İletişim Araçlarına Dair

Çağımızın en önemli problemlerinden olan televizyon ve onun aile  içindeki iletişim sorunlarını ele almanın günümüzde oldukça faydalı olacağını ümit etmekteyim.
Cahit Zarifoğlu’nun bu konudaki görüşünü anlatan şu sözü dikkate şayandır:”Televizyon bir şamardır. Hem de kendi hanemizde, kendi elimizle suratımıza inen büyük bir şamardır.Bize neler yasak, şunlar bunlar.İşte bu yasakları, bu haramları televizyonun bizim hanemizin içine kadar getirir her çeşidini,barını,umumhanesini,meyhanesini ve biz oturur onu Müslümanlığımızla ,karımız kızımızla onu seyrederiz.Ve sonra deriz ki,nasıl oluyor da mukaddesatımız elden giderken,bize vururlarken ses etmez ,vurana vurmayız? Düşünün bakalım, televizyon karşısında muhallebi gibi gevşemiş bir Müslüman’da değil cihad etmek,acaba kalkıp bir farzı ifa edecek kuvvet ve istek kalmış mıdır?”
Bu sözle Tv’nin insan bedenini uyuşturduğunu ve bu uyuşuk bedenle ne cihad yapılabileceği ne de tam anlamıyla farz ibadetlerimizi yerine getirebileceğimizi uygun benzetmelerle aktarmaktadır. Öyle ki Tv sebebiyle akrabalık ve aile ilişkilerinde de göz ile görülür derecede bozulmalar ve kopmalar meydana gelmiştir. Nadiren yapılan ziyaretlerin başrolleri de Tv’ye verilmektedir. Hayatımızın daha çok İslami yaşantı tarzını alması gereken zamanlarda,tam tersi gitgide İslam’ın istediği yaşam tarzından uzaklaşıyoruz.
Ne acı ki yaşam tarzımız Tv dizilerinin ve programlarının bize empoze ettiği şekilde ilerliyor. Mesela geçen günlerde Tv programında bir hocaya seyirci tarafından şu şekilde bir soru gelmiştir:’’Çok sevdiğim bir dizi ile namaz vakitleri birbirine denk geliyor, televizyonu dinleyerek namaz kılabilir miyim?’’Hoca efendiden Allah razı olsun! O, böyle bir saçma soruya cevap vermeye tenezzül bile etmiyor.
İnternet hususunda ise Şunlar söylenebilir; Elbette internetin faydalı yönleri göz ardı edilmemelidir fakat; şu da bir gerçektir ki,internetin zararlı yönde kullanımları oldukça fazladır.Eskiden çocuklar saklambaç,körebe vs. gibi toplu oynanan oyunları tercih ederken birlik ruhları da bunun beraberinde gelişiyordu.Şimdiler de ise insanı kana,bölmeye,parçalamaya alıştıran savaş oyunları oynanmaktadır.Böylelikle yeni nesil bencil,paylaşmaktan haberi olmayan bir kuşak haline geliyor.İnterneti bir mutfak bıçağına benzetebiliriz.Hepimizde biliriz ki insanlar bıçağı hem ekmek kesmek için hem de insan öldürmek için kullanırlar.İnsanlar ‘’facebook,msn,twiter’’vs. zararlı sitelerin karşısında vakit geçirerek, hem sıhhatlerini hem de insana değerlendirmesi için verilen vakitleri boşa harcıyorlar.Peygamber efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:^^İnsanlar şu iki şeyin kıymetini bilmediler, sağlık ve boş vakit.İnsan bilmelidir ki bunların bir gün hesabı verilecektir.Peki ya Müslüman gençlerin haline ne demeli?Genç Müslüman oturuyor bilgisayarın başına ve gayet gayr-i mühim bir mevzu gibi rahatlıkla karşı cinsiyle konuşabiliyor.İnsanlar adım adım yaptıkları işleri paylaşıyorlar.”Kahvaltımı yaptım,uyudum,kalktım,annemle konuştum”vs. sanki bunu insanların bilmesi gerekiyormuş gibi…Orta yerde mahremiyet diye bir şey kalmadı.Evdeki hallerini,aile hayatlarını,fotoğraflarını millete rahatça sergiliyorlar.Değerli,gizli,özel hiçbir şeyimiz kalmadı!Ve insanlar artık internette muhabbet kuruyorlar.Hal hatır konuşmaları artık yüz yüze değil internette konuşuluyor.Karşılaştıklarında Allah’ın selamını vermeye tenezzül bile etmiyorlar.İnsan adeta şunu söylüyor:”Nasıl olsa biz senle dün internette konuştuk,şimdi konuşmamıza,hal hatır sormamıza gerek yok!”Acınacak halde olduğumuzu bildirmek isterim.
* Genel olarak bir baktığımızda Tv ve internetle ilişkilerimizle müsbet yönde olması gereken adımlar maalesef yerini geriye doğru atılan adımlara bırakıyor. Ne acıdır ki  insanlar kitap okumalarını, sohbetlerini bir tarafa atıp,beyinlerini ip gibi saran ekranlara bakıp kalıyorlar.Siz İslam’ın ilk emri okuyla muhatap olan insanlar!Sesimi sonuna kadar yükseltip, içten bir sesle Tv değil Kur’an’ı, efendimizi, kitapları izleyin diyorum.


Yazarın Diğer Yazıları