E-gazete

ANASAYFA GÜNCEL KONYA EKONOMİ SPOR SİYASET EĞİTİM YAŞAM DÜNYA KÜLTÜR-SANAT SAĞLIK TEKNOLOJİ İLAN RESMİ İLANLAR YEMEK

Erdoğan: Netanyahu denilen gaddarın kıyımına asla seyirci kalamayız

03 Eylül 2025 Çarşamba 21:22
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tüm Müslümanları bir bedenin azaları olarak görür, bir tarağın dişleri, bir binanın tuğlaları olarak biliriz. Onun için biz şu anda Filistin’de olan bütün bu Netanyahu denilen gaddarın, kafirin o kıyımına asla seyirci kalamayız.“ dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

Diyanet İşleri Başkanlığımızın değerli mensupları, muhterem hocalarımız, farklı ülkelerden programa katılan kıymetli dostlarımız, çok değerli genç kardeşlerim, hanımefendiler, beyefendiler, sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.

İnsanlığın ufkuna bir güneş misali doğan Peygamber Efendimizin aleyhissalatu vesselam yeryüzünü teşriflerinin sene-i devriyesinde sizlerle böylesine müstesna bir atmosferde bir arada olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Yurt dışından gelerek programımıza iştirak eden Müslüman ülkelerin dini liderlerini ve kıymetli ilim erbabımızı da aramızda görmekten duyduğum memnuniyeti bilhassa ifade etmek istiyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyemize, milletin evine, bu gazi mekana hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz.

Bu mübarek gecede kalplerimizi buluşturan, dualarımızı birleştiren Yüce Rabbimize sonsuz hamdüsena'lar olsun. Cenab-ı Allah muhabbetimizi daim, kardeşliğimizi kaim ve kavi eylesin.

"Bu müstesna doğuşun yıldönümüne ulaşmanın sevinci, içerisindeyiz"

Sevgili kardeşlerim, bugün gönüllerimizin sultanının dünyayı şereflendirişinin 1500'üncü sene-i devriyesini idrak ediyoruz. Alemlere rahmet olarak gönderilen Fahri Kainat Efendimizi bugün bir kez daha kemal-i hürmetle, mahcup ve müeddep bir hasretle yad ediyorum. Ne mutlu beni görmeden iman edenlere buyuran Hatemü'l-Enbiya Efendimize, O'nun ehlibeytine ve ashabına salat ve selam olsun.

Merhum bir şairimiz Veladet-i Nebi'yi şöyle mısralara döküyordu:

"Arş'ın kubbelerine adı nurla yazılan,
İsmi semada Ahmed, yerde Muhammed olan,
Yedi katlı göklerde Hak cemalini bulan,
Evvel ahir yolcusu, ya Hazreti Muhammed!

Sağanak nur yağmurları inerken yedi kattan,
O gece sendin gelen ezel kadar uzaktan.
Melekler her zerreye müjde verirken Hak'tan,
O gece sendin gelen, ya Hazreti Muhammed!

Sen ki büyük yargıda şefaat müjdecisi,
Bunca aciz beşerin mahşer günü bekçisi.
Sen ki Kur'an şahidi, Allah'ın son elçisi,
Kurtuluş habercisi, ya Hazreti Muhammed!"

Evet, Müslümanlar olarak arzı bir kandil gibi aydınlatan bu müstesna doğuşun bir yıldönümüne daha ulaşmanın sevinci, mutluluğu, heyecanı içerisindeyiz. Bu gece, selim bir kalple, yepyeni bir ümitle idrak edeceğimiz Leyle-i Mevlid'in ülkemiz, milletimiz, Müslümanlar ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyorum. Gece boyunca edeceğimiz duaların, yapacağımız ibadetlerin kabul ve karin olmasını, semaya açılan ellerin rahmet ve merhametle dolmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.

