Her bölgenin kendine özgü şivesi, ağzı ve lehçesi bulunmaktadır. Konuşma biçimleri ve kelimeler bölgeden bölgeye farklılık gösterebiliyor. Konya yöresinin de kendine has kelimeleri ve sözleri vardır.
Bazı sözler unutulmaya yüz tuttu
Konya'da özellikle büyük yaşlardaki kişilerden duyulan unutulmaya yüz tutmuş sözler bulunmaktadır. Her biri ne kadar Konya'da eski yıllarda kullanılan sözler olsa da Konyalı genç nesillere bile sözler ve kelimeler artık yabancı geliyor.
Eski yıllarda Konya'da kullanılan bazı sözleri derleyerek buradan paylaştık. İşte Konya'ca sözler…
Üf Allah sivri külah/ Alıştığı durumdan, daha kötü bir duruma düşmek.
Piyperek/ Çok hareketli. Yerinde durmayan. İçi içine sığmayan.
Garerimsıra/ Ortalama bir miktarda. Normal ölçüde.
Enanigıtmirini bilmek/ Bir işi veya meseleyi tüm detaylarıyla bilmek
Tokuş gafalı/ Başı büyük olan
Mandalı gırık/ Faydasız, gereksiz. İşe yaramaz kimse
Guynul guynul/ Belli etmeyerek, açıkça olmayarak, saklı biçimde. Gizli gizli
Horhoru gitmiş, tor toru galmış/ Yaşı ilerlemiş, yaşlanmış. Dinç olmayan
Dalağı dışında/ Gerçeği söylemekten çekinmeyen, açık sözlü.
Şiytan burnuna yillemiş/ Aksilik yapmak için hazır bekleyen, huysuz kimse.
Türşembe/ Haftanın ilk günü, Pazartesi.
Guyruksuz uçurtma/ Sorumluluk sahibi olmayan.
Ağzının gaytanı yok/ Sır saklayamayan, çenesi düşük, geveze.
Onmadık gidinin vardır bir derdi/ İşleri ters giden, başarılı olmayan kimsenin mutlaka bir kabahati vardır.
Irgat gevişine oturmak/ Sonraki işten kaytarmak için yapmakta olduğu işi gereksiz uzatmak. Boşuna vakit harcamak.
Tintoori/ Alıngan
Çalıcı eşşeği gibi sürtünmek/ Dikkatsiz olup kıyafetini kirletmek.
Vığıl vığıl/ Pek çok
Gedavet/ Meram'a has tatlı bir rüzgar.
Eciği cücüğü/ Bir ailenin tüm fertleri. Küçük büyük herkes.
Tikedek atmak/ Duygu durumun aniden değişmesi.
Bendime gitti/ Bir şeyi şaşırtıcı, yadırgatıcı bulmak.
İşin gıyısında, aşın goyusunda/ iş olunca kaçan.
Göğden yağsın, yirden dişir/ Zahmetsizce kazan anlamında söylenen bir dilek.
Ayın ödü, guşun südü/ hiçbir eksiği olmayan, hepsi yerli yerinde.
Tıngır elek tıngır tas/ Eli boş kalmak, iflas etmek
Lök gibi oturmak/ Yerinden hiç kıpırdamadan oturmak
OKURLARIMIZA NOT: Bizim bilmediklerimizi yada bildiklerinizi yorum kısmına yazabilirsiniz!!!
(Mustafa İlker Şen)