E-gazete
İnsani yardım ulaştırmak amacıyla Gazze'ye yol alan Küresel Kararlılık Filosu'nu kuşatan haydut İsrail donanması unsurları, gemileri yasadışı şekilde korsanlıkla gasbetmeye başladı. En az 8 gemi gasbedildi.
Filonun ABD merkezli YouTube hesabı üzerinden yapılan canlı yayında, bazı teknelerdeki aktivistlerin can yelekleriyle güvertede oturdukları ve olası bir İsrail saldırısına karşı teyakkuzda bekledikleri görülüyor.
Uluslararası hukuka aykırı
Deniz hukukuna göre, Küresel Kararlılık Filosu'nun Akdeniz'de uluslararası sular üzerinden Filistin karasularına doğru seyrinde, seyrüsefer ve insani yardım taşıma hakkı bulunuyor.
Kıyı ülkeleri, kıyılarına en yakın sularda, yani kıyıdan 12 deniz mili (yaklaşık 22 kilometre) mesafeye kadar uzanan karasularını kontrol edebiliyor.
Karasularının ötesinde devletler, su ve deniz tabanı dahil olmak üzere 200 deniz miline (370 kilometre) kadar olan münhasır ekonomik bölgelerinde balıkçılık, madencilik, sondaj ve diğer enerji projeleri gibi faaliyetleri düzenleyebilirken, diğer ülkelerin gemilerinin seyrüsefer özgürlüğüne müdahale edemiyor.
Açık denizlerde bulunan gemiler, taşıdıkları bayrağın yargı yetkisine tabidir ve bu gemilere gerçekleştirilecek ziyaret de genel olarak bayrak devletin iznine tabi olduğu gibi gemilerde gerçekleşen suçları yargılama yetkisi de kural olarak bayrak devletinde bulunuyor.
Türkiye'den tepki
Dışişleri Bakanlığı, haydut İsrail'in Küresel Kararlılık Filosu'nu gasbetmesiyle ilgili açıklama yaptı. Bakanlıktan yapılan açıklama şu şekilde:
"Gazze halkına insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na İsrail güçleri tarafından uluslararası sularda gerçekleştirilen saldırı, uluslararası hukuku en ağır biçimde ihlal eden ve masum sivillerin hayatını tehlikeye atan bir terör eylemidir.
Şiddete başvurmadan barışçıl amaçlarla hareket etmekte olan sivilleri hedef alan bu saldırı, Gazze'yi kıtlığa mahkum eden soykırımcı Netanyahu hükümetinin uyguladığı faşist ve militarist politikaların Filistinlilerle sınırlı kalmadığının ve İsrail'in uyguladığı zulme karşı mücadele eden herkesi hedef aldığının ispatıdır.
Söz konusu saldırının, Gazze'de ateşkes sağlanmasına dönük çabalara zarar vermemesini ümit ediyoruz.
Seyahatin başından bu yana, filodaki katılımcılar arasında vatandaşları bulunan diğer ülkelerle eşgüdüm içinde hareket edilmektedir. Bu çerçevede, İsrail güçlerince alıkonulan vatandaşlarımızın ve diğer yolcuların bir an önce serbest bırakılması için gerekli tüm girişimler başlatılmaktadır. Saldırının faillerinin hesap vermesi için de hukuki yollara başvurulacaktır.
BM ve ilgili tüm uluslararası kuruluşları, Gazze'ye yönelik hukuksuz ablukanın bir an önce kaldırılması, bölgeye insani yardım girişine izin verilmesi ve seyrüsefer serbestisinin güvence altına alınması için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz."