Konya'nın yüzölçümünün yüzde 47'si tarım arazisi olarak kullanılıyor. Meram ilçesi Kaşınhanı yöresinde ise çiftçiler 80 bin dekar arazide havuç yetiştiriyor. Aşamalı ekimin ardından ilk havuç sökümlerinin başlamasıyla havuçlar tarlalardan makinelerle söküm yapılarak toplanıyor. Kamyonlarla fabrikalara götürülen havuçlar, burada yıkandıktan sonra paketleme işlemi yapılıyor. Son günlerde 35 dereceye kadar yükselen yöredeki hava sıcaklığına rağmen havuç fabrikalarındaki kadın tarım işçileri mesaiye aralıksız devam ediyor. Türkiye'deki 650 bin ton havuç üretiminin 450 bin tonunun karşılandığı Konya'da, seçme, paketleme gibi alanlarda kadın işçiler iş yükünün yüzde 90'ını üstleniyor.
"Ömrüm yettiğince çalışacağım"
Havuç paketleme bölümünde 21 yıldır çalışan 50 yaşındaki 3 çocuk annesi Gülsen Kocabaş, "21 yıldır bu işin içindeyim. Elbette işin zor olduğu taraflar var ama 21 yıldır sigortam olsaydı emekliydim şuanda. Tarım işçilerine sigorta yapılmasını istiyorum. En azından bizim gibi ileride boşluğa düşmezler. Ben işimi severek yapıyorum. Bazen sıkıntılarımız oluyor soğuk, sıcak derken zorluyor illaki. Çalışmamız güzel, arkadaşlarımız da çok iyi, beraber çalışıyoruz. Patronlarımızdan Allah razı olsun her istediğimizi yapmaya çalışıyorlar. Ben hiç pes etmedim. Daha da ömrüm yettiğince çalışacağım. Çalışmak zorundayız, çalışmayana ekmek yok. Öncelerde eşim çalışmadı, ben çalıştım. Hedefimiz için çalışıyoruz. Çocuklarıma ev aldım, araba da aldım. Şimdi ise onların evlendiğini görme hayalim var" dedi.
"Annem burada hedeflerini başardı ben de başarmak istiyorum"
Annesi ile fabrikada paketleme alanında çalışan 18 yaşındaki Elif Kocabaş, "Zorlandığım çok zaman oluyor. Belim ağrıyor kasaları kaldırdıktan sonra ama pes etmiyoruz. Hedeften vazgeçmiyoruz. Burada 4 yıldır annemle beraber çalışıyoruz. Annem burada 21 yıldır çalışıyor ve hedeflerini başardı. Ben de başarmak istiyorum" şeklinde konuştu.
"Hedefim çocuklarım için çalışmak"
Paketleme alanında çalışan 55 yaşındaki Ayşe Özyurt ise, "Ben bu işe 20 yıldır devam ediyorum. Çocuklarımı okutmak için bu işe başladım, ben okuyamamıştım. Annem ve babam o yıllarda beni aldı, okuyamadım. Benim çocuklarımın böyle olmaması için azimle çalıştım. İlk başladığım yıllarda sigortaya önem vermedik. Şimdi çalışanlara dikkat etmelerini öneriyorum. Benim 3 çocuğum var. Bir oğlum okudu, bir kızım okuyor, diğer oğlum da tamirci oldu. Ben asla pes etmedim. Bir çocuğum okuyor, onun okuması için ben burada çalışıyorum. Zor oluyor elbette, dizlerim bazen hiç basmıyor, her tarafımız ağrıyor, yaş ilerledi ben 55 yaşındayım. Hedefim çocuklarım için çalışmak" ifadelerini kullandı.
"İş yükünün yüzde 90'lık bölümünü kadınlar üstleniyor"
Kadınların paketleme alanındaki iş yükünün yüzde 90 olduğuna dikkat çeken havuç üreticisi Oğuzhan Özcan, "Bizim burada havuç sezonu başlayalı bir ay oldu. Kademeli olarak ekimler yapılıyor. Hasat zamanı da 5'inci ay sonu gibi başlıyor bir sonraki sezonun nisan ayına kadar sürüyor. Havuçlarımızı genellikle tarlada birinci aya kadar makine ekipmanlar söküyor, paketleme bölümlerimizde iş yükünün yüzde 90'lık bölümünü kadınlar üstleniyor. Havuçların boylaması, kalitesine göre paketlemesi kadın işçiler tarafından yapılıyor. Eskiden de kadınların çalışma alanı daha çoktu. Makineleşme olduktan sonra kadınların tarladaki işleri biraz daha hafifledi. Tarlada kadın işi hemen hemen bitti diyecek kadar azaldı. Tarım sektörü Türkiye'nin her yerinde yevmiye usulü çalışıyor. Burada kadınların özellikle istedikleri sigorta ve maaşlarının biraz daha iyi olması ama sektörde maalesef şuanda böyle bir şey mevcut değil. Dönem dönem bizim de işçi sıkıntısı yaşadığımız zamanlar oluyor. Piyasa hızlandığı zamanlarda işçi bulamıyoruz. Özellikle gençlere tarım sektöründe çalışmalarını tavsiye ederim ama gençlerden de çalışmaya gelenler yok denilecek kadar az. Havuç fiyatları şuanda halde 12 ile 15 lira arasında. 12 liraya satılan bir ürünün bize getirisi 7 lira oluyor" diye konuştu.
Kaynak: İHA