İsrail'in, 5 Haziran 1967 savaşında Batı Şeria'yı işgal etmesinin ardından İsraillilerin Filistinlilerin topraklarına yerleştirilmesiyle başlayan yerleşim faaliyetleri yoğun şekilde sürdürülmesine rağmen bu durumun finansmanı medyada son derece az gündeme geliyor.
Ayrıca, söz konusu finansman İsrail hükümetlerinin açıkladığı, işgal altındaki Batı Şeria'yı Yahudileştirmek ve Filistin kimliğini yok etmek amacıyla yerleşim yerleri inşası için ayrılan bütçeleri kapsamıyor.
Filistin topraklarını gasbeden İsrailli gruplar ve bu kişilere ait kuruluşların çoğu, bütçelerini ve finansman kaynaklarını açıklamıyor.
Ancak başta Haaretz gibi sol görüşlü İsrailli medya kuruluşları ve uluslararası insan hakları kurumları, yerleşimci grupların bazı finansman operasyonlarını ortaya koyan haberler yayımlıyor.
İsrail, Birleşmiş Milletlerin durdurulması için yaptığı çağrılarına ve "yasa dışı" olarak kabul edilmesine rağmen yıllardır yerleşim yeri inşasını sürdürüyor ve bu durum, uluslararası kararlarda öngörülen iki devletli çözümün uygulanma fırsatını da zayıflatıyor.
Şirketler
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), 26 Eylül 2025'te işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki İsrail yerleşimlerinde faaliyet gösteren şirketlere ilişkin verilerini güncelledi.
OHCHR, 138'i İsrailli 20'si ise Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Lüksemburg, Hollanda, Portekiz, İspanya, İngiltere ve ABD'den olmak üzere 158 şirketi listesine aldı.
Yabancı şirketlerin çoğu inşaat, gayrimenkul, turizm, seyahat ve madencilik sektörlerinde faaliyet gösteriyor.
ABD, 6 büyük firmasının listede bulunmasıyla yabancı şirketler arasında ilk sırada yer alıyor.
Turizmden, çevrim içi rezervasyona, iletişimden gayrimenkule kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren ve listede yer alan ABD şirketleri şu şekilde:
Airbnb, Booking Holdings, Expedia Group, Motorola Solutions, Re/Max Holdings ve TripAdvisor.
Listede ayrıca, inşaat, altyapı ve demir yolu sektörlerinde faaliyet gösteren, ACS, CAF, Ineco ve SEMI isimli 4 İspanyol şirket de bulunuyor.
Fransa'dan iki mühendislik şirketi Egis ve Egis Rail'in olduğu listede, inşaat projelerinde kullanılan ağır ekipmanlarıyla tanınan Greenkote P.L.C. ile JCB adlı iki İngiliz şirketi de yer alıyor.
Listede Lüksemburg'dan Altice International, Hollanda'dan Booking.com B.V, Almanya'dan Heidelberg Materials AG, Portekiz'den Steconfer S.A., Çin'den Fosun International Ltd. ve Kanada'dan Metrontario Investments Ltd. yer aldı.
Bankalar
İnsan Hakları İzleme Örgütünün (Human Rights Watch), 28 Mayıs 2018'de yayımladığı bir rapor, İsrail'deki büyük bankaların çoğunun işgal altındaki Batı Şeria'daki yerleşim yerlerini destekleme, sürdürme ve genişletmeye yönelik hizmetler sunduğunu belirtiyor.
Raporda, İsrail'in en büyük 7 bankasının yerleşim yerlerine hizmet verdiği, bu yerlerde konut inşaatlarına katıldığı, yeni inşaat projelerinde mülkiyet hakları alarak ve tamamlanana kadar projelere sponsor olarak yerleşim yerlerini genişletmeye çalıştığı ifade edildi.
Bu tür bankacılık faaliyetleri Yahudilerin Filistin toprakları üzerinde gasbedilen yerleşimlere transferini kolaylaştırıyor.
Raporda, söz konusu 7 İsrail bankasının Hapoalim, Leumi, Discount, Mizrahi-Tefahot, First International Bank of Israel, Union Israel ve Bank of Jerusalem bankası olduğu kaydedildi.
Fransa merkezli Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) da 4 Fransız bankası ve bir sigorta şirketinin, yerleşim yerlerinde faaliyet gösteren İsrail bankaları ve finans kuruluşlarıyla ortaklıklar kurarak yerleşim yerlerinin kurulmasına dolaylı olarak katkıda bulunduğunu açıkladı.
FIDH'nin Mart 2017'de hazırladığı bir raporda, söz konusu bankaların, BNP Paribas, Société Générale, Crédit Agricole ve BPCE, sigorta şirketinin ise AXA tarafından yönetildiği aktarıldı.
