Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi, D. Mehmet Doğan Kütüphanesi’nde düzenlediği özel bir programla, 2023’de hayatını kaybeden yazar, şair, gazeteci ve fotoğraf sanatçısı Zeki Oğuz’u andı. Yoğun bir katılımla gerçekleşen ve YouTube üzerinden canlı yayınlanan program, Oğuz’un “Yörükler“ isimli fotoğraf sergisinin açılışı ve Doç. Dr. Şenol Çöm’ün seçkisiyle kısa film gösteriminden oluştu.
Programın düzenleyicisi olan fotoğraf sanatçısı Ahmet Kuş, Zeki Oğuz'un Konya'nın kültür ve sanat hayatındaki önemine vurgu yaptı. Ardından, Zeki Oğuz'u yakından tanıyan isimler, onunla ilgili anılarını ve düşüncelerini paylaştı.
"BABAM KİTAP ALABİLMEK İÇİN KİLOMETRELERCE YOL YÜRÜRDÜ"
Programda Zeki Oğuz'un kızı Şafak Oğuz Çakır, babasının hayatından kesitler sunan duygu yüklü bir konuşma yaptı. Babasının okuma ve yazma tutkusuna dikkat çeken Oğuz, şunları söyledi: "Babam Zeki Oğuz, 1951 yılında Konya'nın Tatköy'ünde doğdu. Maddi imkansızlıklar nedeniyle 1963'te Konya erkek sanat okulunun lise birinci sınıftan ayrılmak zorunda kaldı. Ancak onun okuma aşkı hiç bitmedi. Kitap alabilmek için Tatköy ile Sille arasındaki 8 kilometrelik yolu defalarca yürüdüğünü anlatırdı. 1968'de gazeteciliğe başladı ve ilk kitabını 1970'te yayımladı. Hikaye, halk kültürü, Yörükler, şiir ve Konya üzerine toplam 22 kitap yazdı. O, sadece bir yazar değil, aynı zamanda bir gazeteci ve fotoğraf sanatçısı olarak çok yönlü bir insandı."
"İÇİNDEKİ FIRTINALARI ESERLERİNE YANSITIRDI"
Zeki Oğuz'un dostlarından İbrahim Meydan, onun sakin görünümünün ardındaki fırtınalı iç dünyasına dikkat çekti. Meydan, "Zeki Ağabey'in en belirgin özelliklerinden biri, içinde fırtınalar kopan ama bunu dışarıya pek yansıtmayan bir yapıya sahip olmasıydı. Bu fırtınaları ancak onun çektiği fotoğraflarda, yazdığı kitaplarda görebilirdiniz. 1984 yılında Konya Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü'nde ilk dağcılık dergisini, 1995'te ise 'Zirve' isimli bir başka dergiyi çıkarması, onun bu enerjisinin bir göstergesiydi" dedi.
"HER ŞEYİ ORGANİK VE DOĞALDI"
Yörük şenliklerinde Zeki Oğuz ile birlikte olan Mustafa Çetin ise onun doğallığına ve rehberliğine vurgu yaptı: "Zeki Ağabey, Yörük şenliklerinde bize hem ağabeylik hem de rehberlik yapardı. Her şeyi organik ve doğaldı. Sabahlara kadar gökyüzünü, doğayı seyrederdi. Yürümeyi, insanlarla samimi ilişkiler kurmayı çok severdi."
