Tunç Soyer kimdir, siyasi geçmişi nedir? Gözaltı süreciyle gündeme gelen Soyer'in biyografisi ve hakkında merak edilenler araştırılıyor.
Tunç Soyer Kimdir?
Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer neden tutuklandı, ifadesinde ne söyledi?
İzmir'de yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınan isimler arasında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de yer aldı. Soruşturmanın ardından tutuklanma kararı verilen Soyer'in geçmişi ve neden tutuklandığı kamuoyunun gündeminde. İşte Tunç Soyer'in biyografisi ve tutuklanma sürecine dair ayrıntılar...
Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kimdir?
Tunç Soyer, 13 Mayıs 1959'da Ankara'da dünyaya geldi. Eğitim hayatını İzmir'de sürdüren Soyer, Bornova Anadolu Lisesi'nin ardından Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi.
Yüksek lisans eğitimini İsviçre'deki Webster Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler, Dokuz Eylül Üniversitesi'nde ise Avrupa Birliği alanlarında tamamladı.
Siyasi kariyerine Seferihisar Belediye Başkanı olarak başlayan Soyer, 2009-2019 yılları arasında bu görevde bulundu. Ardından 2019 yerel seçimlerinde CHP'den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilerek 2024 yılına kadar bu görevini sürdürdü.
Tunç Soyer neden tutuklandı?
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan yolsuzluk soruşturmasında İZBETON ve bazı kooperatiflerle ilgili usulsüzlük iddiaları gündeme geldi. Soruşturma kapsamında toplam 99 kişi gözaltına alındı.
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ile İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya'nın da aralarında bulunduğu 30 kişi tutuklandı. Bu isimlere ek olarak eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de tutuklananlar arasında yer aldı.
İFADELER ORTAYA ÇIKTI
Şüphelilerin adliyedeki işlemleri sürerken Tunç Soyer'in ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun polisteki ifadeleri ortaya çıktı. İfadesinde, Örnekköy Kentsel Dönüşüm Projesi'yle ilgili savunma yapan Soyer, "Vatandaşın cebinden az para çıkmasını hedefledik. Ancak müteahhitler eklenecek yüzde 20 oranını yeterli görmedikleri için kat maliklerinin çok daha ağır bedeller ödemesi durumu ile karşı karşıya kaldılar. Vatandaşın daha düşük bedeller ile inşaat yapabilmesi için kooperatifleşmeleri çözümünü ürettik.
İZBETON yüzde 1 gibi KDV oranından dolayı çok düşük bedelle vatandaşa çok düşük ücretlerde müteahhitlik hizmeti vermesinin önünü açmıştır. Bayraklı bölgesinde uyguladığımız Halk Konut projelerinden ilham alarak ihalelere öncelikle İzBeton A.Ş.'yi sokmaya ve bu şirket adına kurulacak kooperatiflerle inşaatları yapmasına karar verdik. Bu kararı İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde de oy birliğiyle aldık. 1018 konut yapılacak olan Örnekköy 3'üncü etabında 500 kişilik kooperatifle 500 hak sahibinin evlerinin yapılması hedeflendi. Hem Uzundere 3'üncü ve 4'üncü etabı İZBETON'un yapması için belediye meclisinden oy birliği kararı alındı.
Sonrasında ise İZBETON tarafından kooperatiflere işin verilmesi benim dahil olmadığım bir konudur. Bu işlemler, İZBETON adına Genel Müdür olan Heval Savaş Kaya tarafından sözleşmeler dahilinde yapılmıştır. Kooperatiflere yapılan devirde ise herhangi bir usulsüzlük olduğunu da düşünmüyorum. İZBETON tarafından kooperatiflere veya başkaca şirketlere sözleşme karşılığı verilecek işlemlerde benim dahilim yoktur" dedi.
