Korkaksınız, Alçaksınız, Hainsiniz, Putperestsiniz…

Gâvura kızmanın pek bir manası yok. Gâvur gâvurluğunu, zalim zalimliğini yapacak elbette. Hakk ile batıl arasındaki mücadele kıyamete kadar kaim olacak ki, elmaslar ile kömürler, Hz. Ömerler ile Ebu Cehiller tefrik edilsin. Zalime neden zulmediyorsun ya da gâvura neden gâvurluk yapıyorsun demek, abesle iştigaldir. Zira Cennet ucuz değildir, cehennem dahi lüzumsuz değildir. Cehennem ateşi odun ister. 

Bizim sözümüz İslam medeniyetinin en mukaddes mekânlarından birisi olan, ilk kıble, ilk Rabbe yöneliş istikameti, ilk puttan arınış simgesi olan Kudüs'ü Siyonist Yahudi'ye peşkeş çeken sözde Müslümanlara ve şu ana kadar Yahudi zulmüne çanak tutan hatta fırsat veren, hatta teşvik eden, adı Müslüman, kendisi cehennem zebanisi olan, putperest, dünya nimetlerine meftun, varlığını büyük şeytan ABD ve İsrail'e bağlamış olan, Mekke, Medine, Kahire gibi sembol mekânları işgal etmiş ve halen tahtı işgalinde bulunduran zavallı sözde İslam, özde Siyonist olan Arap idarecilerinedir. 

Sözüm, zalim Abdülfettah Sisi'yedir. Ahmak ve putperest Muhammed Bin Salman'adır. Ebu Cehil'in çırağı ve asrımızdaki mümessili olan Muhammed Bin Nahyan'adır. Kaldırın maskelerinizi ey asrın firavunları, gerçek simanız görünsün artık. Değiştirin isimlerinizi, Abdülfettah yani fetheden Allah'ın kulu ismin arkasına, Muhammed (SAV) Efendimizin isminin gölgesine sığınmayın artık. Siyonizm'in emrinde, Yahudi'nin izinde, İslam'ın karşısında olduğunuzu bizler iman gözüyle görüyoruz zaten, daha fazla kendinizi setredemeyeceksiniz. Asıl kimliğinizi aşikâr edin de, idareniz altındaki Müslümanlar sizin yüzünüze nasıl tükürecekler hep birlikte görelim. Çıkın meydanlara deyin ki; "Ey safdil Müslümanlar Mursi'ye karşı ihtilal yaparken emri Tel Aviv'den aldım. Plan, proje bana Pentagon'dan geldi. Ben Siyonist Evangelist çeteye hizmet ediyorum”. Diğeriniz çıksın desin ki; "Ey Allah'ın evinin sakinleri, ey İslam Peygamberinin komşuları! Ben Yahudilerin amcaoğlu bir sülaleden geliyorum. Özüm Yahudi'dir. Sizler Osmanlı idaresinden çıkarken bana bu toprakların emirliğini bahşedenler işte bu amcaoğullarım olan İsrailoğulları'dır. Ben onlara hizmet ediyorum, onların izinden çıkamam”. Azılı Osmanlı düşmanı Nahyan da; "Ben Osmanlı'nın düşmanıyım sebebi de Osmanlı ruhu tekrar canlanırsa, bu topraklarda Siyonist Yahudiler emellerine ulaşamazlar. O yüzden Osmanlı'nın torunlarının aleyhindeyim” desin bakalım neler oluyor. 

Eyy Ebu Cehil'in, Ebu Leheb'in, Şerif Hüseyin'in torunları, Eyy Firavun'un asrımızdaki temsilcileri. Yok olacaksınız. Ömrünüz kısadır. Tarla farelerine yem olacaksınız, kabir azabının şiddetinden inim inim inleyeceksiniz. Cehennem zebanileri kolunuza girip sizi ateşe atarken, efendileriniz olan Netanyahular, Trumplar sizi kurtaramayacaklar. Zulmünüzün bedelini, ebediyyen cehennemde kalarak ödeyeceksiniz. Lanetullahi aleyhim ecmain…

Bir sözüm de tarihe olacak. Yakın tarihimizin sözde kahramanları olan hain Siyon uşaklarına… Dikkat ediniz "Siyon Âşıklarına” değil sözüm, "Siyon Uşaklarına”. Onlar zaten küfürlerinin gereğini yapıyorlar. Sözüm onlara uşaklık yapan sözde Müslüman, özde Yahudi olanlaradır. General Allenby ile anlaşanlara, Kudüs'ü müdafaa etmeden terk edenlere, Kudüs'ü İslamlaştıran Hz. Ömer'e hakaret edenlere, İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırlayanlara, İsrail zulmüne sessiz kalanlara, hatta "Arz-ı Mev'ud'da bulunmaktan mutlu olduğunu” ilan eden geçmiş dönem idarecilerinedir. Arz-ı Mev'ud'un Müslüman coğrafya için yok oluş olduğunu, sürgün olduğunu, ölüm olduğunu, namusumuzun çiğnenmesi olduğunu bilmeyen gafilleredir ya da bildiği halde tasvip eden hainlere. Sizler de aşikâr edin artık kendinizi. Kimlere ve hangi mahfillere hizmet için, bu mazlum millete nasıl pazarlandığınızı, Siyonist basın yoluyla nasıl iktidar devşirdiğinizi anlatın bu millete bakalım, Haim Nahum misali bir dakika bu ülkede kalabilecek misiniz? Maskenizi yırtın atın bakalım, insanımızın yüzüne bakabilecek misiniz?