"Peygamber efendimizin tek bir anı dahi sonsuz şifa kaynağıdır"

Burada şunu da altını çizerek ifade etmek arzusundayım. Peygamber Efendimizin aleyhissalatu vesselam mümtaz ve mübarek hayatı, bütün insanlık için numune-i imtisaldir. Rabbimizin alemleri yüzü suyu hürmetine yarattığı Peygamberimiz, veladetinden vefatına kadar her anıyla kendisinden öncekilere ve sonrakilere emsal teşkil etmiştir. Dünya hayatında insanın kendini tanıma, bulma ve bilme serüvenine kılavuzluk edecek, anlam arayışına en doğru cevapları verecek örnek şahsiyet, hiç şüphesiz Resulullah Efendimizdir. Peygamber Efendimizin aleyhissalatu vesselam tek bir anı dahi kararan kalplere çare olacak, gönül gözünü açacak sonsuz bir şifa kaynağıdır.

"Aile, bizler için çok çok önemli"

Şu hususu önemle vurgulamak isterim. Fahr-i Kainat Efendimiz, hayatının her alanında olduğu gibi, aile yaşantısında da Üsve-i Hasene olarak hepimiz için en güzel örnektir. Ve biz bu yılı Aile Yılı olarak ilan ettik. Aile, bizler için çok çok önemli. Aileyi merhamet ve fedakarlık yuvası, ülfet ve muhabbet ocağı yapacak tüm çözümlerin, tüm reçeteler, Allah Resulü'nün aile hayatında mevcuttur.

"Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım." Bu Hadis-i Şerif, Efendimizin aile müessesesine verdiği değeri çok net gösteriyor. Uzun yıllar Resul-i Ekrem Efendimizin hizmetinde bulunan Enes bin Malik Radıyallahu Anh, Peygamberimizi bakınız nasıl anlatıyor: "Ailesine karşı Resulullah'tan daha şefkatli olan bir kimse görmedim." Muhterem zevcelerine karşı daima hürmetkar olan Efendimiz, çocuklara karşı da şefkat ve merhametle yaklaşmış, uyarılarını "yavrucuğum" diyerek incitmeden, muhatabının narin kalbini kırmadan yapmıştır.

"Örnek yaşantısıyla insanlık adına yeni bir çağı başlatmıştır"

Peygamberimiz, kız çocuklarının o diri diri toprağa gömüldüğü karanlık bir dönemde zamanı aşan tavsiyeleri ve örnek yaşantısıyla insanlık adına yeni bir çağı başlatmıştır. Bilhassa kadına ve çocuğa yönelik şiddetin endişe verici boyutlara ulaştığı günümüzde Peygamber Efendimizin aile hayatını daha fazla öğrenmeye, onu daha çok örnek almaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyorum.

Mevlid-i Nebi haftamızın bu yılki temasının "Peygamberimiz ve Aile Ahlakı" olarak belirlenmesini bu bakımdan çok isabetli buluyorum. Hafta boyunca "Doğumunun 1500. yılında Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed" başlığıyla yapılacak faaliyetlerin aile konusundaki bilinç ve farkındalığı daha da arttırmasını ümit ediyorum. Diyanet teşkilatımızla birlikte Mevlid-i Nebi haftasının en güzel şekilde idrak edilmesi için elini taşın altına koyan tüm kurum ve kuruluşlarımızdan Allah razı olsun diyorum.

"Dünyanın neresinde bir Müslüman varsa, gönlümüz oradadır"

Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam, aynı zamanda maşukumuz, sultanımız, en sevgilimizdir. Peygamber aşkı, aziz milletimizin yüreğinde adeta kök salmış yüce bir çınardır. Bu çınarın kolları Asya'dan Afrika'ya, bütün cihanı sarmıştır. Biz işte bu yüzden dünyadaki bütün Müslümanlara derin bir muhabbet besleriz. İşte bu yüzden dünyanın neresinde bir Müslüman varsa, gönlümüz, aklımız, ruhumuz oradadır. İşte bu yüzden tüm Müslümanları bir bedenin azaları olarak görür, bir tarağın dişleri, bir binanın tuğlaları olarak biliriz. Onun için biz şu anda Filistin'deyiz. Onun için biz şu anda Gazze'deyiz. Onun için biz şu anda Filistin'de olan bütün bu Netanyahu denilen gaddarın, kafirin o kıyımına asla seyirci kalamayız.

