Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu, Yazarlar Birliği Başkan Vekili ve 27. dönem AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, MÜSİAD eski Başkanı Ziya Özboyacı, emekli Müftü Mehmet Emin Parlaktürk, Sanayici Mustafa Veli Tekelioğlu, Konya İl Kültür ve Turizm eski Müdürü Abdüssettar Yarar, Konya Büyükşehir Belediyesi eski daire başkanı Mehmet Atilla Şirin, HUDER önceki dönem başkanı av. M. Şamil Şenalp ve TYB Konya Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sedat Ersöz'den oluşan Türkiye Yazarlar Birliği Konya heyeti; "Yazılacak Çok Şeyimiz Var” etkinlik serisi kapsamında Özbekistan'ın Buhara şehrinde Buhara Yazarlar Birliği Şubesi ile bir araya gelip kültür ve sanat konularında iki şehrin ortak geçmişine yönelik işbirliği yapma görüşmeleri gerçekleştirdi.
Heyet, ilk olarak Taşkent'te çeşitli temaslarda bulundu, ardından Semerkant'ta ziyaretlerini sürdürdü. Programın üçüncü durağı olan Buhara'da ise Buhara Yazarlar Birliği Başkanı Şodmon Sulaymonov ve Özbek yazarları ile bir araya gelindi.
Buhara'daki buluşma, Abu Ali İbn Sina Bölge Enformasyon ve Kütüphane Merkezi'nde yapıldı. Toplantıda iki ülke ve iki şehir arasında kültür, sanat ve edebiyat alanında kurulacak kültürel faaliyetler, ortak projeler ve genç kuşakların iş birliği ele alındı. Konya ile Buhara arasında "kültür köprüleri” kurulması yönünde karşılıklı irade beyan edildi.
Sorgun: Buhara gönül dünyamızın baş şehirlerinden
Programda konuşan önceki dönem AK Parti Konya Milletvekili, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi Başkan Vekili Ahmet Sorgun, Buhara'nın İslam medeniyetindeki özel yerine dikkat çekti:
"Dünyada ve İslam dünyasında özellikle gerçekten İmam Buhari dendiğinde Buhara'ya ait bir değer olduğu çok açık şekilde ortaya çıkıyor. Kendi adının İsmail olduğunu pek çok kimse bilmez, sadece Buhari diye tanır. Nasıl ki Konya'da Mevlâna Celaleddin Rumi sadece Mevlâna diye tanınıyorsa, bu da öyledir. Bu büyük insanlar sadece şehirlerimizin değil, dünyanın medarı iftiharıdır. Onların bıraktığı eserler bugüne kadar geldi ve aramızda köprü oldu. İnşallah Yazarlar Birliği üyelerinin yazdıkları eserler de bundan sonraki nesillere kalır. Buhara bizim gönül dünyamızın baş şehirlerindendir ve gönül dünyamızı şad eden bir şehirdir. Hz. Mevlâna diyor ki: ‘Bir mum, yanındaki mumu yakmakla kendi ışığından bir şey kaybetmez; ama yirmi mumun ışığı bir mumunki gibi değildir.'”
Köseoğlu: Buhara, kandil şehirlerden biridir.
TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu ise, iki ülkenin edebiyat birikimi arasındaki bağlara vurgu yaptı:
"Sizden Abdullah Kadiri'yi biliyoruz, onun kitaplarının Türkçeye tercümesini bekliyoruz. Sizin mücadelenizde de büyük rol oynadı. Türkiye'deki Mehmet Âkif'le özdeşleştiriyoruz; o da zor dönemlerde ülkenin birliği ve beraberliği için eserler verdi. Bizler, her an her gün hem doğuya hem de batıya bakan bir milletiz. Tarihi olaylar bazen bizi kısa süreliğine birbirimizden uzaklaştırabilse de Mevla'ya şükürler olsun ki yine buluşuyoruz. Bir şairimiz "Konya Mevlâna demektir" der şiirinin bir mısrasında. Biz aynı zamanda Mevlâna Buhara demek, Buhara da Konya demektir diyoruz. Konya ve Buhara'nın çok fazla ortak yönü var. En temel ortak yönümüz ise Harezm'den, Belh'ten ve Yesi'den Anadolu'ya gelen erenlerin, Hoca Ahmed Yesevi ve Şah-ı Nakşibend Bahauddin olmak üzere, bütün o erenlerin talebeleri Anadolu'yu, Türkiye'yi aydınlatmıştır. Buradan da Balkanlar'a yönelmiştir. Buhara İslam'ın kubbesi olan şehirdir, Semerkant ise yeryüzünün süsü ve cilasıdır. Biz bunu bilen bir milletiz. Dolayısıyla bu ziyaretle bir yandan da sizlerle tanışmaya geldik. Konya Büyükşehir Belediyesi ile Buhara Belediyesi'nin yıllar öncesinde kardeş şehir olduğunu biliyorum. Her gün Buhara ve Özbekistan'la ilgili Türkiye'de onlarca toplantı yapılır, bilimsel çalışmalar düzenlenir, tarihimize, kültürümüze ve kardeşliğimize daha geniş bilgilerle ulaşalım diye. Ama bu yeterli mi? Bize göre yetmez. Bugün bütün Özbekistan'ı gezerken bilhassa sizinle tanışmak istedik. Yazarlar Birliği olarak, yani iki tarafın, Buhara ve Konya Yazarlar Birliği olarak kültürel, sanatsal ve düşünce alanında yeni köprüler kuralım, yeni bağlar oluşturalım ve bu köprülerin üzerinden birbirimize gelip gidelim istedik.
Her birimizin ortak paydası kültür. Her birimizin ortak paydası atalarımız. Atalarımızın tarihiyle ilgili bir derdimiz ve o tarihte hangi düşünceyi, hangi felsefeyi, hangi İslam'ın güzelliklerini bu kadar geliştirip yaydılar ki önce Anadolu'ya, sonra Balkanlar'a ve sonra tüm dünyaya ışık oldu. Buhara, bizim saydığımız kandil şehirlerden biridir. Kandil önce etrafına, sonra tüm dünyaya ışık verir.”
Müftü Parlaktürk : "Bu toprakların mirasına sahip çıkmalıyız”
Ziyarete katılan emekli müftü Mehmet Emin Parlaktürk, Buhara'daki manevi atmosferin altını çizdi:
"Gezdiğimiz yerlerde ortak bir duygu gördüm. Bu duygunun kaynağını, İmam Buhari ve muhaddisler gibi burada İslam'ın nurunu yaymaya çalışan emirler ve imamların bizde ve dünya Müslümanlarında uyandırdığı ortak bilgi ve kaynaşmaya bağladım. Ecdadımızın Peygamber'in izini takip ederek eserleriyle bize ulaştırdığı mirasa sahip çıkar ve onun üzerinde hayatımızı sürdürürsek, birleşmemiz daha kolay ve çabuk olacaktır.”
Heyette yer alan isimlerden Veli Tekelioğlu, sanayi alanında iş birliğini geliştirmenin önemine dikkat çekerek, "Sanayide karşılıklı iş birliğini artırmamız, hem bölgemizin hem de ülkelerimizin geleceği açısından büyük bir gereklilik” ifadelerini kullandı.
Ziya Özboyacı ise daha önce de bölgeyi ziyaret ettiğini hatırlatarak, "Ben 1993 yılında da buraya gelmiştim. O günden bugüne büyük bir gelişim gözlemliyorum. Bu iş birliğinin artarak devam etmesi hepimiz için çok kıymetli” dedi.
(Cumali Özer)