Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı'nın katkılarıyla Konya Sanayi Odası tarafından organize edilen 8. Konya Savunma Sanayi Tedarikçi Buluşmaları, TÜYAP Konya Fuar Merkezi'nde görkemli bir açılışla başladı.

Etkinliğe İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen ve çok sayıda protokol üyesi katılım sağladı.

Güler, Konya Sanayi Odasınca (KSO) Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının desteğiyle düzenlenen ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın da katıldığı 8. Konya Savunma Sanayi Tedarikçi Buluşmaları'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, fuarın savunma sanayiinin tüm paydaşları için hayırlı olmasını diledi.
ASELSAN'ın ana sponsorluğunda düzenlenen fuarın Konya ve ülke için önemli bir değer olduğunu ifade eden Güler, "Ülkemiz, savunma sanayiinde yerlilik ve millilik ilkeleri doğrultusunda büyük aşamalar kaydederken Konya da kendi üzerine düşeni yaparak bu ekosistemin güçlü bir parçası olduğunu açıkça ortaya koymuştur." diye konuştu.
Konya Savunma Sanayi Tedarikçi Buluşmaları'nın sanayicileri, yatırımcıları, şirket temsilcileri ve mühendisleri aynı hedef etrafında buluşturduğunu belirten Güler, "Bu çerçevede faaliyetin sektörde yeni iş birliklerini geliştirmeye imkan tanıması bakımdan önemli ve faydalı olduğunu değerlendiriyor, yerli üretim, inovasyon ve teknoloji tabanlı büyüme hedeflerimize yeni bir ivme kazandıracağına da yürekten inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Güler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyoner liderliğinde, kapsamlı sanayileşme hamleleri ve birbirinden değerli savunma sanayi yatırımlarıyla ciddi bir ilerleme kaydettiklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:"Gururla ifade etmeliyim ki savunma sanayindeki güçlü kapasitemiz, zengin birikimimiz ve kabiliyetlerimiz sayesinde pek çok ülkeyle ikili iş birliğimizi üst düzeyde geliştiriyor, ülkemizin dünyadaki imajını yükseltiyor ve ekonomimize de katkılar sağlıyoruz. Şüphesiz bir asır, hatta yarım asır önce hayal dahi edilmeyen bu noktalara gelmemizde, yerli ve milli bir irade, yüksek bir azim ve kararlılık ile kamu, vakıf ve özel sektörümüz arasındaki yakın koordinasyon ve verimli iş birliği belirleyici olmuştur. Üretimden tasarıma tedarikten ihracata kadar her aşamada oluşturulan bu sinerji Türkiye'yi savunma teknolojilerinde dışa bağımlılıktan kurtarmış özgün ve rekabetçi bir savunma ekosisteminin gelişimini sağlamıştır. Bugün Türk savunma sanayii, kara, deniz ve hava platformlarıyla, siber alanda geliştirdiği kritik sistemlerle dünyada söz sahibi bir konuma ulaşmıştır."

Terörsüz Türkiye süreci
Türkiye'nin artık sadece ithal eden değil ihraç edebilen, teknolojiyi yalnızca takip etmekle yetinen değil üreten ve paylaşan ülke olmanın haklı gururunu yaşadığını anlatan Güler, şöyle devam etti:"Türkiye, kendi güvenliğini teminat altına alma kudretinin yanında, stratejik dış politikası, ikili askeri ilişkileri, krizleri yöneten ve çözüm üreten akılcı ve barış odaklı hamleleriyle pek çok bölgede güvenlik, barış ve istikrara katkı sağlayan bir ülke konumundadır. Bu etkinlik ve gücümüzü muhafaza edebilmek ve daha da artırmak maksadıyla içerideki birlik ve beraberliğimizi tahkim etme ve pekiştirme gayretlerimizi de sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin Sayın Genel Başkanının ortaya koydukları devlet iradesiyle yürütülen Terörsüz Türkiye süreci bu politikamızın en somut yansımasıdır. Hedefimiz yıllardır ülkemizin daha fazla ilerlemesine engel teşkil eden ve milli kaynaklarımızın boş yere harcanmasına sebep olan terör belasından tamamıyla kurtulmaktır. Terörsüz bir Türkiye, savunma sanayiine, teknolojiye, AR-GE ve inovasyona daha fazla yatırımın yapıldığı, milletimizin alın terinin büyük kalkınma yatırımlarıyla karşılık bulduğu bir sürecin de adıdır."
