Her yaz mevsimini bir başka güzel hikâyeye dönüştüren Meram, doğası, yeşili, huzur dolu ortamları ile bir çekim ve cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Bazen bir çınarın gölgesinde başlayan hikâye; lavanta bahçesinde nefes aldırıp Kızlar Kayası'nda efsaneleşiyor, bir türbenin eşiğinde derinleşip Tarihi Aile Çay Bahçesi'nde nostalji yaşatıyor. Bazen de Meram Bağı'nda ihtişamlı bir tarihe dönüşüyor. Meram, tüm güzellikleriyle yaz mevsimini sadece yaşanır kılmayıp yaşanılası bir masala dönüştürüyor. Meram Belediyesinin çalışmalarıyla güzelliğine güzellik katan ilçe, her yaz olduğu gibi bu yaz mevsiminde de dinlenmek, keşfetmek ve unutulmaz anılar biriktirmek isteyenleri en güzel şekilde ağırlamak için bekliyor.
İşte Meram'ın yaz mevsimine renk katan en güzel durakları;
Yazın İlk Durağı Meram Bağı…
Anadolu'nun en köklü geleneklerinden biri olan bağ kültürünün can bulduğu bu alan, sadece üzüm asmaları ve 200 yıllık pelit ağaçlarıyla değil, geçmişin ruhunu bugüne taşıyan taş binası ve çay bahçesiyle de ziyaretçilerini adeta mest ediyor. Sonbaharda bağda kaynatılan pekmez ve bulgurun kokusu, Meram'da mevsimlerin iç içe geçtiğini hatırlatıyor. Misafirlerin, yetişen meyveleri dalından koparıp tadabildikleri bağ ayrıca, sincaplar ve Gedavet Rüzgarı'yla misafirlerine doyumsuz anlar yaşatıyor…
Lavanta Bahçesi tüm zarafetiyle misafirlerini karşılıyor
20 bin metrekarelik alan üzerine kurulu bu mor cennet; ahşap yürüyüş yolları, mermer havuzları, seyir ve salıncak teraslarıyla huzura açılan bir kapı gibi Meram Lavanta Bahçesi… Lavanta kokuları arasında ve muhteşem manzarası eşliğinde yürüyüş yaparken adeta zaman yavaşlıyor, hayat daha da anlam kazanıyor…
Lavantanın hemen yanı başında ise efsaneler yeni kahramanlarını bekliyor
Kapadokya'yı andıran kaya oluşumları ve efsaneleriyle bütünleşmiş Kızlar Kayası'nın Kapadokyavari oluşumları, Meram'ın masalsı yönünü anlatıyor ziyaretçilerine. Güneşin batışıyla ortaya çıkan kayaların gölgeleri ve akşamları yanan ışıklar, yüzlerce yıllık masalsı bir anlatıya dönüşüyor.
Aydın Çavuş Tepesi; nefes kesen manzarasıyla, Konya'yı adeta avuçların içine seriyor
Orman içinde, bir yanda restoranı bir yanda kafesiyle, gündüzleri serinlik, akşamları dost sohbetlerinin değişmez adresi. Şehrin gürültüsünden uzak, ama manzarasıyla şehre hâkim... Tepe, en güzel sohbetlerin ve dost meclislerinin buluşma noktası…
Sadece Meram'ın Değil, Konya'nın da Simge Yapılarından; Tavusbaba Türbesi ve Camii
Bu tepenin eteğinde yer alan Tavusbaba Türbesi ve Camii, Meram'ın mistik yönünü en güzel şekilde simgeliyor. Selçuklu döneminden günümüze ulaşan bu tarihî yapı; manevi arayışların, dua eden ellerin, iç huzurun mekânı. Ahşap mescidi, zamana meydan okurcasına ayakta ziyaretçilerini bekliyor…
Tarihin zarif izleri, Meram Köprüsü ve Aile Çay Bahçesi ile devam ediyor
Selçuklu mimarisinin taşlara işlediği estetik, Meram Deresi ile birleşince, burası âdeta bir zaman geçidi oluyor. Beş gözlü köprünün her adımı, geçmişin ayak sesleriyle dolu. Meram Belediyesi tarafından şehre yeniden kazandırılan hemen yanı başındaki Tarihi Aile Çay Bahçesi de tıpkı Meram Köprüsü gibi mazi ile gelecek arasında nostaljik bir köprü görevi üstleniyor…
Kadim bir kültür anıtı; Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzesi
Meram'ın sadece doğasının değil insanının ve kültürünün de ne denli güzel olduğunu gözler önüne seren Müze Meram, bir avlunun etrafında dizilmiş geleneksel Konya evleri ile ziyaretçilerini geçmişe götürüyor. Meram'da hayatın içinden bir yapı. Geçmişle bağ kurmak isteyenlerin uğrak yeri…
Ailece eğlence isteyenler için; 80 Binde Devr-i Alem Parkı
Hareketli dinozor maketlerinden, minyatür eserlere, masal karakterlerinden oyun alanlarına kadar uzanan bu geniş park, çocuklara olduğu kadar yetişkinlere de farklı bir dünyanın kapılarını aralıyor. Hayallerin gerçeğe dönüştüğü alan; 80 Binde Devr-i Alem Parkı…
Ve nihayet, Dutlu Millet Bahçesi...
Bir milyon metrekareyi aşan alanıyla, göleti, üzüm bağı, çocuk oyun ve piknik alanları ile yazın en kapsamlı dinlenme alanlarından biri. Her yönüyle Meram'ı yaşatır misafirlerine...
Kaynak: Haber Merkezi
