E-gazete
Ramazanoğulları döneminden günümüze uzanan nadide bir miras olan Akça Mescit, Adana'nın kalbinde tarihle iç içe bir yolculuk sunuyor.
Adana'nın Ulu Cami Mahallesi'nde yer alan Akça (veya Ağca) Mescit, kentin en eski Türk mimari yapılarından biri olarak kabul ediliyor. Yapı, Ramazanoğlu Şahabeddin Bey döneminde Türkmen beylerinden Ağcabey tarafından inşa ettirilmiş. Konumu itibarıyla Ulu Cami'ye yalnızca 60 metre mesafede yer alıyor.
Mescidin tarihi ebcet sistemiyle belirlenmiş. Giriş kapısı üzerindeki kuş figürleri, bu geleneksel tarihlendirme yöntemine göre 812 H. (1489) tarihini veriyor. Bu tarih, Ulu Cami'nin inşasından daha erken bir döneme işaret etmesi bakımından oldukça değerli bulunuyor. Ayrıca cümle kapısındaki kitabede yer alan 1184 H. (1770) tarihi, mescidin Hacı Hasan Ağa isimli bir hayırsever tarafından onarıldığını belgeliyor.
Yaklaşık 10x10 metrelik bir alana kurulu olan yapı, tek kubbeli ve kare planlı bir mimariye sahip. Kalın kesme taşlardan inşa edilen yapı, yüksek kasnaklı bir kubbe ile örtülü. Kubbenin taşıyıcılığı dört cephedeki askı kemerlerine oturmakta. Pandantiflerle kubbeye geçiş sağlanırken, güney ve batı cephelerindeki pencerelerle iç mekan aydınlatılıyor. Taştan yapılmış mihrabı ve bitkisel motiflerle bezeli giriş kapısı ise yapının en dikkat çeken detayları arasında yer alıyor.
1930'lu yıllarda müze deposu olarak kullanılan Akça Mescit, 1964 ve 1998 depremlerinde büyük hasar gördü. Ancak 2004 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek günümüze kazandırıldı. Bugün, hem mimari hem de tarihi açıdan Adana'nın önemli kültürel değerlerinden biri olarak korunmaktadır.
Akça Mescit, Adana'nın merkezinde Ulu Cami Mahallesi'nde, 2. Sokak ile 4. Sokağın kesiştiği noktada yer alıyor. Şehir içi toplu taşıma araçlarıyla kolaylıkla ulaşılabilen yapının konumuna Google Haritalar üzerinden erişmek de mümkün.