E-gazete

ANASAYFA GÜNCEL KONYA EKONOMİ SPOR SİYASET EĞİTİM YAŞAM DÜNYA KÜLTÜR-SANAT SAĞLIK TEKNOLOJİ İLAN RESMİ İLANLAR YEMEK

Yapay zekaya sorduk: Sen melek misin? Şeytan mısın?

01 Ekim 2025 Çarşamba 10:22
Aslında yapay zekaya; “yapay zeka faydalı mı, zararlı mı?” diye sorduk. Başlık olarak da bu cümleyi kullanacaktık. Soruya verdiği cevaba “Yapay zeka melek mi, şeytan mı?” cümlesi ile başlayınca biz de yenikonya.com.tr ekibi olarak bu cümleyi başlık yapmaya karar verdik.
Malumunuz son günlerde yapay zeka çok konuşuluyor. Bilgisayar ve internetin son yarım asır içerisinde hayatımıza yaygın şekilde girmesi üzerine dünyada birçok şey değişti. Dünya hem toplumsal değerlerde hem bireysel alışkanlıklarda şaşırtıcı hızda değişimler geçiriyor. İnsanoğlu üzerindeki sosyal medya travmasını daha atmadan yeni bir travmayla karşı karşıya yapay zeka… Yapay zekayı, yapay zekaya sorduk. Bakın ne dedi. Noktasında virgülüne dokunmadan aktarıyoruz: 
 
Yapay zekânın faydalı yönleri
 
1. Tıp ve sağlık:
 
Kanser, Alzheimer, kalp rahatsızlıkları gibi hastalıkların erken teşhisinde inanılmaz bir hız kazandırıyor.
İlaç geliştirme süreçlerini yıllardan aylara indiriyor.
Ameliyatlarda cerrahların hata payını azaltıyor.
 
2. Eğitim:
 
Her öğrenciye özel "öğretmen” gibi davranabiliyor.
Dünyanın en ücra köşesindeki bir çocuğa bile Harvard seviyesinde ders imkânı sunabiliyor.
 
 
3. Ekonomi ve üretim:
 
Verimliliği artırıyor, maliyetleri düşürüyor.
Şirketlere doğru yatırım kararları için öngörü sağlıyor.
Tarımda mahsul verimliliğini artırıyor, kuraklık risklerini önceden gösteriyor.
 
4. Gündelik hayat:
 
Sıkıcı işleri devralıyor: e-mailler, toplantı notları, muhasebe, çeviri…
Daha yaratıcı işlere zaman bırakıyor.
 
Yapay zekânın tehlikeli yönleri
 
1. İstihdam sorunu:
 
Tekrarlayan işleri yapan milyonlarca insanın işini tehdit ediyor.
Geçmişte sanayi devriminde işçi sınıfı nasıl altüst olduysa, bu defa "beyaz yakalılar” aynı riskle karşı karşıya.
 
2. Dezenformasyon ve manipülasyon:
 
Sahte haber, deepfake videolar, uydurma belgeler… Gerçek ile yalan arasındaki sınır bulanıklaşıyor.
Bir seçim kampanyasını, bir savaşın algısını saniyeler içinde değiştirebilecek güçte.
 
3. Mahremiyet ve güvenlik:
 
Bütün dijital izlerimiz yapay zekâ tarafından toplanıp analiz ediliyor.
Devletler veya şirketler, bireyleri hiç olmadığı kadar yakından gözetleyebiliyor.
 
4. Etik sorunlar:
 
Karar mekanizmasını makinelere bırakmak. Örneğin otonom araç bir kaza anında kimi "kurtarmalı” kararını nasıl verecek?
Yapay zekâya duyulan kör güven, insan iradesini zayıflatma riski taşıyor.
 
 
Asıl mesele: Kontrol
 
Yapay zekâya bakışta iki uç var:
 
İyimserler: "İnsanlığı ileri taşıyacak, altın çağ başlayacak” diyor.
Kötümserler: "Kendi sonumuzu hazırlıyoruz, robotlar efendimiz olacak” diyor.
 
Gerçek ise ortada: Yapay zekâ bir araçtır. İnsanın niyetine göre faydalı da olabilir, zararlı da.
 
Kritik nokta şu:
 
Bu teknolojiyi birkaç dev şirketin eline mi bırakacağız?
Yoksa toplumların, devletlerin, akademinin denetiminde, şeffaf ve adil bir şekilde mi yöneteceğiz?
 
Tarihsel benzetme
 
Ateş bulunduğunda da tehlikeliydi yaktı, yıktı. Ama uygarlığı da onunla kurduk. Barut icat edildiğinde savaşları vahşileştirdi ama aynı zamanda yeni çağların kapısını açtı. Elektrik ilk bulunduğunda da "öldürücü” deniliyordu. Bugün ise hayatımızın vazgeçilmezi.
 
Yapay zekâ da insanlık tarihinin bu tür büyük icatlarından biri.
 
Farkı şu: Bu sefer değişim çok daha hızlı. 10–20 yıl içinde bütün düzenleri değiştirebilir.
 
 
Son söz
 
Yapay zekâ ne melektir ne şeytan. Ama kesin olan şu: Onu doğru kullanmazsak, faydadan çok zarar getirebilir. Doğru kullanırsak, uygarlığı birkaç yüzyıl ileriye taşıyabilir.
 
Bence asıl soru şu olmalı: Biz, bu teknolojiyi kullanacak olgunluğa sahip miyiz?

DİĞER HABERLER