Livaneli, "Deniz Baykal tipik bir Sünni, sağcı”, "Kürtleri, Alevileri, ezilenleri sevmez. Bunu çok sefer kendisi de söyledi” diyerek Baykal'ı milliyetçi olmakla suçladı.
Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılması olayından girip, Baykal'ın Sünniliğinden ve Türklüğünden çıktı.
Baykal'ı, İnönü'yü, Ecevit'i solcu saymayan tam bir koyu kırmızı solcu (!) Livaneli.
Ona göre diğer solcular pembe.
Sünni ve Türk olmak ne zamandan beri bir kınama ve aşağılama unsuru oldu?
Demek ki; onun için farklılıklara saygı duymak sadece oy devşirmek için bir aldatma aracı.
Ama aynı Livaneli, HDP'ye destek vermekte bir sakınca görmüyor.
Kendisi gibi koyu kırmızı solcuların Komünist Rusya'ya hayran olduğu yıllarda Amerika'daki Fairfax Konservatuvarı'nda okumayı tercih edecek kadar da kapitalist.
Livaneli'nin veryansın ettiği Ecevit ve Baykal (fikirlerini beğenirsiniz, beğenmezsiniz)12 Mart döneminde bu ülkeyi terk etmediler.
Livaneli ne yaptı? Tabanları yağlayıp kaçtı. "Yedi yıl uğramadı yurduna, leylim ley…”
Halkçı Livaneli, İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinde halktan değil, en tuzu kuru kesimlerden oy aldı.
Belli ki Kılıçdaroğlu yönetimi Baykal'ın değil, Zülfü Livaneli'nin yanında.
Kılıçdaroğlu'nu yere göğe sığdıramayan Livaneli'nin Baykal'ı itibarsızlaştırma çabası, CHP-HDP işbirliğini planlayanların, Baykal üzerinden ulusalcıları susturma, sindirme projesi gibi duruyor.
İlginçtir! Önce Korkmaz Karaca, sonra da Livaneli Ecevit ve Baykal'ı hedef aldı.
Zülfü Livaneli neden şimdi konuştu? Asıl sorulması gereken soru bu.
Livaneli'nin bu çıkışının adı psikolojik savaş.
Psikolojik savaşın argümanları yalan haber, algı operasyonları.
Yalan haberler yayarak kabineyi değiştiriyor, İçişleri Bakanı'nı veya bakanları istifa ettiriyorlar.
Türkiye kritik bir eşikte.
Ya Türkiye'yi 90'lı yıllara çekmek isteyen kaos tellalları kazanacak, ya da bu millet.
Bu işin hedefinde 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri var.
Merak etmeyin. Halkımız sağduyulu. Kimin ne mal olduğunu biliyor.
Millet, muhalefetteyken birbirlerine düşenlerin, iktidara gelseler neler yapacaklarını görüyor.
Çok güzel oluyor, hem de çok güzel.
Haydi birlikte şarkı söyleyelim.
Leylim ley…, Leylim ley…
