İNSAN DEĞİL, DİJİTAL YULARLI HAYVAN

KAPİTALİZM! Sermayenin, çıkarın, üretimin, tüketimin, özel mülkiyetin ve bireyselliğin ilahlaştırıldığı sistem. "Serbest rekabet” söylemi işin aldatmacası.

Gerçekte silah, basın, ilaç, bilişim, sermaye (v.d.) tröst ve kartelleri Yahudi ve masonların elinde.

Bu tröstlerin sadece rahat bir hayat yaşanmak için kazandığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz!

Dünya üzerinde darbeleri, harpleri, kültürel savaşları v.s. hep güçlerini sürdürmek için yaparlar.

Bunlar, dünyayı kontrol etmeden, yönlendirmeden güçlerini sürdüremezler. Bill Gates'ın "Dünya kendi haline bırakılmayacak kadar değerli” demesi bundandır. Bisiklet üstünde hareket etmeden duramazsınız.

Coronavirüs'ün laboratuvar ortamında üretildiği ve yayıldığı neredeyse kesinleşti.

Korkulu rüyaları olan Çin ekonomisine darbe vurmakla işe başladılar.

Kuş ve domuz gribi furyasını hatırlayın! İnsanları korkuttular. Tavukları katlettirdiler. Dünya'yı (tüm girdilerini ürettikleri) market tavuklarına mahkûm ettiler. Çaresini bulduk dediler. Kasalarını doldurdular.

HEDEF; "kredi kartı kullanımı ile başlattıkları, cep telefonu, internet ile geliştirdikleri dijital kelepçeler” ile "insanlığın kontrol edildiği” "yeni bir dünya düzeni oluşturmak.”

2011 yapımı "Contagion” (Salgın) filminde şu an yaşadıklarımız -neredeyse bire bir- anlatılıyor.

Coronavirüs ortaya çıkmadan aylar önce "Caps” isimli bir virüsün Brezilya'daki bir domuz çiftliğinden yayıldığına dair "EVENT 201” isimli bir simülasyon yapılıyor. Sizce tesadüf mü?

Tüm dünyada (ülkemiz dâhil) üst aklın güdümündeki ajanslar, basın-yayın araçları insanları paniğe sürüklüyor, korkutuyor ve sindiriyor. Salgın korkusuyla insanların evlerine kapanmasını sağlıyor.

İnsanlar "toplum değil birey olsun, birlikte düşünmesin, birlikte hareket etmesin” istiyorlar. Çünkü toplumsal akıl, irade ve farkındalık sömürüye isyan tehlikesi oluşturur. Bu sömürü düzeninin işine gelmez.

İnsanlar, - dar bir alana hapsedilen et-yumurta tavukları misali- "evlerine kapansın, robotlaşsın, düşünmesin, örgütlenmesin, sistemi yargılamadığı gibi, savunucusu olsun” istiyorlar.

Dünya hızla dijitalleşiyor. Dijital zekâ, akıllı yazılımlar v.s. Yakın gelecekte her şey dijital olacak.

Üst akıl dijital teknoloji ile "dünyayı daha rahat yönetmek ve ulus devletleri bitirmek” istiyor.

Kontrol edemedikleri kâğıt parada "virüs var” diyerek, uzun süredir tedavüldeki altın ve hisse senedi gibi internetten alınıp satılabilen "Bitcoin'i -dijital para- canlandırmaya” çalışıyorlar.

Kredi kartı misali, dijital para ile de devletleri ve toplumları daha rahat "kontrol etmek” istiyorlar.

Afrikalıların açlıktan ölmesini seyreden, İslam Coğrafyasında milyonların ölmesine neden olan üst akıl, -daha tehlikeli virüs ve hastalıklar varken- laboratuvar üretimi Coronavirüs'ü dünya gündemine oturtuyor.

Kuş ve domuz gribi furyasında olduğu gibi bir süre sonra Coronavirüs'ün -zaten kendileri ürettikleri ve ellerinin altında hazır olan ilacı- çaresini bulduk diyerek piyasaya sürecekler, kasalarını bir kez daha dolduracaklar.

Belki; her hangi bir virüs bulaşır veya bir hastalığa yakalanırsanız, hızlı ve kolay tedavi olmanız ve ölmemeniz için "derinizin altına çip takalım” diyecekler.

Belki de çip taktırmayan "sağlık, vatandaşlık vd.” hizmetlerinden yararlanamayacak.

Yeni dünya düzeni "insan değil, dijital yularlı hayvan” istiyor. Bu fıtrata aykırı. Başaramayacaklar.

Bu oyunlara başkaldırmalıyız. "Farkındalıkla, toplumsal akıl ve iradeyle hareket etmeliyiz.”

Üst aklın kullandığı imkânları, "insanın insanca yaşaması için” onlara karşı kullanmalıyız.

Müslümanlar olarak çok ama çok çalışmak zorundayız.

Selâm ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları