ABD VE NATO TÜRKİYE’Yİ KUŞATIYOR

NATO ve müttefikleri Türkiye'yi terörle mücadelesinde yalnız bırakmakla kalmıyor, terör örgütlerine açıktan destek veriyor. Aslında ABD-NATO –İsrail üçlüsü PKK/YPG, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütleri ile işbirliği yaparak hedefe koydukları ülkelerde siyasi istikrarsızlık ve KAOS yaratmak amacındalar.

Bilindiği gibi, Türkiye komünist Sovyetler Birliği tehdidine karşı NATO'ya 1952 yılında katılmıştı. Ama görünen o ki; Türkiye, yağmurdan kaçarken doluya tutuldu.

NATO hiçbir zaman bir savunma paktı olmadı. Amerika Türkiye'yi Sovyet tehdidine karşı NATO ittifakının en doğu ucunu koruması için sınır bekçisi olarak aldı. Nitekim; Türkiye'de darbeleri Sovyetler değil, NATO yaptırdı. Hiç kuşku yok ki; NATO her zaman ABD güdümünde oldu. NATO bugün de ABD işgalinin, sömürü ve hegemonik politikalarının bekçisidir. ABD ve NATO Türkiye'yi tehdit olarak algılıyor.

ABD'nin planlarında güçlü bir Türkiye'ye yer yok. ABD Ortadoğu'da kesinlikle barış istemiyor. Aksine savaş ve kargaşanın sürmesini istiyor. ABD'nin stratejisi, Suriye ve Irak gibi İran ve Türkiye'yi de bölmek.

ABD yayınladığı haritalarda da açıkça Doğu ve Güney Doğu Anadolu'yu Kürdistan olarak gösteriyor.

ABD donanması için strateji ve taktik geliştiren Amerika Denizcilik Enstitüsü tarafından desteklen ve ABD'de 2018'de yayınlanan "Donanma Taktikleri ve Deniz Harekatı” adlı kitapta, Türkiye ve ABD arasında Ege Denizi'nde çıkacak savaş canlandırılıyor. Bu kitabın 15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye'nin S-400 alma kararı sonrası çıkması Türkiye'ye açık bir gözdağıdır.

ABD bir taraftan da Balkanlarda tahkimat yapıyor. Nitekim ABD Dışişleri Bakanı Pompeo'nun Ekim 2019 başında İtalya, Karadağ, Makedonya ve Yunanistan'ı kapsayan altı günlük ziyaret turu ve imzalanan askeri anlaşmalar Türkiye'yi batıdan da kuşatma amacına yönelik. Pompeo'nun Atina'da yaptığı kışkırtıcı açıklamalar değerlendirildiğinde yeni küresel bir çatışmanın ayak seslerini duymak mümkün.

Bu savaş tehlikesi belki çok yakın değil. Ama ABD, NATO ve Batılı güçlerin Türkiye'yi parçalamak hedefini gerçekleştirmek için iç ve dış saldırılar yapacakları ve bunun için fırsat kolladıkları unutulmamalıdır.

Türkiye bu tehdidin farkındadır. ABD ve NATO da Türkiye'nin Suriye ve Irak olmadığının, bir tehlike anında İncirlik üssü başta olmak üzere NATO'nun Türkiye'deki nükleer silahlarını kullanabileceğinin farkındadır.

Türkiye'nin Ruslarla ilişkileri sıklaştırması, S-400 alımı, savunma sanayiindeki yoğun çabaları, Doğu Akdeniz'deki enerji arama faaliyetleri, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatları, Libya ile yaptığı son Ekonomik Münhasır Bölge Anlaşması, TANAP Projesi, Türk Dünyası ile birlik oluşturma çabaları ABD ve NATO tehdidini bertaraf etmek için atılan adımlardır.

Biz sivil vatandaşlara ve toplumumuza düşen en büyük görev, siyasi görüş farklılıklarını bir yana bırakıp Ülkemize ve Milletimize yönelen bu tehdit karşısında birlik olmaktır. Allah yar ve yardımcımız olsun…


Yazarın Diğer Yazıları