Sıcak yaz günlerinde pişirilip çatılarda kurutulan çıtır tarhanalar, kış mevsiminde çerez olarak sofraya geliyor. Beyşehir'de imece usulü ile hazırlanan çıtır tarhana telaşı yaz sonuna kadar devam edecek.
Çorba değil cips!
Türkiye'nin her yerinde çorbalık olarak hazırlanıyor. Beyşehir tarhanasını diğerlerinden ayıran özelliği ise kızartılıp çerez olarak tüketilmesidir.
Beyşehir'de yapıldıktan sonra diğer illere hatta yurt dışına gönderilen çıtır tarhananın seveni bir hayli çok.
Çıtır tarhananın geçmişi
Tarhana, 16. yy başında Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim Han döneminde Mısır seferi öncesi ortaya çıkmıştır.
O zamanlar Mısır'ın fethi için uzun bir yolculuğa çıkılacaktır ve gıda ihtiyacının karşılanması için taşınma açısından hafif gıdalara ihtiyaç duyulmuştur.
Bunun üzerine Yavuz Sultan Selim'in annesi Gülbahar Hatun uzun uğraşlar sonucu ana maddesi buğday ve yoğurttan hem dayanıklı hem de hafif olan tarhanayı yapmıştır.
O zamandan günümüze de tarhana geleneksel Türk mutfağının en önemli lezzetlerinden biri olmuştur.
Toplumsal bir etkinlik
Yoğurt, yarma buğday, un ve baharatlarla hazırlanan hamur, mayalanıp güneşte kurutuluyor.
Tarhana yapımı Beyşehir'de sosyal bir etkinlik olarak büyük önem taşıyor. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar bu lezzeti birlikte hazırlıyor.
Sağlıklı ve lezzetli
Yoğun ve zahmetli bir çalışmanın sonucunda yapılan tarhanalar, kış mevsiminde sofralarda yerini alıyor ve konuklara sunuluyor.
Bazı aileler tarhanayı çorba yapmak dışında kışın soba üzerinde veya yağda kızartarak, badem, ceviz ve fıstık gibi kuru yemişlerle atıştırmalık olarak tüketiyor.
(Berna Ata)
Kaynak: Haber Merkezi