Eyy Müslümanlar uyanın artık, görün hakikati. İsrail demek, Siyonizm demektir. Siyonizm demek Müslümanlar için kıyım demektir. Kıyıma uğramadan kıyama kalkmak gerekmiyor mu? Tehdidin kendi milli hudutlarımıza dayanmasını beklemek, idam sehpasına her gün bir adım daha yaklaşmak demek değil midir? İsrail zulmü sadece Filistinli Müslümanları mı ilgilendirmektedir? Ecdadımız zamanında Kudüs'ü Adriyatik kıyılarında, İstanbul'u Viyana kapılarında, Mekke ve Medine'yi Cebeli Tarık'ta müdafaa etmediler mi? Kudüs'te sonra sıranın Harem-i Şerife ve dahi İstanbul'a geleceğini göremiyor musunuz?

Evet görüyoruz. Osmanlı'nın torunları olarak, İslam coğrafyasının hakiki sahipleri olarak, son halifenin evlatları olarak yaklaşmakta olan tehlikenin farkındayız. Zaten bu farkındalıktır ki, aziz Türk milletini coğrafyaya önder, mazlum İslam milletlerine lider yapmıştır. Türk milleti, İslam ümmetinin aslanıdır, en kahraman unsurudur. Yüzlerce yıldır, kendisine tevdi edilen mukaddes emanete canı pahasına sahip çıkmıştır ve yine de çıkma azmindedir. Aslan yüz yıl önce yaralanmıştır, yaralarına kurtlar düşmüştür, zayıflamıştır, sendelemiştir, uyuşturulmuştur, çakal sürülerinin taarruzuna maruz kalmıştır ama inayet-İlahiye ile yıkılmamıştır, ayaktadır. Hz. Eyyub misali kurtlar "lisanen zikrine, kalben ubudiyetine” mani olacak seviyede değildir. Milletimiz 15 Temmuz hain işgal ve ihtilal teşebbüsünü akim bırakarak ayakta olduğunu, kendisine zerk edilen narkozdan uyanmaya başladığını âleme ilan etmiştir. Türkiye ve necip Türk milleti dün olduğu gibi bugün de, İslam coğrafyasının yegâne hamisi olduğunu dünyaya tekrar gösterecektir. Kudüs'te dalgalanan Siyonist devletin paçavrasını indirmek yine bu millete nasip olacaktır. Bundan zerre miskal hiç kimsenin şüphesi olmasın. Mevsim bizden yanadır, kader bizim tarafımızdadır, Siyonistler ve onlara hizmet eden uşakları kadere ters düşmektedir. Kadere ters düşenin maddi kudreti hiç hükmündedir. Kader bu milleti kutlu bir yolculuğa hazırlamaktadır. Murad-ı İlahi bu yöndedir, hadiselerin seyri bunu göstermektedir. Sisi, Salman, Nahyan gibi Nemrutların başarı şansı sıfırdır. Zira kadere tevafukları bulunmamaktadır. Allah, para ile yaptıramayacağınız şeyleri bu ahmaklara yaptırarak, Müslümanların gözünden düşmelerine zemin hazırlamaktadır. Salman'ın İngiltere Kraliçesi karşısındaki esas duruşu manidardır. Sisi ve Salman Bin Abdülaziz'in Trump ile kristal küreye birlikte el sürdükleri kareler manidardır.  Rabbim bu zalimleri millete aşikâr ederken, Mısır zindanlarında, Hz. Yusuf misali Mursileri bu mukaddes davada Türk kardeşlerine yardımcı kuvvet olması için hazırlamaktadır. 

Ey zalim Siyon Uşakları! Sizler bu coğrafyanın yüz karalarısınız. Sizler sömürü düzeninin ve amcaoğullarınız olan İsrailoğullarının sözde vaat edilmiş topraklarının gönüllü kölelerisiniz. Kendi pisliğinizde boğulacaksınız. Bu coğrafya sizi, denizin pisliğini sahile atması gibi atacaktır. Ancak sizin gidecek bir yeriniz, varacak bir sahiliniz de yoktur. Sakın amcaoğullarınıza güvenmeyin, onlar için, onların alçak emellerine alet olduğunuz nispette kıymetiniz vardır. Osmanlı torunları sizi yüce divanda yargılayıp, ibret-i âlem için hak ettiğiniz cezayı verecektir. O gün mutlaka gelecektir. "Külli atin karib” kaidesi mucibince, mutlak gelecekler yakındır…


Yazarın Diğer Yazıları