Kentte son zamanlarda yaşanan mevsimsel değişikler ve yağış azlığı baraj ve gölleri etkiledi. Özellikle kışın kar yağışının yoğun olduğu illerden biri olan Sivas'ta son 2 yılda mevsim kayması ve iklim değişikliği nedeniyle kar yağışı istenilen seviyeye ulaşmadı. Yağış azlığı ise özellikle barajlar ve gölleri de olumsuz yönde etkiledi. Kentin su ihtiyacını karşılayan 4 Eylül Barajı bu yılda istenilen seviyeye ulaşmadı. Ayrıca kentin alternatif su ihtiyacını karşılayan Pusat Barajı'da yine aynı şekilde su seviyesinde yükselmenin olmadığı görüldü.
"BARAJLARDA İSTENİLEN SEVİYEYE ULAŞAMADIK'
SCÜ Eğitim Fakültesi, Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü, Coğrafya Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Fatih Kartal, son yıllarda Sivas'ta yaşanan yağış azlığı ve küresel ısınmanın kentte ki barajlara olan etkileri hakkında açıklamalarda bulundu. Son 2 senedir iklimsel anlamda ciddi sorunlar yaşandığını söyleyen Dr. Kartal, İklim açısından ciddi bir sorun yaşıyoruz. Dünya genelinde 1,5 ila 2 santigrat dereceleri aşan sıcaklık artışını görmekteyiz. Bu artış beraberinde kuraklık ve yağış azlığını da getiriyor. Kar yağış oranı yüksek olan ilimizde son 2 yılda kış mevsiminde kar yağışı olmadı. Burada genel bir ısınma var. Bu ısınmanın 4 derece kadar artacağını düşünüyoruz. Yağışlarda ki azlık barajlardaki doluluk oranını etkiliyor. Barajlarda istenilen seviyeye ulaşamadık. dedi.
"SU MİKTARININ AZALDIĞINI NET OLARAK GÖRÜYORUZ'
10 yıl önceki verilere bakıldığında bu mevsimlerde Sivas'ta kar yağışının görüldüğünü ancak şu an için bunun söz konusu olmadığını belirten Dr. Kartal, Şu anda yağışların daha çok yağmur olarak kendisini gösterdiğini görüyoruz. Bu açıdan düşünüldüğünde yağışlardaki azlıklar ve mevsimsel kaymalar beraberinde barajlardaki doluluk oranlarını da etkileyecektir. Tabi ki şehirsel olarak bir su azlığı da söz konusu oldu. Bunun da en büyük sebeplerinden bir tanesi özellikle içme suyu olarak kullandığımız kısmi barajlarımızın tarıma açıldığını ve tarımsal maksatlı kullanıldığını bunun da beraberinde şehirde su miktarının azaldığını net olarak görüyoruz. Bu konuyla ilgili planlamalar şu anda kendi içerisinde yapılmaktadır. Özellikle tarımsal alana bakıldığında 4 Eylül Barajımız, Pusat Barajımız gibi önemli barajlarımız daha çok genel manada içme ve kullanma suyu olarak değerlendiriliyordu. Ancak buna tarım da eklenince ve yağışların da birazcık azalmasıyla birlikte bu sorunu beraberinde getirdi. Suyla ilgili uzun vadeli, kısa vadeli politikaların yanında yapılacak olan planlama ve düzenli kullanma noktasında da çok büyük kararlar almalıyız. Çünkü bu sorun ilk olarak insanın kendisiyle ilgili alacağı kararlarla birlikte düzelecektir. Suların çok hor kullanıldığını, ciddi boyutta gereksiz kullanıldığını görüyoruz. Herkesin aile ya da birey bazında düşündüğümüzde bu planlamaya uyması ve israftan kaçınarak suyu idareli ya da planlı kullanması lazım. Bu takdirde kendimize düşen görevi yaptıktan sonra genel olarak Türkiye bazlı bakıldığında su sorunlarını bir nebze olsun azaltmamız öngörülmektedir diye konuştu.
Kaynak: DHA