Ahmet Kuş: "Türkistan, Atalarımızın Bize Bıraktığı Büyük Bir Mirastır"
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi'nde Saffet Yurtsever'in düzenleyici olduğu programda, fotoğraf sanatçısı ve yazar Ahmet Kuş, "Türkistan İz Sürümü" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Kuş, Orta Asya'daki zengin Türk mirasını ve kültürel dokuyu fotoğraflar eşliğinde dinleyicilerle paylaştı.
TYB Konya'da Türkistan İz Sürümü Fotoğraf Sunumu Gerçekleşti
Ahmet Kuş, konuşmasına kendi biyografisi ve çalışmalarından bahsederek başladı. 1968 Konya doğumlu olan Kuş, Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü'nden mezun olduktan sonra fotoğraf ve yazıya olan tutkusunu çeşitli yayın organlarında ve kişisel sergilerinde sanatseverlerle buluşturduğunu belirtti. Kuş, "Dünya Mevlevihanelerine Yolculuk" adlı eseriyle 2012 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından Gezi Dalında ödüle layık görüldüğünü de hatırlattı.
Sunumunun ana temasını oluşturan Türkistan seyahatlerine değinen Kuş, bu gezilerin Cumhurbaşkanlığı himayesinde yürütülen uluslararası "Türklerin Mirası" projesi kapsamında gerçekleştiğini ifade etti. Kuş, "Türkistan coğrafyası, sadece bir gezi rotası değil, aynı zamanda atalarımızın bize bıraktığı büyük bir mirastır. Bu mirası yerinde görmek, fotoğraflamak ve gelecek nesillere aktarmak benim için bir görevdir." dedi.
Azerbaycan'dan Moğolistan'a, Kazakistan'dan Özbekistan'a Türk İzleri
Ahmet Kuş, sunumunda Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Moğolistan, Nahçıvan ve Özbekistan'da çektiği fotoğraflar üzerinden bu coğrafyalardaki Türk izlerini anlattı. Bakü'deki Şirvanşahlar Sarayı'ndan, Şeki'deki Han Sarayı'na; Kazakistan'daki Ahmet Yesevi Türbesi'nden, Otrar ve Savran gibi kadim Oğuz şehirlerine kadar pek çok tarihi mekânı dinleyicilere tanıttı.
Kuş, özellikle Karahanlı dönemine ait türbelerin kendisi için bir mihenk taşı olduğunu belirterek, "Karahanlı sanatı, tuğla işçiliğinin ve mimari dehanın zirveye ulaştığı bir dönem. Taraz'daki Karahan Türbesi, Özgen'deki minare ve türbeler, bu sanatın en güzel örnekleridir." şeklinde konuştu.
Moğolistan'ın Türk tarihi açısından önemine de dikkat çeken Kuş, Orhun Abideleri'nin bulunduğu toprakları ziyaret etmenin her Türk için bir gereklilik olduğunu vurguladı. "Türk adının geçtiği ilk yazılı belgelerin bulunduğu bu topraklarda TİKA'nın yürüttüğü projeler sayesinde tarihimize sahip çıkıyoruz. Orhun Abideleri'nin orijinallerinin müzeye alınmış olması ve yerlerine kopyalarının konulması, bu değerli mirasın korunması adına atılmış önemli bir adımdır." dedi.
"Özbekistan, Türkistan'a Açılan Kapıdır"
Konuşmasında Özbekistan'a özel bir parantez açan Ahmet Kuş, Türkistan'ı ziyaret etmek isteyenlere bu ülkeden başlamalarını tavsiye etti. "Özbekistan, turizme verdiği önem, zengin tarihi dokusu ve misafirperver halkıyla Türkistan'a açılan bir kapıdır. Semerkant ve Buhara, insanı kendine hayran bırakan, ilmek ilmek işlenmiş şehirlerdir. Bu şehirlerdeki Emir Timur Türbesi, İsmail Samani Türbesi ve Kalan Minaresi gibi şaheserler, Türk-İslam sanatının ulaştığı noktayı gözler önüne seriyor," ifadelerini kullandı.
Hive şehrinin yaşayan dokusuna da değinen Kuş, "Hive'nin iç kalesi, çarşıları ve sivil mimari örnekleriyle adeta bir açık hava müzesi gibi. Bu yapıların korunmuş olması, bize kendi şehirlerimizdeki tarihi mirasımıza ne kadar sahip çıktığımızı sorgulatıyor." Dedi.
Program Sonunda Takdimler Yapıldı
Ahmet Kuş'un ilgiyle takip edilen sunumunun ardından program sonunda takdim törenine geçildi. TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, konuşmacı Ahmet Kuş'a katılım belgesi takdim etti. Prof. Dr. Ahmet Akman tarafından TYB'nin kitap seti hediye edilirken, programı düzenleyen Saffet Yurtsever de Kuş'a TYB Konya Şubesi kimlik kartını takdim etti. Saffet Yurtsever'in katılım belgesini ise Salih Sedat Ersöz verdi. Program, çekilen hatıra fotoğraflarıyla sona erdi.
Kaynak: Haber Merkezi