İKİNCİ BÖLÜM: KISA FİLMLER VE ŞENOL ÇÖM'ÜN AÇIKLAMALARI
Programın ikinci bölümünde Doç. Dr. Şenol Çöm'ün seçtiği kısa filmlerin gösterimi yapıldı. Çöm, filmleri seçerken izleyiciyi karamsarlığa sürüklemeyen, olumlu mesajlar içeren yapımları tercih ettiğini belirtti. Gösterilen filmler ve Çöm'ün açıklamaları şöyle:
"Servis” filmi: Doç. Dr. Şenol Çöm, Konya Büyükşehir Belediyesi'nin bir kısa film atölyesi deneyimini örnek göstererek, film seçimlerindeki hassasiyetini vurguladı. Çöm, atölyeye başvuran öğrencilerden gelen hikayelerin çoğunda "ölüm, şiddet, nefret" gibi olumsuz temaların ağır bastığını belirtti. Bu durumun, kendisini film seçimlerinde daha pozitif bir son arayışına ittiğini ifade etti. Bu sebeple, "Servis" filmini seçerken "biraz mizah, biraz daha abartı olan" bir yapımı tercih ettiğini aktaran Çöm, bu filmin kendi üniversitelerine ait olmadığını, Kültür Bakanlığı tarafından desteklenen ve ön elemeyi geçerek seyirciyle buluşmuş bir kısa film festivali yapımı olduğunu sözlerine ekledi.
"İkilem" Filmi ve Özeleştiri: Çöm, filmin bir öğrenci projesi olduğunu ve kısıtlı imkanlarla çekildiğini belirterek, "Filmdeki görsel anlatımın daha etkili olabileceği yönünde özeleştirilerimiz var. Ancak bunlar tecrübe, maliyet ve bütçe ile ilgili durumlar. Sanat yönetmenliğindeki eksiklikler, öğrenci bütçesinin kısıtlı olmasından kaynaklanabiliyor" dedi. Çöm, filmindeki balıkçının profesyonel bir oyuncu olmadığını, Beyşehir'in Çiftlik Mahallesi'nden yerel bir balıkçı olduğunu söyledi. Bu durumun filme ayrı bir doğallık kattığını ifade etti.
"Yeşil Altın” Kenevir Belgeseli ve Tıbbi Kullanım Vurgusu: Ticaret Bakanlığı'nın kooperatifçilik konulu yarışması için çektikleri kenevir belgeseli hakkında da bilgi veren Çöm, şu açıklamalarda bulundu: "Bu projeye başlarken ilginç, faydalı ve ulaşılabilir bir konu olmasını istedik. Çumra'daki kooperatife ulaştık ve kenevirin endüstriyel kullanımını filme aldık. Belgesele Necmettin Erbakan Üniversitesi'ndeki kemik dokusu oluşturma çalışmasını da dahil ederek somut çıktıları göstermeyi amaçladık. Şu anda uyuşturucu olmayan kısmı üretiliyor.”
PROGRAM SONUNDA KATILIM BELGESİ TAKDİM EDİLDİ
Düzenleyici Ahmet Kuş ve Konuşmacılar Şafak Oğuz Çakır ile Doç. Dr. Şenol Çöm'e katılım belgelerini TYB Konya Şubesi Başkan Vekili ve Konya eski milletvekili Ahmet Sorgun, TYB Konya Şubesi Yönetim Kurul Üyesi Prof. Dr. Ahmet Çaycı takdim etti.
AHMET SORGUN: "ZEKİ OĞUZ'UN DURUŞU ÖRNEK OLMALI"
Sorgun da Zeki Oğuz'un eserlerini yakından tanıdığını belirterek, "Zeki Oğuz, siyasi görüşünü hiçbir zaman çalışmalarının önüne geçirmedi ve her kesimden insanla güzel ilişkiler kurdu. Bu duruşu hepimize örnek olmalıdır" dedi. Sorgun, kısa filmlerle ilgili olarak ise su ve kuraklık konusunun Konya için hayati önem taşıdığını, kenevir üretiminin ise kontrollü yapılmasının ekonomimize katkısının çok fazla olcağını belirtti.
Program, Zeki Oğuz'un anısına düzenlenen fotoğraf sergisinin gezilmesiyle sona erdi. Katılımcılar, Zeki Oğuz'un objektifinden yansıyan Yörüklerin hayatına tanıklık ederken, hem sanata doydu hem de Konya'nın bir değerini bir kez daha saygıyla andı.