Kentte özellikle Çemişgezek, Pertek ve Hozat ilçelerinde şafakla birlikte güne başladıkları için bölgede ‘Şafaklılar' olarak anılan sürü sahipleri, yaz aylarında yaklaşık 3 bin rakımlı Hengirvan, Deve Çukuru, Karagöz, Havaçor, Karagöl, Elmalı, Bağır, Hel, Meydan ve Buyer yaylalarına çıkıyor. Sürü sahipleri ilkbaharın gelmesiyle koyunlarını kamyonlara yükleyerek belli bir noktaya getiriyor ardından patika yollarda gece gündüz demeden yaylalara ulaştırmaya çalışıyor. Şafaklılar, ayı ve kurt saldırılarına karşı da sürülerini kangal cinsi köpekler eşliğinde nöbet tutarak koruyor. Kadınların ve çobanların desteğiyle ‘beri' adını verdikleri alanda koyunları sağan göçerler, kazanlara koydukları sütü doğal mayalarla salamura ve tulum peynirine dönüştürüyor. Zorluklara rağmen atalarından devraldıkları mesleği sürdüren göçerler, elde ettikleri ürünleri toptan ya da perakende satıyor. Sürü sahipleri ürettiği ürünlerinin peynir tüccarları tarafından uygun fiyata alındığını ancak yüksek fiyata tüketiciye sunulmasını haksızlık olarak görürken, yayla kira ücretlerinin düşürülmesinin de kendilerine en büyük destek olacağını söyledi.
‘GECE GÜNDÜZ DEMEDEN KOYUNLARLA YOL YÜRÜYORUZ'
Besici Haydar Uçar, yaylalara ulaşmak için yağmur, çamur ve gece, gündüz demeden koyunlarla yol yürüdüklerini belirterek, "Kış aylarında köyümüzde kalıyoruz. Bu ayda yaylaya çıkıyoruz, ekim ayında geri dönüyoruz. Yayla için ihaleler yapılıyor ve ihale süreci bitince yaylaya gidiyoruz. Biz bu ayda 2 bin 3 bin rakımlı yaylalara çıkmaya başlıyoruz. Belli bir bölgeye kamyonlarla koyunları götürüyoruz diğer kısmı da yol olmadığı için hayvanları otlata otlata götürüyoruz. Hem de bu yaylaya ulaşma geceli gündüzlü yağmurun altında devam ediyor. Tehlikeli ayı riski var kurt riski var. Biz onlarla birlikte yabanda 3 saat uyuyup yolumuza devam ediyoruz. Tabi ki çok zor oluyor bu durum. Bir bez çadırın içindeyiz. Ne elektrik var ne de su. Yaylaya vardığımız dönemde yağmurlu ve soğuk oluyor ama biz geçimimiz için buna göğüs geriyoruz. Yayla kiraları pahalıdır, nakliye ücretleri yüksek. Hayvanların sütünü sağıp peynir yapıyoruz ve onu satarak geçimimizi sağlıyoruz. Peynirleri de tüccarlar gelip bizden alıyor ve düşük fiyata alıyor. Yüksek kar koyarak da tüketiciye sunuyor. Bu ciddi haksızlık. Hem bizlere hem de tüketiciye” diye konuştu.
‘GECEMİZ, GÜNDÜZÜMÜZ YOK'
Şehriban Uçar ise yaşadıkları zorluklardan bahsederek, "Gecemiz, gündüzümüz yok. 04.00'da uyanıyoruz. Önce koyunlarımızı otlatıyoruz sonra gelip sağıyoruz. Bu işlemi günde 3 kere yapıyoruz. Elde edilen sütleri de peynir yapıp satıyoruz. Belki uzaktan kolay ya da kulağa hoş gelebilir ama bu iş çok zor. Sürekli emek harcıyorsun. Yaylalara çıkıyoruz. Dağın başında bir bez parçasının altındasın. Her türlü tehlike ve risk var. Yayla fiyatları, çoban fiyatları yüksek. Peynirin kilosunu tüccar bizden 150 liraya alıyor 450 liraya satıyor. Biz kazanmıyoruz onlar kazanıyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: DHA