"Sahadaki gelişmeleri büyük bir hassasiyetle yakından takip ediyoruz"
Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Güler, şunları kaydetti:"Terör örgütünün aldığı fesih kararında 26 Ekim'de yaptığı açıklamayla, ülkemizden tamamen çekilme kararını, sürecin işlerliği ve hızlanması adına kayda değer ve önemli buluyoruz. Ancak bir kez daha vurgulamak isterim ki PKK ile diğer isimlerdeki uzantıları ve iltisaklı gruplar yurt içinde ve sınırlarımızın ötesinde derhal tüm terör faaliyetlerine son vermeli, koşulsuz ve en hızlı şekilde silahlarını tamamıyla teslim etmelidirler. Halihazırda sahadaki gelişmeleri büyük bir hassasiyetle yakından takip ediyor, ülkemizin ve asil milletimizin bekası için gereken ne varsa kararlılıkla uyguluyoruz. Şu bir gerçek ki kim ne derse desin, Türkiye Yüzyılı vizyonumuz doğrultusunda ve sizlerden de aldığımız destekle ülkemizi en üst düzeyde kalkındıracak aydınlık ve müreffeh bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. Bu noktada 'Güçlü savunma sanayii eşittir güçlü ve tam bağımsız Türkiye' şiarıyla ülkemizi daha muteber kılmak, aynı zamanda bağımsız ve caydırıcı savunma kapasitemizi geliştirmek için her birimize hayati görevler düşüyor. Boşa geçirecek tek bir dakikamızın olmadığının bilinciyle ve başarının bir varış değil yolculuk olduğu anlayışıyla, artan bir şevk ve gayretle çalışmalarımıza devam ediyoruz."
Güler, organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
İçişleri Bakanı Yerlikaya, 8. Konya Savunma Sanayi Tedarikçi Buluşmaları'nda konuştu:
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, son 23 yılda Türkiye, savunma sanayisinde büyük bir paradigma değişimi yaşadığını belirterek, "Yerlilik oranını yüzde 20'lerden, yüzde 80'lerin üzerine taşıyan, tasarımdan seri üretime kadar, tüm zinciri millileştiren bir Türkiye doğmuştur. Bu başarı, yalnızca bir teknolojik atılım değil, aklın, sabrın ve inancın birleştiği bir medeniyet dirilişidir." dedi.
Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in de katıldığı, Konya Sanayi Odasınca (KSO), Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının desteğiyle TÜYAP Konya Fuar Merkezi'nde düzenlenen 8. Konya Savunma Sanayi Tedarikçi Buluşmaları'nın açılış töreninde, Konya'nın bir şehirden çok daha fazlası, bir ruh, bir azim, bir istiklal hattı olduğunu söyledi.
Bin yıldır Anadolu'nun kalbi olan bu toprakların, milletin inancıyla, ihlasıyla, aşkıyla kök saldığı, medeniyetin mayasını tuttuğu bir irfan yurdu olduğunu anlatan Yerlikaya, şunları kaydetti:
"Konya, bugün de aynı ruhla, büyük ve güçlü Türkiye yürüyüşüne güç katıyor. Bir ülkenin üretim gücü, onu ayakta tutan örgütlü yapılarla mümkündür. Oda ve borsalarımız, girişimcinin yol arkadaşı, üreticinin güveni, ihracatçının pusulasıdır. Sanayi ve ticaret odaları da üretim ekonomisinin omurgasıdır. Yatırımcının önünü açar, girişimciye rehberlik eder, özel sektör ile devlet arasında köprü kurar. Bugün, bu vizyonun en güçlü temsilcilerinden biri olan Konya Sanayi Odamızın öncülüğünde, 8. Konya Savunma Sanayi Tedarikçi Buluşmalarında bir aradayız."
Konya'nın, savunma sanayi alanında da artık sadece bir üretim merkezi değil, bir vizyon üssü olduğuna dikkati çeken Yerlikaya, ASELSAN gibi stratejik firmaların yanı sıra, 24 AR-GE ve tasarım firması ile Konya'nın ülkenin savunma kapasitesine güç katan, yüksek teknoloji odaklı bir ekosistemi başarıyla inşa ettiğini dile getirdi.
