Dünya Kadınlar Günü'nün kökenleri, özellikle 8 Mart 1908'de New York'ta gerçekleşen büyük bir tekstil işçisi grevine kadar uzanır. Bu grevde kadın işçiler, daha iyi çalışma koşulları, insanca muamele ve oy hakkı talep etmişlerdir.
Bu eylem, 1910 yılında Danimarka'nın Kopenhag kentinde düzenlenen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda geniş yankı uyandırmış ve Alman sosyalist lider Clara Zetkin'in önerisiyle uluslararası bir kadınlar günü kutlanması fikri kabul edilmiştir.
EVRENSEL BİR GÜNE DÖNÜŞÜMÜ
O tarihten sonra 8 Mart, kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin simgesi haline gelmiş, dünya genelinde kadınların toplumsal, ekonomik, politik ve kültürel başarılarını kutlamak için bir fırsat olarak benimsenmiştir. Özellikle 1977 yılında Birleşmiş Milletler tarafından resmi olarak kabul edilmesiyle Dünya Kadınlar Günü küresel bir öneme sahip olmuş ve kadın hakları savunuculuğu için önemli bir platforma dönüşmüştür.
Bugün, birçok ülkede çeşitli etkinlikler, yürüyüşler ve kampanyalarla kadınların karşılaştığı zorluklara dikkat çekilmekte, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık oluşturulmaktadır.
TÜRKİYE'DE KADINLAR GÜNÜ
Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında, iki komünist kız kardeş Rahime Selimova ve Cemile Nuşirvanova'nın girişimi ile gerçekleştirildi. Bu tarihten sonra yıllar boyunca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarına izin verilmedi. 1975 yılında "Birleşmiş Milletler Kadın On Yılı" ilan edildi. Türkiye de bu kapsamda yer aldığı için 1975 yılında Türkiye'de "Kadın Yılı Kongresi" yapıldı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün 1975 yılında kutlanmaya başlamasında İlerici Kadınlar Derneği'nin faaliyetleri de etkili oldu. Böylece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapalı ortamlardan sokaklara ve meydanlara çıktı.
Kaynak: Haber Merkezi
