METAVERSE HAYATIMIZA GİRERSE…!?

Son günlerin en popüler kavramı METAVERSE. Peki, nedir Metaverse?

Kısaca "oyun oynar gibi bilgisayarımızdan, cep telefonumuzdan gireceğimiz sanal bir âlem.”

Sosyal medyadaki tüm arkadaşlarımız da orada. Bir yandan oyun oynamak, diğer yandan alışveriş yapmak mümkün olacak. Gerçek eşyalar da sanal eşyalar da alınabilecek. Gerçekteki gibi metaverse âleminde de giyinip kuşanıp, evimizi süsleyebilecek, bir ayakkabıyı deneyebilecek, beğenirsek gerçeğini alabileceğiz.

Zamanla gerçek dünyayla sanal dünyanın farkı azalacak, insanlar gerçek yemek yiyecek; gerçek bir evde yaşayacak; gerçekten tuvalete gidecek ve uyuyacaklar. Orada yaşayan, çalışan insanlar olacak.

Yepyeni bir görüntü kalitesi sunacak. Sosyal medya veya internet gibi küçük bir ekrandan metin, foto veya video izler gibi olmayacak. İçine dalacağınız, serbestçe hareket edebileceğiniz, fizik kuralların geçerli olmadığı tamamen hayal gücünüzle sınırlı bir sanal âlem olacak. Facebook, Microsoft, Google gibi teknoloji devleri, oyun şirketleri Metaverse milyarlarca dolar yatırım yapıyorlar. Bu dünyanın ağaları da şimdiden belli…

Çocuklar, Minecraft ve Roblox gibi oyunlarla üç boyutlu dünyalarda gezinmeyi öğrendiler ve hayal dünyaları, üç boyutlu düşünme becerileri gelişti. Ancak gençler için çok cazip olduğu kadar çok da tehlikeli.

Bu öte-evren hayali hayatımıza yerleşirse bireyi ve toplumu çok ciddi tehlikeler beklemektedir.

Metaverse de sosyal medya, internet, bilgisayar oyunlarında olduğu gibi, özellikle gençler için "bağımlılık” ve "sanallık ve gerçeklik karmaşası” yaşanması gibi önemli riskleri taşıyor. Ebeveynler lütfen dikkat!

Eğer Metaverse bahsedildiği gibi bir sonsuz imkânlar ve ihtimaller içeren, her şeyi mümkün kılan yeni tasarlanmış bir öte evren olacaksa, toplumsal yapıyı derinden etkileyeceği açık. Metaverse'te "dijital devletler” kurulabilir. Toplumları sosyal çalkantılara, sokak olaylarına, isyanlara yönlendirmek kolaylaşabilir.

Metaverse'te gördüklerimiz, orada dolaşan figürler, sahte ve yapay zekânın yönettiği sanal robotlar olabilir. Kripto paralar, dolandırıcılık, ahlaksızlık sıradan hale gelebilir.

20.YY'ın başında değişen üretilen değer yargıları ve kavramları ile Modern çağ birey ve toplumunun dönen başı bir daha alt-üst olacak. Sosyoloji, psikoloji ve felsefe disiplinleri yeniden yazılacak.

Metaverse hakkında henüz kanuni düzenlemeler, dijital kimlikler, etik kurallar yok. Kurallar ve kural koyucular olmadan bireylerin hareketini gözlemlemek ve denetlemek nasıl mümkün olacak?

Öncelikle bu sonsuz imkânlar varsa özgürlük ve kişi hakları nerede başlayıp nerede bitecek? Suiistimaller nasıl önlenecek? Sonsuz imkân ve ihtimal barındıran bir dünya ile gerçek dünyaya bakan bireyin yaşayacağı sorunlar ve gerçek dünyanın ve günlük hayat düzeninin dengesi ve hukuku ne olacak?

Hukuk olmazsa, özgürlüğü sınırsız bireyler veya onları kullanan güçler hegemonya inşa edebilir.

Bir üst otorite yoksa, kendine göre doğruyu seçecek modern birey veya onlardan oluşan sosyal ve siyasal topluluklar insanlığı daha önce tahayyül dahi edilmemiş bir ütopya ile felakete sürükleyebilirler.

Bütün çekincelerime rağmen, bizim dışımızda gelişen teknolojiye karşı çıkmak yerine, ön alıp onun imkânlarından faydalanmak, sakıncalarından gençliğimizi koruyacak projeler üretmek, hatta insanlığa olan davetimizi bu sanal ortama taşımak gibi akılcı bir yol izlemek daha doğru, hatta vazgeçilmezdir.

Eski klasik metotlarla yetinen, kendini geliştirmeyen İslam'ı gençlere ve dünyaya anlatan, -daha doğrusu anlatamayan- din adamlarımıza sitem ederek yazımızı Mehmet Akif Ersoy'un bir beyti ile bitirelim.

"Doğrudan doğruya Kur'an'dan alıp ilhamı /Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı”


Yazarın Diğer Yazıları