Üsküdar Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi esnasında, haberi duyar duymaz eşi ve iki çocuğuyla vedalaşarak sokağa çıktı.
Acıbadem'deki Türk Telekom binasının işgal edilmeye çalışıldığını öğrenen Sertbaş, FETÖ'cü askerleri durdurmak için gittiği binanın önünde vurularak şehit düştü. Geride 2 evladıyla eşini bırakan 49 yaşındaki Sertbaş, girişimin 7'nci yılında ailesi tarafından gururla yad ediliyor.
"TEK SÖYLEYECEĞİM HÜZÜN VE GURUR''
Muhtar Sertbaş'ın eşi Rahşan Sertbaş, darbe girişiminin 7. yılında yaptığı açıklamada, tek söyleyeceğinin hüzün ve gurur olduğunu belirtti.
Darbe girişiminin üzerinden geçen 7 yıllık süreçte çok zor günler yaşadıklarını anlatan Sertbaş, devletin sayesinde ayakta kaldıklarını ama evde bir özlem, eksiklik, hüzün ve gurur olduğunu söyledi.
Sertbaş, babaları şehit olduğunda yaşları küçük olan evlatlarıyla ilgili, "Kızım üniversiteye girdi. Onun bir sevinci oldu bu sene. Güzel de geçirdi. Biraz da zorlu bir dönemden sonra sınıfımızı geçtik çok şükür. Oğlum da orta üçe geçti. Ona da çok şükürler olsun. Yani herkes tabii zorlu zorlu mücadelelerden ilerledi." dedi.
Acılarının hiç hafiflemediğini dile getiren Sertbaş, sanki yanındaymış gibi eşini hissettiklerini, şehitlerin ölmeyeceğini ifade etti.
"HEP İÇİMİZDE YAŞIYORUZ''
Sertbaş, 15 Temmuz'u unutmayacaklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Gençlerimiz bunları çok iyi öğrensinler. Yani ben gençlere sesleniyorum. Gençlerimiz 15 Temmuz kitaplarını okusunlar. İlim önemli, bilgi çok önemli. Hiç kolay bir dönem geçmiyor. Hislerimiz çok kuvvetli. Hep içimizde yaşıyoruz. Yüzümüz gülüyor ama içimiz ağlıyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Onun bilincindeyiz. Özlüyoruz. Şehit aileleriyle ve gazilerle görüştüğümüzde rahatlıyoruz. Sanki onları gördüğümüz zaman bizim bir akrabamız, kardeşlerimiz oluyorlar. Yani o çok farklı bir duygu. Şehit ailelerini de gazileri de her gördüğümde yüzüm gülüyor. Onlarla gülüyoruz ve ağlıyoruz. Yani o beni anlıyor, ben de onu anlıyorum."