RAMAZAN AYINDA SAĞLIKLI BESLENME
Bu kadarı da olmaz! Etliekmek 180 TL olur mu?
İRAN NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
CHP NEDEN İKTİDAR OLAMADI, OLAMIYOR?
Yıl 1990 HAZİRAN AYININ sonlarıydı İlk haccımız olduğu için meraklıydık, Mekke’ye gelen hacılarla, tanışmak,anlamak, görüş ve düşünceler i paylaşmak. dilimiz çok iyi değildi fakat yine de yarım yamalak bir Arapça, biraz da Tarzanca bütün aklımıza gelenleri soruyorduk. Derken hac günleri rüzgar gibi akıp gidiyordu.
Üç kişilik bir arkadaş gurubuyla yazıldığımız için sürekli üçümüz beraber hareme gidip geliyor bütün ibadetlere beraber gidiyorduk. bir gün akşam namazı için biraz erken harem e dahil olduk ,namaza bir saat falan varken tavafımızı yaptık ve Kâbe ye sıfır üçümüzde seccadelerimizi serdik bağdaş kurduk oturduk. namaz vaktini beklemeye başladık.vakit yaklaştıkça yerler dolmaya başladı derken yan gözle acaba yer veren olur mu diye bakan hacılar la göz göze geliyorduk,bizim arkadaşlar biraz rahat sever olduklarında n pek rahatlarının bozulmasını istemiyorlardı. birde baktım tavaftan çıkmış geriye çıkmakta zor, yer isteyen iki yabancı gözüme takıldı arkadaşlarıma yer açın dedim onlarda isteğimi makul karşılayıp diz çöker duruma gelince 3 seccadelik yere beş kişi namaz kılabilecek bir konuma geldik.
Hoş beş selamdan sonra nereli olduklarını ve ne işler yaptıklarını sorduk. isimlerini hatırlamıyorum. birisinin Endonezya lı ve mesleğinin öğretmenlik olduğunu söyledi, Diğeri Mısırlı el ezherde öğretim görevlisi olduğunu söyledi.onlarda bize sordular nereliniz göreviniz ne diye bizde Türkiye li olduğumuzu Konya da ikamet ettiğimizi ve ticaretle meşgul olduğumu zu ,işlerimizin iyi olduğunu ve Rabbimize çok şükrettiğimizi söyledik. Onlar da bizim yer vermemizden dolayı teşekkür ettiler,
Sohbetimiz devam ederken mevzu ümmetin sorunların a çözümün ne olacağına, nasıl yardımlaşılması gerektiğine , birlik ve beraberliğin sağlanılması nasıl olacak gibi mevzular dı , Endonezyalı öğretmen bireysel olarak İslam’ın samimi ve ihlaslı yaşanılması, ümmetin kardeşlik bilincinin geliştirilmesi, ve rabbimiz den yardım talep edilmesi gibi istekleri sıraladı. Bizde teşekkür ettik.
Mısırlı öğretim görevlisi mevzu ya girince ümmetin sorununun başında BAŞSIZLIK olduğunu vurguladı. ardında Osmanlının 400 - 500 yıl gibi İslam’ın sancaktarlığını yaptığını ve mısırın da Halifelik tecrübesi olduğu nu söyledi. Ve ilave etti bundan sonra şayet bir hilafet görevi üstlenilecekse ya bizim Mısırdan olur fakat bu görevi hakkıyla yürütecek bir ülke diyorsak bu illa ki TÜRKİYE olur veya olmalı, çünkü bu tecrübe sizde var diyordu.
Aradan bunca yıl geçti, o gün hayal dahi edilemeyen ülkeler bugün tıpkı Rabbimizin ان يشاْ يذهبكم ايّهاا لنّاس وياْت بأخرين. (İyyeşe e yüzhibküm eyyühennasü ve yeeti bi ahariyn ) nisa 133 Ey insanlar isterse sizi giderir ve yerinize başka topluluklar getirir. ayetini tecelli ettirir hem Türkiye’miz , hem Mısır için çok şok gelişmeler yaşandı. bu arada Mısır cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi çalışması, azmi , gayret, cesareti ve ferasetinden dolayı tebrik ve takdir eder Allahın her zaman yardımcısı olması için duacısıyız.
Rabbim ümmetin dertlerini dert edinecek, sorunlarının çözümü için çalışacak bir BAŞ , hangi millet ve ırktan olursa olsun,yeter ki Allah a kul , rasulüne ümmet , iman ı kamil,ibadeti halis birisini nasip etsin ,tüm Müslümanlar bu uğurda gayret içinde olsunlar. Rabbimin rahmetinden ümitlerini kesmesinler, ve onun rahmeti tüm Müslümanları kuşatır İnşaallah, Allah tüm müminlerin yar ve yardımcıları olsun.
Başımı Ayete Vurdum
Veda
Dert Bir Değil Elvan Elvan
Acılı Ramazan
Rahmet Yağarken
Değirmenin Suyu
Olalım mı?
Olalım mı?
Kabulsüz Dua
KUTLU YÜRÜYÜŞ