Raporda, söz konusu Fransız şirketlerinin işlemlerinin yerleşim yerlerinin genişletilmesine ve İsrailliler için konut inşasına olanak sağladığı, Filistinlilerin ekonomik ve sosyal haklarına da zarar verdiği bildirildi.
Ciddi bağışlar
İsrail'in Haaretz gazetesinde 7 Aralık 2015'te yayımlanan haberde, başta Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler olmak üzere İsrail'deki sağcı örgütlerin, yabancı hükümetlerden ve kurumlardan büyük miktarda bağış aldığı belirtildi.
Haberde, 50'den fazla ABD'li Yahudi kuruluşun 2009 ila 2013 yılları arasında Batı Şeria'daki yerleşimcilere yaklaşık 220 milyon dolar aktardığı kaydedildi.
İsrail merkezli ekonomi gazetesi "Globes"un 2 Şubat 2015 tarihli haberinde, yerleşimcilere sağlanan söz konusu fonların vergiden muaf tutulduğu ve bu durumun "ABD'nin işgal altındaki Filistin topraklarında yerleşim birimleri inşasını ve İsrail terörizmini" desteklediğini doğruladığı ifade edildi.
Haaretz gazetesinin haberine göre, fonlar yalnızca yerleşim yeri inşasıyla da sınırlı değil. Bu fonların büyük bir kısmı "Efrat" yerleşimindeki "Naveh Shmuel" okulunun finansmanı gibi aşırılık yanlısı Yahudi din eğitimi için kullanılıyor.
Ayrıca, bu fonlar Batı Şeria ve Kudüs'te Filistinlilere karşı terör eylemleri gerçekleştirmekten hüküm giyen İsrailli yerleşimcilerin ailelerine yardım edilmesini de kapsıyor.
Kuruluşlar ve bireyler
Haaretz'in 7 Aralık 2015 tarihli haberine göre, yerleşim yerlerine yapılan yabancı bağışların ana kaynakları arasında Manhattan'da faaliyet gösteren bir kuruluş olan Central Israel Fund (İsrail Merkez Fonu) yer alıyor.
Ayrıca, Brooklyn merkezli bir kuruluş olan Hebron Fund, 2009 ve 2013 yılları arasında Hebron Yahudi Yerleşim Yenileme Derneği aracılığıyla El Halil'deki yerleşim yerlerine yaklaşık 4,5 milyon dolar aktardı.
Israel Hayom gazetesi 31 Aralık 2020'de, 45 ülkede faaliyet gösteren Keren Hayesod adlı kuruluş dahil olmak üzere yerleşim hareketini finanse eden diğer kuruluşları belirledi.
Bu kuruluş, Dünya Siyonist Örgütü tarafından kurulmuş olup, işgal altındaki Filistin'e Yahudi göçü ve yerleşim yerlerinin kurulması gibi Siyonist faaliyetleri desteklemek için fon topluyor.
İsrail Yahudi Ajansı, ABD'nin İsrail Savunma Kuvvetleri Dostları (FIDF), Avrupa Yahudi Kalkınma Fonu ve Amerikalı Yahudi milyarder Ira Reinert tarafından desteklenen Ruth Bat Sarah Vakfı da destek veren kurumlar arasında yer alıyor.
Haaretz'in 6 Mart 2016 tarihli haberine göre, 2006-2013 yılları arasında yalnızca ABD'deki David Şehri Dostları yaklaşık 122 milyon şekel (yaklaşık 31,6 milyon dolar) bağışta bulundu.
Yerleşim fonları yalnızca Amerikalı Yahudilerle sınırlı kalmadı. Birçok ülkeden bireyler Filistin topraklarında yerleşim yerleri inşa etmek için para gönderdi.
Bunlar arasında, Batı Şeria'daki yerleşim yerleri için çatı kuruluş olan Yesha Konseyi ve aşırı sağcı Elad Derneği ile yakın bağları olan Chelsea Futbol Kulübü'nün eski sahibi Roman Abramoviç de bulunuyor.
İsrail Dernekleri
Yabancı fon alan en önemli yerleşim derneklerinden biri, Eylül 1986'da David Be'eri tarafından kurulan Elad (Ir David Vakfı).
Israel Hayom gazetesinin 31 Aralık 2020 tarihli haberine göre, bu fon Be'eri'nin işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde önemli değişiklikler yapmasını sağladı.
Haaretz'in 6 Mart 2016 tarihli haberine göre, Elad 2006 ile 2013 yılları arasında yaklaşık 450 milyon şekel (125 milyon dolar) fon aldı.
