Bereketli topraklarıyla Türkiye'nin tahıl ambarı olarak isimlendirilen Konya tarih boyunca tarımın başkenti oldu.
Konya Ovası'nda her zaman bolluk hüküm sürmedi bazı dönemlerde kıtlıklar da yaşandı.
Özellikle Osmanlı'nın son döneminde öyle bir kıtlık yaşandı ki şairlere destan yazdırdı.
Sultan Abdülaziz dönemini içine alan 1873-1874 yıllarında yaşanan 2 büyük kıtlığın yol açtığı zarar kütüphanelerdeki eserlerde ortaya çıkarıldı.
Kış mevsiminde bile yağış düşmedi meralar çöle dönüştü. Az da olsa topraktan çıkmayı başaran ekinler o kadar cılızdı ki hasat yapılamadı, hayvanlar tarlalara girdi.
Dönemin şairlerince yazılan destanlar kıtlığın boyutlarını gözler önüne serdi
1926 yılında basılan ve orijinali Konya'daki müzelerde bulunan, "Konya Halkiyat ve Harsiyatı" adlı eserde, 1844 yılındaki kıtlıkta şair Silleli Zehri, 1873-1874 yıllarında ise şair Matlubi'nin kaleme aldığı "Kuraklık Destanları" dikkat çekiyor.
İlki 31, ikincisi 32 kıtadan oluşan destanlarda şairler, halkın şiddetli kuraklığın hüküm sürdüğü yıllarda içinde bulunduğu zor şartları anlatıyor.
Şair Silleli Zehri'nin 1844 yılındaki kıtlık nedeniyle yazdığı kuraklık destanından bazı beyitler şöyle:
"Fakirin yoktur ekmeği aşı, yer oldular otu toprağı aşı,
1261 sene başı, yakaladı 1062'ye vara Koç yiğitler gelmiş
Gelinler sızlar, aş ekmek kalmadı deyi sızlar, Tükenmede
Çoklar, ne yapsın azlar, vücut yiğit kızıl iken sarara"
1873-1874 yıllarındaki kıtlığı anlatan şair Matlubi ise kuraklık destanında çarpıcı ifadeler kullandı
"1290 gelmedi bahar, kullar kusurunu çekecek zahar (tabi)
Niyazım Hak'tan hem leyl'ü nehar (gece gündüz), sair yıla nişan aldı bu sene,
Tuzcular pazardan tuzu kaldırdı, ekmekçiler akçesini çaldırdı,
Sipahi pazarı malı doldurdu, fukara yerlerde kaldı bu sene,
Yaz geldi inzal olmadı rahmet, yeryüzünde bitmedi türlü nimet
Günahkar kulları çok çeker zahmet, saçılan tohumlar kaldı bu sene"
Kıtlık dönemi şehir yöneticilerinin uğraşlarıyla atlatılmış!
Destanda Konya Valisine övgüler diziliyor.
"Mevlam ömür versin Vali Paşa'ya, dükkanlar açtırdı her bir köşeye,
Toplattı develeri saldı taşraya, yollar beller perişandı bu sene,
Esat Paşa gibi gelmedi vali, 5 vakit duacı ona ahali,
Fukaraya muin (sahip çıkmak) olsun kemali, 'Aslan Paşa' medar oldu bu sene,
Eğer olmasaydı Konya Valisi, birbirini yerdi hep ahalisi
Cümle mahlukatın birdir tanrısı, cümle mahluk perişandır bu sene"