E-gazete
Konya, her dönem devletin önemli bir merkezi olmayı başarmış bir il. Osmanlı Devleti'nin son dönem kudretli padişahlarından II. Abdülhamid, Konya'yı stratejik bir merkez olarak konumlandırmıştır. Genel anlamda bakıldığında, II. Abdülhamid döneminde Konya'ya ayrıcalıklı hizmetlerin yapıldığı görülmektedir.
Proje 2. Abdülhamid döneminde başladı
Bu dönemin en önemli eseri, hiç şüphesiz demiryolunun Konya'ya ulaştırılması olmuştur. Bu yol ile Konya dünyaya yeniden açılmıştır. İstanbul–Bağdat Demiryolu Projesi çerçevesinde II. Abdülhamid döneminde başlatılan ve kısa süre içerisinde tamamlanan bu projeyle, Selçuklu başkenti Konya ile Osmanlı başkenti İstanbul demiryolu ile birbirine bağlanmıştır.
1896 yılında hizmete girdi
Demiryolunun Konya'ya gelmesiyle birlikte, yaklaşık 200 yıldır ihmal edilen şehir hızlı bir şekilde toparlanmış ve gelişmeye başlamıştır. Konya'da bugün hâlâ kullanılan ve Meram Tren Garı olarak da bilinen Konya Garı, 1896 yılında tamamlanarak hizmete girmiştir.
Bu tarihe kadar Konya, daha çok doğu ve güney istikametinde gelişirken, şehir merkezi genelde Alâeddin Tepesi ile Mevlânâ Dergâhı arasında şekillenmiştir. Ancak bu tarihten sonra Konya batı yönüne doğru açılmış ve bir dönem gar ile şehir merkezi arasında atlı tramvay hattı bile kurulmuştur.
130 yıldır hizmet veriyor
Konya Tren Garı, çevresindeki diğer bütün tesislerle birlikte 130 yıldır vatandaşlara hizmet vermektedir. Her gün binlerce insanın istifade ettiği Konya Garı'nın, şehrin tarihî gelişimi içerisinde çok önemli bir rol üstlendiği görülmektedir.