KURTLAR SOFRASI -1

Yahu birader kurt komşusunu yer mi? Bir kişi ne denli azgın ve kötü düşünceli olursa olsun yakınlarına dokunur mu? Merak etmeyin! Nasıl olsa “Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur” demezler mi?

Yani güçlü iken herkesin kendisinden çekindiği kişi, gücünü yitirdikten sonra, güçsüz ve aşağılık kimselerin oyuncağı olur. Güçlü, herkes tarafından çekinilen ve saygı duyulan kimseler güçlerini kaybedince en basit, en önemsiz kişilerin bile alay konusu olup saygınlıklarını yitirirler.

Yok arkadaş! Kuru laf karın doyurmuyor. Sadece sözde kalan plânlarla, gayret gösterilmeden yapılan çalışmalarla bir sonuç ve kazanç elde edilmez. Bir sonuç alıp başarı kazanmak için gereksiz konuşmalar yerine, eyleme geçip çalışmaya gayret edilmelidir.

Kurda "Neden boynun kalın?" demişler, “Kendi işimi kendim görürüm de ondan." Demiş. İşlerini kendi yapan kişiler, işin sonunun iyi mi kötü mü olacağı endişesine kapılmazlar. Bu şekilde davrananlar en küçük işlerini bile kendileri yaparak daha huzurlu ve rahat yaşarlar.

Sizce kim kurt? Kurdun adı çıkmış ya…  Birde genelleme yapılarak kurtlar sofrası şeklinde bir alay haine örnek gösterilmiş… Öyle sinsi ve kurnaz kimseler vardır ki adı zalime, haine ve kötüye çıkmış kimselerden daha tehlikelidirler. Kurdun adı yaman çıkmış, öyle tilkiler vardır ki baş keser de, kimse umursamaz.

Neden? Çünkü kendi rantlarına bir iş yapmak için fırsat kollayan kişi, kimsenin bu işe engel olamayacağı, karışık zamanı sever. Fırsatçı kişiler elde etmek istedikleri şeye ulaşmak için işlerine gelen karmaşık ortamın oluşmasını beklerler.

Böylece yapacakları gizli ve kötü işlerini rahatça yapıp istediklerine kavuşurlar. Sonunda ülkeyi de yangın yerine çevirirler. Milli servet yok olur gider. Tüyü bitmedik yetimin malı heba olur biter. Hani kurt dumanlı havayı sever ya…

Şimdi diyeceksiniz ki: “Kusursuz dost arayan dostsuz kalır!” Doğrudur. Kusuru, hatası, eksiği olmayan insan yoktur. Bu yüzden kusuru, eksiği olmayan insanı arayıp onunla dost olmak isteyen kişiler, böyle insanları bulmayacaklarından arkadaşsız, dostsuz kalacaklardır.

Ama bunların yüzünden masumlar da yanıyor. Kurunun yanında yaş da yanar ya öyle bir şey… Kuru odunlar tutuşunca, onun yanında bulunan yaş odunlar da yanar. Bunu insan yaşamına uygularsak, sözden şöyle bir anlam çıkar:

Bazen suçlular yanında, suçsuz olan insanlar da zarar görür; cezalandırılır. Elbette olağan saymamak gerekir bu durumu. Suçsuz insan neden cezalandırılsın ki? Söz, bir yargılamayı, yanlış yargılamayı eleştiriyor.

Bir toplulukta aykırı davranan kişileri cezalandırmak, onları düzene koymak için uygulanan kurallardan hiç suçu olmayan kişiler de etkilenebilir. Çünkü bu gibi durumlarda kimin iyi, kimin kötü olduğunu anlamak hem imkânsız ve hem de ve çok zordur.

Devam edecek…


Yazarın Diğer Yazıları