ENGİN BEY “DOMUZDAN YANA” DEĞİLMİŞ

17 Haziran 2020 tarihli yazımda "DOMUZDAN YANA MISINIZ, BİZDEN YANA MI?” başlığıyla CHP Grup Başkanı Engin ALTAY'ın "Libya petrollerini Erdoğan'a yedirtmeyiz” demecinden bahsetmiş ve tenkit etmiştim. Danışmanı aradı. Engin Bey'in böyle bir demeç vermediğini, basın bildirisi yayınladığını söyledi ve bu bildiriyi gönderdi.

Danışmanına, "Söz konusu demecin YENİ AKİT GAZETESİ İNTERNET SİTESİ'NDE (11.06.2020), TÜRKİYE GAZETESİ'NDE (12.06.2020), AVAZTÜRK İNTERNET SİTESİ'NDE, BGAZETE İNTERNET SİTESİ'NDE ve daha onlarca basın organında yayınlandığını, bu yaygın haber üzerine yorumda bulunduğumu, basın kanunu sınırları içerisinde gerekli araştırmayı yaptığımı, O ANDA VE GÖRÜNÜRDE VAR OLUP DA, SONRADAN GERÇEK OLMADIĞI ANLAŞILAN OLAY ve OLGULARIN YAYININDAN BASININ SORUMLU TUTULAMAYACAĞINI, aksi halde haberin bayatlayacağını, haber yapma imkânı kalmayacağını, kararlılık kazanmış içtihatların da bu doğrultuda olduğunu” izah ettim. Örnek birkaç içtihat:

"…basın, somut gerçeği değil, o anda belirlenen, var olan…olguları yayınlamalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan, gerçek olmadığı anlaşılan olayların ve olguların yayınından basın sorumlu tutulmamalıdır… 4. H.D. 2013/6826 E., 2014/3572 K. "…Basının, yayının yapıldığı andaki görünür gerçekliğe göre haber yapması yeterli olup somut gerçekliği araştırma yükümlülüğü bulunmamaktadır…” 4. H.D. 2012/12197 E., 2013/8805 K.

Görüldüğü üzere, her ne kadar kanunen yayınlamak zorunda değilsem de, basın ahlakına ve kişi haklarına verdiğim değer nedeniyle Sayın Engin ALTAY'ın 16.06.2020 tarihli Basın Açıklamasını aynen aşağıya alıyorum.

"Bazı basın yayın organları ve sosyal medya hesaplarında yer alan "Erdoğan Libya'da petrolün peşinde, buna izin vermeyiz” dediğim iddiası tamamen gerçek dışıdır. Söz konusu haber ve sosyal medya paylaşımları gazetecilik faaliyeti değil, karalama ve iftira atma çabasının ürünüdür. TBMM Dışişleri Komisyonu'nda "Erdoğan Libya'da petrolün peşinde, buna izin vermeyiz” dediğim iddiası tamamen yalan ve uydurmadır. Bu ifadeyi kullandığımı söyleyen ve yazanlar, olmayan bu sözleri hangi ortamda ve hangi tarihte söylediğimi ya da yazdığımı açıklamak ve ispatlamakla yükümlüdürler. İddia edilen cümleyi ne Dışişleri Komisyonu'nda ne TBMM Genel Kurulu'nda ne de herhangi bir ortamda söylemedim. TBMM'de tüm komisyonlar gibi, Dışişleri Komisyonu'nun toplantıları da tutanak altındadır ve bu tutanaklar herkese açıktır. Bir gazetecinin bu tutanaklara ulaşamaması asla düşünülemez. TBMM Dışişleri Komisyonu 27. Dönem'in 2. yasama yılında 9, 3. yasama yılında 11 toplantı gerçekleştirmiştir. Söz konusu toplantılara ilişki TBMM tutanaklarında "Engin Altay” taraması yapmak en fazla 20 dakika sürecektir. Bu taramayı yapmak yerine,"Aynı Altay'ın bu sefer ‘Dışişleri Komisyonu'nda CHP, İyi Parti ve HDP Libya ile yapılan anlaşmaya ret oyu verdik. Erdoğan Libya petrolünün peşinde buna izin vermeyeceğiz' dediği belirtildi.” Şeklinde haber yazmak, sosyal medyada paylaşmak ne gazetecilik faaliyetidir ne de bir ahlak ürünüdür. Bazı Basın organlarının konuşma ve açıklamalarımızı bağlamından kopararak çarpıtmasına sıklıkla tanık olduğumuz bir dönemden, söylediğimiz ve yazmadıklarımızın, söylemiş ve yazmışız gibi haberler yapıldığı bir döneme geldik. Gazetecilik ile trollük arasındaki farkı ortadan kaldıran bu tür haberlerin, en fazla gazetecilik mesleğine zarar vereceği açıktır. Partimizin Libya ile ilişkilerdeki tutumu nettir. CHP olarak "T.C. Hükümeti ile Libya UMH arasındaki Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasına Uygun Bulunduğuna Dair Kanun'un TBMM'den hızla geçmesi için her türlü katkıyı verdik. Bu desteğimiz herkesin ulaşabileceği tutanaklarda da kayıt altındadır. Gerçekle ilgisi olmayan, temel gazetecilik kuralları ile basın etiğini hiçe sayan ve karama amacı taşıyan haberler ve sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili tüm hukuki haklarımı kullanacağımı kamuoyunun bilgisine sunarım. Saygılarımla.” Engin ALTAY CHP Grup Başkanvekili, İstanbul Milletvekili

Engin Bey'in bu demeci vermediğini yayınlayınca her şey düzeldi mi sizce? Deve misali neresi doğru ki?

Gün ola harman ola! Nasıl olsa kendisini bir gün ofsaytta yakalarız.

Beyefendinin "en doğru işi yapanları bile alkışlamamak” gibi bir huyu olduğunu da biliyoruz.

 


Yazarın Diğer Yazıları