E-gazete
Mardin'i ziyaret eden Arvas, kuraklığın etkilerini sahada inceleyerek çiftçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Arvas, su sıkıntısının gelecekte yol açabileceği daha büyük problemlere karşı uyarıda bulundu. Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Batman ve Şırnak illerinde elektrik dağıtım hizmeti verdiklerini, iklim değişikliğinin bölgede tarımsal sulama ile ilgili çok ciddi sıkıntılar oluşturduğu ve çiftçilerin zorlandığını söyledi.
Özellikle son yıllarda inanılmaz bir kuraklık oluşmaya başladığını aktaran Arvas, "Bu kuraklık sonucunda da ekilen buğdayın, pamuğun ve mısırın suya ihtiyacı arttı. Bu nedenle tarımsal sulama yapan çiftçilerimizin Mardin'de maliyetleri çok üst düzeye çıktı diyebilirim. Bölgemizde tarımsal sulama maalesef modern tarım tekniklerinin, son teknolojilerin kullanılmasıyla yapılmıyor. Çok az çiftçimiz yağmurlama, damlama gibi sulama modellerini tercih ediyor. Ağırlıklı olarak 'salma sulama' dediğimiz vahşi sulama kullanılıyor. Kuraklık arttıkça ve yağış olmayınca, özellikle mısır başta olmak üzere ciddi bir su tüketimine ihtiyaç duyuluyor. Özellikle bölgemizde yapılması gereken birçok kanalın hayata geçirilmemesi nedeniyle bu ihtiyaç yer altı sularından elektrik enerjisi kullanılarak karşılanmaya çalışılıyor. Bu da çok ciddi bir maliyet getiriyor. 300-400 metre derinlikten su çekiliyor bazı bölgelerimizde ise su 700-800 metreye kadar inmiş durumda. Bu seviyelerden suyu çekmek çiftçilerimizin yaptıkları üretimden kar elde etmelerini imkansız hale getiriyor. Bu da çok ciddi bir sıkıntıya sebep oluyor" dedi.
Elektrik borçlarını ödemeyen çiftçilerin elektriklerinin kesildiğini ve bu durumun tarımdaki sürdürülebilirliğin aksamasına yol açtığını belirten Arvas, "Aslında mısır bu bölge için uygun bir ürün değil. Çok fazla su tüketiyor mısır daha ziyade yağış alan bölgelerde yetişmeli. Birçok çiftçimiz ise buğdaydan sonra ikinci ürün olarak mısır ekiyor. Şu anda bölgede bizim şirket olarak yaşadığımız en büyük sıkıntı, mısır üreticilerinin bu nedenle borçlarını ödeyememesi ve kaçağa yönelmesi. Kaçakla mücadelemiz devam ediyor. Bölge olarak mısır üretiminin bir kaosa doğru gidişini hep beraber seyrediyoruz. İl ve ilçe merkezlerinde yaşayan abonelerimizin hem enerji tedariğinin sürekliliği hem de kaçak kullanımı, Türkiye ortalamalarına gelmiş durumda. Kırsalda yaşayan köylerimizde de yoğun bir çalışma başlattık. Kısa süre içinde onların da bu seviyeye geleceğini söyleyebiliriz. Bölgede özellikle tarımsal sulama için yapılması gereken kanalların zamanında hayata geçirilmemesi, kısacası çiftçimize suyun getirilememesi, çiftçiyi tek çare olarak elektrik enerjisini kullanmaya zorunlu bırakıyor. Her sene suyun derinliği daha da aşağıya iniyor, maliyet katlanıyor. Dolayısıyla kısır bir döngü ortaya çıkıyor. Bence çok daha önemli bir sorun var, yer altı kaynaklarını tüketiyor olmamız. Bu durum kuraklığı körüklüyor ve her yıl daha kurak geçmesine neden oluyor. Büyük alanlarda sulamanın önemli bir kısmı yer altı sularıyla yapılıyor. Bizim bölgemizde de birkaç yıl içinde Konya Ovası'nda olduğu gibi ciddi obruklar oluşacak. Benim düşünceme göre buradaki tarım gittikçe yok oluyor. Buna çözüm üretilmesi gerekiyor. Bölgenin lanse edildiği gibi elektrik problemi yok, sulama problemi var" şeklinde konuştu.
Mardin Zahireciler ve Hububatçılar Derneği Başkanı Mehmet Şerif Öter, ise mısır üretimi yapılabilmesi için çiftçilerin 30 yıl önce 8 metre derinlikte olan suya ulaşırken, şu anda 500 metre derinliğe inerek elektrik gücüyle suyu çektiklerini söyledi. Öter, "51 yıl önce temeli atılan, bitme aşamasına gelen GAP sulama kanallarının tamamlanmasını ve çiftçilerimize barajdan su sağlanmasını istiyoruz" diye konuştu.