"Savunma sanayi, egemenliğin zırhı, caydırıcılığın dili, barışın sigortasıdır"
Savunma teknolojilerinde AR-GE ve askeri harcamaların, küresel ölçekte 2,7 trilyon doların üzerine çıktığını vurgulayan Yerlikaya, şöyle konuştu:
"Savunma sanayi, egemenliğin zırhı, caydırıcılığın dili, barışın sigortasıdır. Bu alanda güçlü olmayanın, sözünün sınırları da dardır. Günümüz dünyasında haklı olmak tek başına yetmez, kuvvetli olmak da şarttır. Son 23 yılda Türkiye, savunma sanayisinde büyük bir paradigma değişimi yaşamıştır. Yerlilik oranını yüzde 20'lerden, yüzde 80'lerin üzerine taşıyan, tasarımdan seri üretime kadar, tüm zinciri millileştiren bir Türkiye doğmuştur. Bu başarı, yalnızca bir teknolojik atılım değil, aklın, sabrın ve inancın birleştiği bir medeniyet dirilişidir. Büyük bir gururla ifade etmek isterim ki artık Türkiye'nin savunma sanayi ürünleri, dünya piyasalarına damga vurmaktadır. Ancak küresel rekabetin hızlandığı bu çağda, büyük ve güçlü Türkiye için, daha çok çalışmamız, daha fazla üretmemiz ve inovasyona daha fazla odaklanmamız gerekiyor."
Yerlikaya, "Türkiye Yüzyılı"nın güçlü devlet, rekabetçi ekonomi, tam bağımsız savunma vizyonu olduğunu belirterek, bu vizyonun yalnızca merkezi idarenin değil, iş dünyasının, üniversitelerin, teknoparkların, odaların, girişimcilerin omuzlarında yükseleceğine dikkati çekti.
"Kara vatan, mavi vatan ve siber vatanda; tereddütsüz, tavizsiz, 7/24 görevdeyiz"
Her "Konya Savunma Sanayi Tedarikçileri Buluşması"nın, bir öncekinden daha da güçlendiğine işaret eden Yerlikaya, "Katılımcı ülkeler, firmalar artıyor, iş görüşmeleri daha çok iş bağlantısına dönüşüyor. Bu tablo, Konya Sanayi Odası'nın vizyonunu, sanayicimizin kapasitesini ve Türkiye'nin savunma ekosistemindeki itibarını gözler önüne seriyor. Üretim, bağımsızlığımızın ve kalkınmamızın teminatıdır. Sanayi, güçlü bir ekonominin temel taşıdır. Bugünün dünyasında, tedarik zincirinde sürdürülebilirlik, siber güvenlik, karbon ayak izi ve yapay zeka temelli üretim hatları, artık rekabetin yeni dili olmuştur. Konya sanayicisi bu dili konuşuyor, Türkiye'nin teknoloji yürüyüşüne hız katıyor." ifadesini kullandı.
Yerlikaya, huzur ve güvenin tesisi için çalıştıklarını, huzur ve güven olmadan üretimin olmayacağını söyledi.
Güvenlik olmadan yatırımın, kamu düzeni olmadan ihracatın olmayacağını vurgulayan Yerlikaya, sözlerini şöyle tamamladı:
"İçişleri Bakanlığı olarak, göreve geldiğimiz günden bu yana 'Türkiye'nin huzuru' şiarıyla, suç ve suçluyla mücadelede, tam bir seferberlik ruhuyla hareket ediyoruz. Kara vatan, mavi vatan ve siber vatanda, tereddütsüz, tavizsiz, 7/24 görevdeyiz. Çünkü dünya değişiyor. Suç yapıları değişiyor. Siber alan, hibrit tehditler ve dijital suç örgütleri sınır tanımıyor. İşte bu nedenle diyoruz ki 'Yeni tehditlere, yeni güvenlik anlayışlarıyla karşılık vermek zorundayız.' Bugün kendi mühendislerimizin alın teriyle, İHA ve SİHA'lardan, zırhlı araçlara, haberleşme sistemlerinden, yerli helikopter ve füzelere kadar geniş bir yelpazede özgün ürünler geliştiriyoruz. Bu gelişmeler, sadece savaş alanlarında değil, şehir güvenliğinde, sınır hattında, suçla mücadelede ve afet anlarında da aktif olarak kullanılıyor. İnşallah 'Terörsüz Türkiye' hedefimizle de milli birlik ve kardeşliğimizin etrafında daha güçlü kenetleneceğiz. Terörle mücadeleye ayrılan kaynakları üretim, teknoloji ve inovasyona tahvil edeceğimiz bir Türkiye'yi, hep birlikte geleceğe taşıyacağız."
Kaynak: AA