'İNŞAATLAR AĞIR DA OLSA DEVAM EDİYOR'
Soyer ifadesinin devamında Gaziemir ve Uzundere'deki projelerin ekonomik sebepler sebebiyle yavaşladığını kaydetti. Soyer, "Gaziemir 1'inci etapta ve Uzundere 3 ve 4'üncü etaptaki projelerde ilerlemenin yavaş olmasının sebebi günümüzdeki ekonomik koşulların gerek enflasyonun artması gerekse de ham madde fiyatlarının sürekli artış göstermesi hayatın olağan akışında yapılacak işlerin yavaşlamasına sebep olmuştur. Ancak bu yavaşlama inşaatların bitmeyecek olduğunu anlamına gelmemektedir" diye konuştu. Soyer, Uzundere mağdurlarına kentsel dönüşüm bitene kadar kira yardımı yapıldığını ve olayda usulsüzlük olmadığını, bu olayda kimsenin kandırılmadığını ve inşaatların ağır olsa da devam ettiğini de söyledi.
'ZARARLARIN HİÇBİRİ KESİNLEŞMİŞ TESPİTLERE DAYANMAMAKTADIR'
İZBETON ile imzalanan tüm sözleşmelerin meclis onayından geçtiğini belirten Soyer, "Suçlamalarda ifade edilen zararların hiçbiri kesinleşmiş tespitlere dayanmamaktadır. Kira yardımı ile ilgili kararlar İZBETON tarafından değil Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından alınan kararlar ile ilgili yapılmaktadır ve her sene güncellenmektedir. Ayrıca benimle ilgili sorumluluk atfedilen süreçler ne Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ne de İZBETON Başkanı olarak şahsi sorumluluğum altında değildir. Tamamı meclis kararları ile yürürlüğe sokulmuş süreçlerdir" dedi.
'BELEDİYE İLE İZBETON ARASINDA USULSÜZLÜK YOK
Kooperatif mağdurlarının şikayetleri sorulan Soyer, konu hakkında bilgisi olmadığını belirtip, "Kooperatif adına toplanan paraların ne yapıldığını bilmiyorum. Nerelerde harcandı, nerelere gönderildi bilmiyorum. Dile getirilen sorunlar kooperatif yönetimi ile üyeler arasında olan sorunlardır. Konunun benimle bir ilgisi yoktur. Bu beyanın nitelikli dolandırıcılık suçu ile ilgisi yoktur. Kooperatifte bahsedilen şahısları ve şirketleri bilmem. İnşaatların gecikmesinin temel nedeni oluşan ekonomik problemler ve artan maliyetlerdir. Kooperatiflerin günlük faaliyetleri kapsamında yaptıkları iş ve işlemler kooperatiflerin yönetimlerinin sorumluluğundadır. Baştan beri izah ettiğim üzere İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İZBETON arasında yapılan işlemlerde bir usulsüzlük yoktur" diye konuştu.
'ULAMIŞ'IN KÖYÜNDE YAŞIYORUM'
'Nitelikli ya da niteliksiz dolandırıcılık' suçunun hanelerine girmeyeceğini belirten Soyer, şöyle devam etti:
"Yıllardır açılan kentsel dönüşüm ihalelerine kimsenim katılmaması nedeniyle ile sürgit sonuçsuz kalan kentsel dönüşüm hedefiyle aynı yolu takip etseydim bugün benim ifademin alınmasını gerektirmeyecekti. 20 yıl önce EXPO 2015 adaylığı genel sekreterliği sırasında tek imza ile milyonlarca dolar harcama yaptım. Ardından 10 yıl Seferihisar Belediyesi'nde ve sonraki 5 yıl da İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde milyarlarca liralık dev bütçeleri yönettim. Birçok bakanlıktan, birçok dev holdingden daha büyük paraları idare ettim. Halen Alsancak ya da Alaçatı Port'ta değil Seferihisar'ın Ulamış köyünün 900 metre kırsalında, 75 metrekare zemine oturan 2,5 katlı bir evde ikamet ediyorum. Mızrak çuvala sığmaz nitelikli ya da niteliksiz dolandırıcılık bu haneye sığmaz. Üzerime atılı suçlamaları reddediyorum."
Kaynak: Haber Merkezi
