Prof. Dr. Evereklioğlu, gelişen teknolojiyle insanların gözüne zarar verebilecek etkenlerin çoğaldığını söyledi.
Çocukları da gelişen teknolojiden uzak tutmanın imkansız olduğuna değinen Evereklioğlu, telefonda küçük nesneleri görmek için gözün daha fazla hareket ettiğini ve kasılma oluştuğunu dile getirdi. Evereklioğlu, telefonun özellikle oyun için uzun süre kullanılmasının miyobun hızla ilerlemesine yol açabileceğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"2023 yılında, böyle bir çağda hiçbir çocuğa tabletle oynama, bilgisayara bakma diyemeyiz. Bunu yaptığınız zaman bu sefer çocuğun teknolojide geri kalmasıyla ortaya çıkan psikolojik problemler olabiliyor. Bunu sıfırlayamayız ama bunun saatini sınırlayabiliriz. Yani cep telefonunda oyun oynamak yasak diyebiliriz. Cep telefonu adı üstünde, telefon etmek için üretilmiştir. Orada oyun oynamak için değil ama tablet bilgisayarlarda biraz daha büyük bir ekran olduğu için günde 1-2 saat oynayabilirsiniz diyebiliriz ama 10 saat olmaz."
Evereklioğlu, göz sağlığı için sosyal aktivitelere katılmanın da önemli olduğunu vurgulayarak, "Günde en az 2 saat dışarıda bisiklete binen, futbol, basketbol oynayan, yani sokakta arkadaşlarıyla gezenlerde miyop gelişiminin daha yavaş olduğu, ilerlemesinin yavaşladığı görülmüştür" dedi.
"Günde en az 2 saat sosyal faaliyet"
Ortaokulda, ilkokulda, lisede sürekli evde oturup ders çalışılmasının da yanlış olduğuna işaret eden Evereklioğlu, "Günde en az 2 saat sosyal faaliyet yapmak faydalıdır. Bu tekvando, karate, yürüyüş ve futbol olabilir. Çocuklarımızı bunlara yönlendirmemiz lazım. Yakın mesafeden bakmak ve karanlık ortamda ders çalışmak da miyobu hızlandırıyor. Yani güneş ışığından faydalanarak ders çalışan bir çocukta miyop gelişimi, ilerlemesi biraz yavaşlıyor" diye konuştu.
Dünyada miyop hastası sayısında ciddi artış beklediklerini aktaran Evereklioğlu, "2050 yılında dünyanın yüzde 50'sinin miyop olacağı hesaplanıyor. Çok ciddi bir rakam. Yani her 2 kişiden biri sokakta gözlükle dolaşacak, lazer yaptırmadıysa. Bunlar Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu'nun en saygın dergilerinde yayımlanmış, kapaklarda çıkmış klasik bilgiler haline geldi" dedi.