Necmettin Erbakan Üniversitesi öğrencileri ile akademik ve idari personelin yoğun ilgi gösterdiği söyleşiye NEÜ Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Zahit Selvi ve NEÜ Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Evren Berk katıldı.
Söyleşinin açılış konuşmasını gerçekleştiren Doç. Dr. Mustafa Evren Berk, "Bugün, sinemanın önemli konularından birini konuşmak amacıyla bir araya geldik. Hepiniz iyi bir oyuncunun bir filmin ruhu olduğunu yakından biliyorsunuz. Tiyatro sahnesi, oyuncunun gerçeği aradığı bir laboratuvar; sinema perdesi ise bu gerçeği en ince ayrıntısına kadar büyüten bir araçtır. Bu iki alan arasındaki geçiş, her zaman sanatın en büyük zenginliklerinden biri olmuştur. Bu salonda bulunan siz değerli yönetmen, senarist ve oyuncu adayları için bu yolculuğu birinci elden dinlemek paha biçilemez bir derstir. Oyuncuyu anlamak, ona doğru rehberlik etmek ve kameranın önündeki performansını en üst seviyeye taşımak sizin gelecekteki başarılarınızın anahtarıdır” dedi.
Mesleki yolculuğunda karşılaştığı zorlukları ve bu deneyimlerin kendisine kazandırdıklarını öğrencilerle paylaşan Duru, kariyerinden örnekler vererek gençlere tavsiyelerde bulundu.
Konuşmasına, tiyatro, televizyon ve sinemanın kendisi için önemini anlatarak başlayan Nilay Duru, "Müjdat Gezen Sanat Merkezi Konservatuvar Bölümü mezunuyum. Dolayısıyla tiyatro ve sahnede olmak, televizyon ve sinema ekranında olmaktan her zaman birkaç adım ötede. Her biri çok değerli ve keyifli olsa da seyircinin karşısında olmak ve anlık tepkiler almak çok daha başka” ifadelerini kullandı.
Belirli Seviyeye Kadar Seçen Değil, Seçilen Kişi Oluyorsunuz
Profesyonel oyunculuk kariyerine başlama sürecini öğrencilerle paylaşan Duru, "Konservatuvarda her yıl son sınıflar mutlaka bitirme oyunlarını sahneler. Alt sınıflar da bu oyunlarda yardımcı oyuncu olarak yer alır. Her alanda olduğu gibi konservatuvarda da yaptığınız işlerde sivriliyorsanız öğretmenleriniz ya da iş verenleriniz sizi fark ederler ve başka şekilde konumlandırırlar. Ben de bu şekilde oyunlarda bir alt sınıf öğrencisi gibi değil, üst sınıf öğrencisi gibi roller aldım. Böylece birinci sınıftan itibaren sahnede pişmeye ve profesyonel hayata hazırlanmaya başladım. Bu nedenle profesyonelliğe adım atmak benim için çok zor olmadı. Profesyonel kariyerinizin başlarında sadece rolünüzün kararını verebiliyorsunuz. Belirli noktaya kadar seçen değil, seçilen kişi oluyorsunuz. Ancak kariyeriniz ilerledikçe, karar verebileceğiniz alanlar da giderek genişler” diye konuştu.
Konya Çok İyi Bir Tiyatro Seyirci Kitlesine Sahip
Türkiye'deki tiyatronun güncel durumunu da değerlendiren Duru, "Tiyatronun olması gerektiği yerde olduğunu düşünmüyorum. İstanbul'da öğrenciyken, özellikle şehir tiyatrolarında muhteşem oyunlar izlerdim. Günümüzde yaratıcılığa sekte vuran şey nedir bilmiyorum ama öğrencilik dönemimdeki şartlar, imkanlar ve izinler bence çok daha iyiydi. Artık sosyal medya nedeniyle popüler olmak, televizyona çıkmak çok kolay olduğu için tiyatronun eskisi kadar önemsendiğini düşünmüyorum. Tiyatronun geleceğinin çok daha kötü olabileceğini düşünmek bile beni üzüyor. Çünkü halen tiyatro yapmaya çok hevesli ve istekliyim. Kendi oyunlarımı yazıyorum ve oynuyorum. Daha da devam etmeyi düşünüyorum. Bu nedenle tiyatronun geleceği için çok umutlu olmak isterim. Tüm oyunlarda salonlar dolsun isterim. Bu konuda Konya çok iyi durumda. Çok iyi bir tiyatro seyirci kitlesine sahip. Çok oyun izliyorlar ve salonları dolduruyorlar. Bu sözlerimi bu işin merkezinden gelen biri olarak söylüyorum. Konya tiyatroya çok meraklı” ifadelerini kullandı.
Yeteneklerinizin ve Mantığınızın Peşinden Gidin, Kendinizi Tanıyın
Öğrencilere, her zaman yeteneklerinin ve mantıklarının peşinden gitmeleri tavsiyesinde bulunan Duru şu şekilde konuştu: "Kalp bazen insanı yanıltabilir. Bu yüzden, kalbiniz istese bile mantıksız gördüğünüz yoldan gitmeyin. Kendinizi geliştirme imkânı bulduğunuz her alanı değerlendirin. Sektöre girmek isteyenlerin de sektörde bulunan oyuncuların da artık alternatifleri çok. Kendinizi çok iyi tanıyın ve özelliklerinize ağırlık vererek o şekilde sivrilmeye çalışın. Herkesten farklı bir özelliğiniz varsa ancak o şekilde sektörde isim kazanabiliyorsunuz. Kendinize çok dürüst olun. Ben yaparım, ben biliyorum ve ben iyiyim gibi değil, nasıl daha iyisini yapabilirim sorusunun arkasından gidin. Bu anlattıklarım sadece oyunculuk için değil her meslek için gerekli. Özellikle oyunculukta her an hazır olmak ve bilgi sahibi olmak çok önemli. Örneğin setlere yardımcı oyuncular geliyor. Aralarından biri seçiliyor ama ışığı nasıl alacağını, nerede duracağını bilmiyor. O anda kimse ona öğretmekle uğraşmaz. Hemen başka biri yerini alır. Deniz yoksa Ali, Ayşe var. O yüzden her an hazır, bilgi sahibi ve bir yeteneğe sahip olunmalı.”
Kaynak: Haber Merkezi
