BAKÜ GEZİ NOTLARI – 9 –

Kaldığım otelden beni Fuad Hasanov alıyor. Sputniknews' in genç muhabirlerinden olan Hasanov, uzun yıllar Rusya' da kalmış, iyi derecede Rusça bilen, Türkiye' ye hiç gelmemiş olmasına rağmen rahat anlaşabileceğimiz kadar İstanbul Türkçesi bilen, çok görmediği Türkiye Türkleri' ni gönülden seven bir Azeri kardeşimiz. Biraz sohbet edince Türkiye siyasetine olan ilgisini ve aktüel siyasi konulara bakışının benimle çok benzeştiğini hemen anlıyorum. Daha önce onlarca yazımı okuduğu için bana karşı son derece saygılı davranıyor ve çok hürmetkar davranıyor. Gazete binası Bakü' nün matbuat bulvarında yer alıyor. Büyükçe bir plazanın birkaç katı gazeteye ait. İçeriye girdiğimde gazetenin genel yayın yönetmeni ve müdürü karşılıyor beni. Onlar da yazılarımdan tanıdıkları için son derece sıcak ve samimi bir karşılama yapıyorlar. Başlıyoruz sohbete… Gazetenin genel yayın yönetmeni de Rusya' da yetişmiş bir genç. Türkçesi Hasanov kadar iyi değil ama yine de anlaşıyoruz. Konya' dan kendilerine beş takım Azerice Mesnevi getirmiştim, takdim ediyorum. Çok memnun oluyorlar. Basın toplantısı öncesi beni bilgilendiriyorlar. Güney Kafkasya' dan bir çok yayın kuruluşunun toplantıda hazır olduğunu, önce bir konferans, ardından da soru cevap faslının olacağını, hiçbir şeyden çekinmeme gerek olmadığını, Azerbaycan' da basının hür olduğunu, özellikle Türkiye' de yaşanan referandum sürecinin merakı mucib olduğunu söylüyorlar. Çaylarımızı yudumluyoruz ve toplantı saatinde geçiyoruz salona. Beni takdim ediyorlar ve ben başlıyorum konuşmaya. Konuşmamın ana başlıkları; Referandum süreci, Başkanlık sistemi neler getirecek, Türkiye' nin güney Kafkasya ve Ortadoğu politikaları…Tam 1,5 saat konuşuyorum. TV kanalları kayıt yapıyor. Sonra sorular faslı başlıyor. Sorulan soruları anlayabildiğim kadarıyla cevaplandırıyorum, anlayamadığımı Velizade tercüme ediyor. Yarım saat de soru cevap faslı bittikten sonra, özel röportaj yapmak isteyen basın kuruluşları sırayla sorular soruyorlar.. son derece verimli bir toplantı oluyor. Azeri kardeşlerimiz, dik ve onurlu duruşumuzdan güç alıyorlar, gözlerinden memnuniyetlerini okuyabiliyorum. Toplantı bitiyor. Genel Yayın Yönetmeni Velizade, çok mutlu, adeta gözlerinin içi gülüyor ve bana diyor ki; "yılmaz bəy qardaşım allah sizdən razı olsun. İlk dəfə bir siyasi ekspert edirik. bizə Ruslar, Farslar həmişə gəlir amma Türkiye' den gələn gedən olmurdu. Bizi çox xoşbəxt etdiniz. Yaz aylarında daha geniş iştiraklı bir yığıncaq edək yenə gəlin olmaz mı…”. Çok memnun oluyorum ve; " Ne zaman davet ederseniz gelirim kardeşim, biz buraları çok ihmal etmişiz. Benim ecdadım at sırtında Viyana kapılarına kadar gitmiş Allah için, vatan için. Ben Bakü' ye mi gelmeyeceğim..” diyorum. Uzun bir sohbetten sonra ayrılıyorum gazeteden. Dedim ya şehri mümkünse yürüyerek gezmeyi çok seviyorum. Bakü' de güvenli bir şehir olduğu için sık sık yürüyorum. Ama bugün yürümek ne mümkün dıları çıkmak bile akıl işi değil. Aman Allah' ım bu nasıl bir fırtına. Şehir merkezinde 70-80 km hızla esen soğuk mu soğuk bir rüzgar yolda ilerlememi engelliyor. Rüzgar o kadar kuvvetli esiyor ki, neredeyse beni sürükleyecek. Zayıf bünyeli birisi olsam herhalde çoktan kendimi yele kaptırmış olurdum. Zor şer yürümeye devam ediyorum ama nafile soğuğa yeniliyorum ve bir taksiye biniyorum. Taksici, bu mevsimde soğuk ve kuvvetli esen Hazar rüzgârının meşhur olduğunu söylüyor. Hatta haberlerde gördüğü bir hadiseyi anlatıyor; " bu gün 17 yaşında bir qız uşağı, balkondayken külək (rüzgar) səbəbiylə yerə düşmüş, ölmüş. Çox da gözəl bir uşaqmış, bu gün torpağa verəcəklər”. Çok üzülüyorum, var olan tüm keyfim de kaçıyor. Otele geçiyorum, biraz dinlenip bir şeyler okumaktan başka yapacak bir şey kalmıyor. TV' yi açıyorum AZTV' de Sebine Erebli isimli genç bir Azeri şarkıcı hanım "kesme şikeste” yi söylüyor. Çok güzel bir ses ve çok güzel bir türkü. https://www.youtube.com/watch?v=qiQ-zZl8T34 buradan dinleyebilirsiniz, beğeneceğinize eminim… Bakü Gezi Notları sona erdi….İnşallah başka bir seyahatte buluşmak dileğiyle…Hoşçakalın..

Yazarın Diğer Yazıları