Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu'nun Ankara Kızılcahamam'da devam eden Ufuk Turları programında, İslam dünyasında ekonomik iş birliği ve birlik potansiyeli masaya yatırıldı. Oturumun başkanlığını Prof. Dr. Murat Çemrek yürüttü. Doç. Dr. İsa Yılmaz, Doç. Dr. Erhan Akkaş ve Doç. Dr. İrfan Ersin, ekonomik açıdan İslam Birliği konusunu çeşitli boyutlarıyla değerlendirdi.

Doç. Dr. Erhan Akkaş, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelerin 2024 yılı itibarıyla dünya ekonomik büyüklüğü içindeki payının yüzde 8,2 olduğunu belirtti. Bu oranın "küçük görünmesine rağmen son derece dikkate değer bir büyüklük” olduğuna dikkat çeken Akkaş, bu potansiyelin doğru değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Endonezya, Türkiye, Suudi Arabistan ve İran gibi büyük ekonomilere sahip ülkelerin İslam ekonomisinin motor gücü olduğunu ifade eden Akkaş, İİT içinde hem dünyanın en yoksul hem de en zengin ülkelerinin yer aldığını hatırlattı. Buna rağmen ekonomik entegrasyonun yetersiz olduğuna değinen Akkaş, coğrafi konumu ve ekonomik kapasitesi itibarıyla Türkiye'nin kurulacak bir ekonomik birliğe liderlik edebileceğini söyledi.

Doç. Dr. İsa Yılmaz ise İİT üyesi ülkelerde İslami finansın mevcut durumunu değerlendirdi. Dünya finans piyasasının toplam 150 trilyon dolar büyüklüğe ulaştığını belirten Yılmaz, İslami finansın 4 trilyon dolarlık bir hacme sahip olduğunu, bunun görece küçük görünse de aslında ciddi bir güç olduğunun altını çizdi. İSEDAK ve İslam Kalkınma Bankası'nın, İslami finans mimarisi içinde önemli roller üstlendiğini hatırlatan Yılmaz, ekonomik birlikten önce İslam ülkeleri arasında sağlam bir ekonomik iş birliği zemininin oluşturulması gerektiğini ifade etti. Yılmaz, bu iş birliği güçlendikçe ekonomik birliğin ikinci aşamada hayata geçirilebileceğini kaydetti.

Doç. Dr. İrfan Ersin ise oturumda D-8 yapılanmasını ele aldı. Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından kurulan D-8'in, Avrupa Birliği modelinden ilham aldığını ancak İslami hassasiyetleri önceleyen bir mantıkla inşa edildiğini belirten Ersin, D-8 ülkelerinde toplam 1,3 milyar insanın yaşadığını ve bu ülkelerin küresel ticaretin yüzde 6'sını oluşturduğunu söyledi. Buna rağmen İslam ülkelerinin birbirleriyle yaptığı ticaretin toplam ticaretlerinin yalnızca yüzde 10'unu oluşturduğunu vurgulayan Ersin, bu oranın mutlaka artırılması gerektiğini dile getirdi.

Ersin, ortak para birimi "İslam dinarı” fikrinin merhum Erbakan'ın en önemli projelerinden biri olduğunu hatırlatarak, bilimsel çalışmalara göre ilk adımın Türkiye, Malezya, İran ve Endonezya'nın öncülüğünde atılabileceğini, bu projenin artık ütopik olmaktan çıktığını belirtti. İslam ülkeleri arasında ekonomik birlikteliğin sağlanmasının, Filistin meselesi başta olmak üzere İslam coğrafyasındaki birçok sorun üzerinde de etkili olacağını vurgulayan Ersin, günümüzde ekonominin siyaseti belirleme gücünün çok daha fazla olduğuna işaret etti.

Kaynak: Haber Merkezi