İSLAMÎ GÜZELLİKLERİMİZ!

İslamî anlayışımızda çok güzel deyim ve kavramlarımız var. Her zaman, her fırsatta insanlar birbirine güzel temennilerde bulunur, her söz ve konuşmaları dua niteliğindedir. İlk defa karşılaşmaları; "selamün aleyküm”, "Merhaba”, "Nasılsınız?” "Allah iyilikler versin”, "İşiniz gücünüz rast gelsin”…

Vedalaşırken: "Allah'a emanet ol,” "Allah yol açıklığı versin”, "Ayağına taş değmesin” "Git güle güle”, "Bizi de dualardan unutma”…

Sohbet ederken: "Bismillahirrahmanirrahim” diyerek besmeleyle başlanır. Sohbetteki insanlar rencide edilmeden: "Edep ya hu” anlayışı içinde ahlaki dil kullanılır. Bir tartışma ortamında eğer kendi fikrine aykırı söz olursa kaba kuvvete başvurmak yerine, Kur'an'ın: "Allah'ın yoluna hikmetle, güzel öğütle davet et. Onlarla (karşı fikirde olanlarla) en güzel şekilde mücadele et”, "Ey Musa, Firavun'a gidin ve tatlı söyleyin. Belki kalbi yumuşar.”… ifadeleri istikametinde kırmadan dökmeden, incitmeden cevap vermek veya orayı terk etmek gerekir.

Öfkelendiği zaman: "Ya sabır”, "La havle vela kuvvete illa billahi'l aliyyü'l azim” diyerek her an Allah'ı hatırlar ve O'nu gönlünden uzak tutmaz. Bütün hal ve hareketlerde Allah'ı şahit kılar. Öfkenin bedeni tahrip eden bir hastalık olduğunu bilir ve öfke gelir, akıl gider ilkesini kendisine prensip edinir Kur'an ahlakıyla ahlaklanan.

Ne varlığa sevinir, ne yokluğa yerinir. Alanın da verenin de Allah olduğunu bilir. Her şeyde şükür sahibidir. Kur'an ahlaklı insanın dili kalbindedir, kalbi dilinde değil. Öfkesini kontrol etmesini bilir.

Toplumda öfke patlaması var. Kimse karşısındaki insanı anlamak, dinlemek, kabullenmek istemiyor. Kendi fikri hilafına söz söyleyenlere karşı; yumrukla, tekmeyle, tehditle, şantajla, kaba kuvvetle…işi bitirme noktasına getiriyorlar. Bunu yapanların fikri dereceleri sıfırın altında. Kaba kuvvetle netice alınmadığını hala öğrenememişler. Allah hidayet versin. İstikametten ayırmasın.

 

 

Bulamayabilirsin!

Ey vefasız sevgili Üzme canı bu darda,

Hasbi olan kulları bulamayabilirsin,

Gözyaşları içinde bir gün gelir arar da,

Gideceğin yolları bulamayabilirsin!

 

Dillerini har edip kalbe batırma sakın,

Ağyarları yar edip dostu bitirme sakın,

Nurlarını nar edip kana yatırma sakın,

Muhabbetli dilleri bulamayabilirsin!

 

İnsan insana muhtaç tek başına olamaz,

Eller ellerden üstün bir kenarda kalamaz,

Hak sevgisi ebedi hiçbir fani alamaz,

Cennet gibi illeri bulamayabilirsin!

 

Güllerini güzel tut dikeni batmasın hiç,

Gülistana sevgi kat kokusu gitmesin hiç,

Gönül dostlarımızla meşkimiz bitmesin hiç,

Eşkle dolu halleri bulamayabilirsin!

 

Yedi bölge dört iklim bir bedendir tek bir baş,

Aynı yolun yolcusu her birisi arkadaş,

Davaya baş koymuşlar vatan için tüm sırdaş,

O samimi elleri bulamayabilirsin!

 

 

 

Az Bulunuyor!

 

Gezsen kâinatı bulurum diye,

Ruhu temiz duran az bulunuyor,

Sohbetle derdini alırım diye,

Gönüllere giren az bulunuyor!

 

Hakka ibadettir halka hizmetler,

Kur'an içindeki nice hikmetler,

Allah'ın lütfudur güzel nimetler,

Gerçekleri gören az bulunuyor!

 

Kılık kıyafetler adam etmiyor,

Şölen ziyafetler lezzet katmıyor,

Maskeli tavırlar özde tutmuyor,

Sevdiğini saran az bulunuyor!

 

Rabtan uzak kalan tefekkür bilmez,

Masivaya dalan tezekkür bilmez,

Kula nankör olan teşekkür bilmez,

Kalbi Hakka varan az bulunuyor!

 

Leyla'yı bulanlar Mecnunu bilir,

Müslüman olanlar mahbubu bulur,

Nefsini bilenler Rabbini bilir,

Hakikate eren az bulunuyor! (09 AĞUSTOS 2022)

 


Yazarın Diğer Yazıları