"Kalbimizin yarısı buradaysa, diğer yarısı Gazze'de, Filistin'de"

Şu anda bizleri ümmet şuuruyla kalplerimizi birleştiren, bizi birbirimize kenetleyen bu bağ, dikkatinizi çekiyorum, Muhammedi bir muhabbet bağıdır. Şu an kalbimizin yarısı buradaysa, diğer yarısı İslam dünyasının kanayan yaraları olan Gazze'de, Filistin'de, Yemen, Sudan, Afganistan'dadır. İnşallah bu gece yapacağımız dualarda nerede yaşarsa yaşasın mazlum ve mağdurları unutmayacağız. Ellerimizi semaya inşallah onlar için de açacağız. Seccadelerimizi gözyaşlarımızla onlar için de ıslatacağız. Bölgemizde ve dünyada barışın, huzurun, güvenliğin hakim olması için alemlerin rabbine niyazda bulunacağız. Müslümanlar olarak her zorlukla beraber bir kolaylığın olduğuna tüm kalbimizle iman ediyoruz. Bugün yaşadığımız sıkıntıların da bir eceli olduğunu çok iyi biliyoruz.

"Karamsar değiliz ve olmayacağız"

Kardeşlerim, ümitsiz değiliz ve olmayacağız. Karamsar değiliz ve olmayacağız. Coğrafyamızdaki haksızlıklara, adaletsizliklere, zulümlere rağmen yeise asla kapılmayacağız. Binlerce yıldır olduğu gibi bugün çekilen çileler de inşallah bitecek. Zulmün karanlığı yerini adaletin gönüllerimizi ısıtan güneşine bırakacaktır.

Bu mübarek gecenin Gazzeli kardeşlerimizle birlikte tüm mazlumların sıkıntıdan kurtuluşuna vesile olmasını yürekten temenni ediyorum. Aziz kardeşlerim, muhterem misafirler. Mazlumların yüzünü güldürecek, mağdurların derdine derman olacak, insanlığa yepyeni bir umut penceresi açacak tüm yol ve prensipler, Efendimizin müşfik ve kuşatıcı davetinde mündemiştir.

İstiklal Marşı şairimiz, merhum Mehmet Akif'in şu dizelerinde tezahür eden hakikati kendimiz için nihai gaye olarak görmemiz gerekiyor: "Doğrudan doğruya Kur'an'dan alarak ilhamı, asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı." Başka yerde ilham aramaya gerek yok. Evet, buradaki her bir kardeşimin tebliği ve irşat vazifesini bu şuurla icra edeceğinden hiçbir şüphe duymuyorum. Diyanet İşleri Başkanlığımızın rıza-i ilahi yolunda engellere ve karalama kampanyalarına aldırmadan fedakarca çalışan tüm mensuplarına bir kez daha teşekkür ediyorum.

Diyanet İşleri Başkanlığımızın koordinesinde yarın gerçekleştirilecek "Günümüzde Aileye Yönelik Tehditler ve Çözüm Önerileri" isimli çalıştayın da hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Konuşmamı Akif'in şu muhteşem dizeleriyle hitama erdirmek istiyorum: "Medyundur o masuma bütün bir beşeriyet. Ya Rab, bizi mahşerde bu ikrar ile haşret." Rabbim bizleri ahirette Efendimizin sancağı altında buluşanlardan, Habibi'nin şefaatine nail olanlardan eylesin.

Bu düşüncelerle Leyle-i Mevlidinizi ve Mevlid-i Nebi haftanızı bir kez daha tebrik ediyorum. Bu mübarek günlerin ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için rahmet ve kurtuluş kapılarının ardına kadar açıldığı yepyeni bir dönemin müjdecisi olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

Ümmeti olmakla daima iftihar ettiğimiz İki Cihan Sultanı'na, O'nun ehlibeytine, raşit halifelere ve tüm sahabe-i kirama salatü selam olsun. Programa teşrif eden tüm misafirlerimize tekrar teşekkür ediyor, Rabbim sizlerden razı olsun diyorum. Sağ olun, var olun, Allah'a emanet olun, kalın sağlıcakla.

DİĞER HABERLER