Haberde, bu 125 milyon doların yarısından fazlasının Bahamalar, Virjin Adaları ve Seyşeller gibi yerlerden geldiği ama arkasında kimin olduğunun bilinmediği kaydedildi.
Globes gazetesi, 2 Şubat 2015 tarihli haberinde, Elad'ın 2011 yılında 6,9 milyon, 2012 yılında ise 5,6 milyon dolar aldığını, 2000-2010 yılları arasında yaklaşık 40 kuruluşun yerleşimlere toplamda 200 milyon dolar bağışladığını bildirdi.
Elad'ın aldığı en son fonla ilgili olarak Haaretz 22 Kasım 2022 tarihli haberinde, kuruluşun o yıl hükümetten 28 milyon şekel (yaklaşık 8,3 milyon dolar) aldığını yazdı.
Haberde, bu fonların Elad'ın, Mescid-i Aksa'nın güneyindeki Silvan'ın Vadi er-Rababa semtindeki yerleşim ve Yahudileştirme projelerini desteklemek ve araziyi ele geçirme amacıyla kullanıldığı ifade edildi.
Kuruluşa fon sağlayan İsrail kuruluşları arasında Kudüs Kalkınma ve Miras Bakanlığı, Kudüs Belediyesi ve Kudüs Kalkınma İdaresi yer aldı.
ABD'li Yahudiler
İsrail'in Kanal 10 televizyonunun haberinde, 2 Mart 2016'da İsrail'deki aşırı sağcı hareketlere, yaptıkları para transferinin durmaması için Amerikalı "reformcu" Yahudilere baskı yapmak yerine onlara yardım etmeleri çağrısında bulunuldu.
Bununla, ABD'deki Yahudileri İsrail'e karşı boykot hareketlerinin kucağına itip, böylece Amerikan Yahudilerinin finansmanını kaybetmelerinin önlenmesi istendiği aktarılan haberde, İsrail'deki Yahudilerin aldıkları paranın çoğunun Amerikan Yahudilerinden geldiği için "reformcu" Yahudiler dahil olmak üzere tüm Amerikan Yahudilerinden bağış alınmasının gerekliliği vurgulandı.
Haaretz'in 7 Aralık 2015 tarihli haberine göre, Amerikan bağışları yalnızca yerleşim yeri inşasıyla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda Filistinlilere karşı terör eylemleri gerçekleştirmekten hüküm giymiş İsrailli şahsiyetlere ve örgütlere de fon sağlıyor.
Bunlar arasında 1990 yılında 7 Filistinli işçiyi öldüren Ami Popper ve 2002 yılında Doğu Kudüs'te bir Filistin kız okulunu bombalamaya çalışan gizli örgüt Bat Ayin de bulunuyor.
Artan suçlar
B'Tselem örgütünün Mayıs 2025'te yayınladığı rapora göre Batı Şeria'da yerleşimcilerin sayısı geçen yıla göre yüzde 8 artarak 730 bini aştı.
İsrail, 8 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde sürdürdüğü soykırımla paralel olarak iki yıldır, ordu ve Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler aracılığıyla Batı Şeria'da özellikle Filistinlilerin yerinden edilmesi ve yerleşim yerlerinin genişletilmesi gibi suçlarını yoğunlaştırdı.
Filistinlilere göre bu suçlar, Batı Şeria'nın İsrail'e "ilhakının" yolunu açıyor ve bu da Birleşmiş Milletler kararlarında öngörülen iki devletli çözüm ilkesinin uygulanma olasılığının sonu anlamına geliyor.
Gazze'de iki yıl süren soykırım sırasında, İsrail ordusu ve Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Kudüs'ün de aralarında bulunduğu Batı Şeria'da en az 1076 Filistinliyi öldürdü, yaklaşık 10 bin 700 kişiyi yaraladı ve 20 bin 500'den fazla kişiyi gözaltına aldı.
Filistin yönetimine bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinin 5 Ekim'e kadarki verilerine göre, Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler iki yıllık soykırım süresince Batı Şeria'da 7 bin 154 saldırı gerçekleştirerek 33 Filistinliyi öldürdü ve 33 topluluğu yerinden etti.
İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği soykırım sonucunda çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 69 binden fazla Filistinli hayatını kaybederken, 170 bin kişi yaralandı. Birleşmiş Milletlere göre Gazze'de büyük bir yıkım yaşandı ve yeniden inşa maliyeti yaklaşık 70 milyar dolar.
İsrail, onlarca yıldır Filistin ile Suriye ve Lübnan'daki toprakların bir kısmını işgal ediyor ve buralardan çekilmeyi reddederek, 1967 öncesi sınırlarda başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulmasına izin vermiyor.
Kaynak: AA