‘Osmanlı Rüyası!!!

Ve Osmanlı kendi küllerinden yeniden doğuyor.  Aziz okuyucularım! Bu başlık bugünlerde çok popüler sosyal medyada, basında, Cumhurbaşkanlığı Sarayın'da, 62’nci Davutoğlu hükümetinin içerisinde, bürokraside, sivil toplum örgütlerinde, kahvede, çarşıda,pazarda, herkes Osmanlı devletinin idari sisteminin yeniden ülkemize hakim olmasını istiyor. Güzel bir duygu ile söylenen  bir atasözü var, "Yiğit düştüğü yerden kalkar." bizde nerede kalmıştık ve nerede düşmüştük, diyerek yeniden küllerimizden Allahın izniyle doğacağız. Bu demek değildir ki biz Cumhuriyete karşıyız.Asla! Genç Cumhuriyetimiz aziz milletimize çok şeyler kazandırdı. Bugün dünya milletleri seviyesinde özgün bir yerimiz varsa,bugün”Dosta güven düşmana korku salan” bir silahlı gücümüz varsa, şu son 14 yılı kalkınma ve yükselme adına başarılarla dolu ise,bunda Cumhuriyet yönetim şeklinin büyük bir emeği var . Cumhuriyetimizi her zaman korumaya ve geliştirmeye, yenilemeye millet olarak mecburuz.
BİZİM  DAVAMIZ İLAHİ KELİMETULLAH DAVASIDIR"
Şunun yanlış anlaşılmamasını özellikle istiyorum.Osmanlı deyince, sanki 2015 yılında bir Fatih dünyaya gelecek veya RecepTayyip Erdoğan , Davutoğlu ile Bakanlar Osmanlının sancağını alıp ,sarığını sararak kılıcını da  kuşanarak Topkapı Sarayı'na oturacak, buradan devleti yönetecek tebasına  Feman'nar yağdıracak. Osmanlı düşmanı olanlar, yani atalarına dedelerine düşman olan insanlar, ecdadımızla alay etmek için böylede söylüyorlar. Şunun altını çizmek lazım! Evet, Osmanlı Devletini yönetenler Orta Asya'dan gelen Türk boylarının içinden çıkan yiğitler …Osmangazi den başlamak üzere son padişah Vahdettin’e kadar devleti yönetenler hep Türk soyundan gelmiştir. Osmangazi kurduğu imparatorluğun temellerini ümmet ruhuyla atmıştır.Osmangazi oğlu Orhan Gaziye vasiyetinde oğlum Orhan:  "BİZİM DAVSMIZ KURU KURU CİHANGİRLİK DAVASI DEĞİLDİR BİZİM  DAVAMIZ İLAHİ KELİMETULLAH DAVASIDIR" diye vasiyette bulunmuştur.Devletin sınırları içerisinde yaşayan İslâm ümmeti asla ve asla onların Türk olmalarından dolayı rahatsız olmamıştır.Hatta Türklükle İslam aynı anlam yüklenerek birbirini tamamlamıştır.Bir insan Türk ise demek ki Müslüman’dır
inancı, ümmet arasında iyice yerleşmiştir.
FATİHİN FERMANI
"İNANC VE DİN ÖZGÜRLÜĞÜ BENİM TEMİNATIM ALTINDADIR HERKEZ İNANDIĞI GİBİ YAŞAYABİLİR"
İnsan hakları, özgürlükler, insanların kendi inanç ve geleneklerine göre tabi oldukları  hukuk çerçevesinde yaşantıları Osmanlı tarafından teminat altına alınmıştır. Bu zenginliklerden olarak , Kaptan-ı Derya, “Denizler fatihi” Barbaros Hayrettin Paşa bir Cezayirlidir. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettikten sonra Topkapı'dan beyaz atıyla İstanbul'un içerisine girerken dönemin Papazları, Hıristiyanları,Musevileri ve Gayrimüslimleri , daha nice niceleri heyecanla Fatihin kendilerine nasıl muamelede bulunacağını bilmedikleri için firar eden veya Ayasofya’ya sığınan halkın meraklı bekleyişlerine karşı  …Sultan Fatih ise tarihe altın harflerle yazılacak olan şu sözünü orada ferman buyurmuştur. "HER TÜRLÜ KORKUDAN UZAK VE SERBEST BİR ŞEKİLDE EVLERİNİZE NORMAL YAŞANTINIZI SÜRDÜRÜNÜZ TEBAANIN İNANC VE DİN ÖZGÜRLÜĞÜ BENİM TEMİNAT ALTIMDADIR" diyerek Ferman buyurmuştur.
HAZRET-İ ALİ EFENDİMİZ AS
” Açıkçası Cumhuriyetle kurulan, Türkçülük üzerine bina edilen bir devlet elbisesi bize dar gelmiştir. İşte bugün hükümetin uygulamak için çalıştığı, bize giydirilen bu dar elbiseden Osmanlının torunlarını kurtarmaktır.Bugünkü sistemle idare tarzı 77 milyon Aziz milletimizi kucaklayamamıştır.İtalya'dan, İsviçre'den, çeşitli ecnebi ülkelerden ithal edilen yasalar bünyemize uyum sağlayamamıştır. Bugün hükümetlerin, yöneticilerin dillendirdikleri de bunlardır.
Hazret-i Ali efendimizin güzel bir sözü var:"İcatlar, yenilikler, güzellikler,gelişmeler,Müslüman’ın yitik malıdır, nerede bulursanız onu alınız.
KALAYCIOĞULLARINDANIM
" Ben bunları söylerken elhamdülillah şu gerçeği de gururla aktarırım.Benim yedi ceddim Türk boyudur .Alaaddin civarında  bulunan İnce Minarenin yanında dedelerimiz kalaycılık yapmışlar,Kalaycı oğulları lakabıyla Osmanlı arşivlerinde  yazmaktadır. daha sonra yayla yerleşimi  olarak ta eski Kozağaç’a yerleşmişler. Mesele 77 milyonun birlik ve beraberliğidir batıdan transfer edilen yasalar ümmetin birliğini sağlayamadığı açıktır. Bugünkü sohbetimizi burada sonlandırırken haftaya pazartesi buluşmak dileği ve duasıyla, inşallah yine bu konuyu devam ettirmek ümidi ile sizleri Allaha  emanet eder kalın sağlıcakla sevgi, selam ve dua ile.


Yazarın Diğer Yazıları