Prof. Dr. Arman, aşırı terlemenin hastalar için çok zor olduğunu ve hayat kalitelerini kötü yönde etkilediğini aktararak, şunları kaydetti:
"Halk arasında aşırı terleme olarak bilinen hiperhidrozi insanları olumsuz etkileyebilir. Terleme, günlük hayatın bir parçasıyken aşırı terleme bir hastalık belirtisi olabilir. Aşırı terleme 'birincil' ve 'ikincil' terleme olarak ikiye ayrılır. Birincil yani bölgesel terleme, baharatlı, acı yiyecekler tüketmekten ya da stres yüzünden ortaya çıkabilmektedir. İkincil terleme ise diyabet, kalp yetmezliği, tiroid hastalığı, obezite ve menopoz gibi altta yatan ikincil bir sebebe bağlı olarak görülebilmektedir. Ancak aşırı terlemenin çözümü mümkündür."
Sorunun bazı krem ya da ilaçlarla hafifleyebildiğini ancak tamamen ortadan kalkmadığını vurgulayan Arman, aşırı terlemenin sebebi "ikincil terleme" olan kişilerde, altta yatan hastalığın tedavi edildiğinde sorunun ortadan kalkabildiğini anlattı.
Arman, "Primer terlemesi olan bireylerde ise ailelerinde en az bir kişide daha aşırı terleme mevcuttur. Primer terlemesi bulunan bireylerde antiperspirant tedavisi uygulanabilir, bu tedavi hafif terlemesi olan kişilerde etkili olabilir. Ancak aşırı terlemesi olan bireylerde bu tarz tedavilerin işe yarama oranı çok düşüktür, kesin çözümü ise ETS adı verilen ameliyattır." bilgisini verdi.
"Hastalar aynı gün eve dönebiliyor"
Arman, ameliyatın yarım saat sürdüğünü, yöntemin el avuç içleri, ayak tabanı ve yüz bölgelerinde aşırı terlemesi olan hastalarda kullanıldığını kaydetti.
Primer kaynaklı terlemelerde uygulanan ameliyatın genel anestezi altında koltuk altından açılan küçük bir kesiden endoskopik yöntemle yapıldığını aktaran Arman, "Bu kapalı yapılan ameliyat, koltuk altından açılan küçük delikten terlemeye neden olan sinirlerin klipslenmesi işlemidir. Bu sebeple klipsli ETS ameliyatı olarak da bilinmektedir. Aşırı terlemenin olduğu bölgeye göre klips uygulanan sinirler de değişmektedir. Sağ ve sol taraftan sinirler aynı anda bloke edilebilir. Ayrıca, endoskopik torakoskopik sempatektomi ameliyatının başarı oranı yüksektir. Hastalar aynı gün eve dönerek birkaç gün içinde normal hayatlarına devam edebilir." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Arman, hastaların ameliyat sonrası aşırı terleme sorunlarından kurtulabildiğine işaret ederek, şu bilgileri paylaştı: "Fakat bazı durumlarda ameliyat sonrası hastaların bazı bölgelerinde terleme görülebilmektedir. Terleme ameliyatına vücut tepki göstererek bu teri bacak, bel gibi daha önce terlemeyen bölgelerden atabilir. Bu durum düşük ihtimal de olsa gerçekleşebilir, bu tarz durumlarda ikinci bir operasyon gerekebilir. Her ameliyatta görülebileceği gibi bu ameliyatta da ağrı, enfeksiyon ve kanama riski görülebilmektedir. ETS ameliyatı hemen etkisini gösteren bir operasyondur. Ancak karar hastanın tercihine bağlıdır. Hastalar bu ameliyatı son çare olarak da tercih edebilir."
