E-gazete
Türkiye'nin demokrasi tarihinde derin bir yara olarak kayda geçen 17 Eylül 1961'in üzerinden 64 yıl geçti. 10 yıl boyunca Başbakanlık görevinde bulunan ve çok partili hayatın en önemli aktörlerinden biri olan Başbakan Adnan Menderes, bu tarihte idam edildi. Ve bu tarih Türk demokrasisine kara bir leke olarak geçti. 
Menderes, 27 Mayıs 1960 darbesinden kısa bir süre önce Anadolu'da geniş kapsamlı bir miting programı hazırlamıştı. 25 Mayıs'ta Eskişehir'de, 26 Mayıs'ta ise Kütahya'da halka seslenen Menderes'in 27 Mayıs günü düzenleyeceği üçüncü miting ise Konya'da olacaktı. Ancak 27 Mayıs 1960 sabahı Menderes Kütahya'da tutuklandı. Önemli mesajlar vereceği ve o büyük Konya mitingi yapılamadı. Darbenin Konya mitingi öncesi yapılması Konya'ya üvey evlat gözüyle bakan zihniyetin bilinçli planı olarak görüldü. CHP zihniyeti ve onun güdümündeki asker be bürokratlar onlarca yıl boyunca ensesinde boza pişirilen Konya'da yapılacak mitingden korkuyorlardı. 
Adnan Menderes'in liderliğinde Demokrat Parti iktidarı, Türkiye'de tarımdan sanayiye, ekonomiden inanç özgürlüğüne kadar pek çok alanda dönüşüm sağladı. Ezanın yeniden Arapça okunmasına izin verilmesi de bu dönemin en dikkat çeken icraatları arasında yer aldı. Halkın gönlünde büyük yer edinen Menderes, askeri müdahale sonrası Yassıada'da yargılandı ve 17 Eylül 1961'de idam edildi.
Onun idamı Türkiye'de demokrasi tarihinin en acı olaylarından biri olarak hafızalara kazınırken, Konya'da yapılması planlanan miting de tarihin hiç gerçekleşemeyen en önemli buluşmalarından biri olarak kayıtlara geçti.