Zafer Bayramı

Türkler Anadolu'ya girdikleri günden bugüne kadar sürekli savaşmış, bir avuç toprak için binlerce yiğit can vermiştir. Osmanlı Devleti son zamanlarında dört bir taraftan saldıran düşmanla savaşıp yenik düşünce son bir direniş olan Büyük Taarruz ile düşmanı denize dökmüştür.

30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutlayacağımız bugünde sizlere cephe gerisinde belki isimlerini hiç duymadığımız cefakâr kadınlarımızın hikayesini anlatacağım.

Osmanlı Devleti dört taraftan saldıran düşmanla boğuşuyor. Yiğitler cephelerde Atatürk'ün "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz ileri" emri ile şehadete ermek için birbiriyle yarışıyor. Cephe gerisinde Şerife bacı öküzünün başını çekiyor yükü ağır cepheye bomba taşıyor.Kağnının arkasında daha kırkı çıkmamış Mehmet uyumakta görev kutsal bütün kadınlar hızla yol alıyor sabah olmadan cepheye yetişmeliler.

Hava kararıyor kar fırtınası başlıyor. Kar mühimmatı ıslatmaya başlayınca Şerife bebeğini sardığı battaniyeyi mühimmatın üzerine örtüyor. Minik Mehmet soğuktan ağlamaya başlıyor. Şerife bacı çaresiz… Vatan kurtulmalı, görev kutsal. Bütün bacılar cepheye varmak üzere bebeğini bağrına basıp yola devam ediyor. Bir vakit sonra bebekten ses kesiliyor. Şerife bacıda artık adım atamıyor o fırtınada soğuktan donarak şehit oluyor.

Savaşlarımız sadece süngülerle, silahlarla olmadı. Cephe gerisinde nice Şerife bacılar, Nene hatunlar, kara Fatmalar ve adını bile bilmediğimiz cefakâr ve fedakar anaların duaları ile iman gücüyle bu vatanın her karışına kanlarını canlarını vermişlerdir. (Emine Bulut ve tüm kadınlar anısına)


Yazarın Diğer Yazıları