Mücadelen Çok Güzel Neslican

Bilmiyoruz...

Başımıza ne gelecek neler yaşayacak, ne ile imtihan olacağız bilmiyoruz. Ama yine de bu belirsizlikler içinde her şeyi bilir hadsizliği ile koca koca cümleler kurup, ayıplıyor, yargılıyor, kırıp döküyoruz.

Kendi yaptıklarımızı vicdan terazisinde tartmadan, başka hayatları ölçüp, biçip, kılıflar uyduruyoruz. İnsanoğlu hiç bir dönemde bu kadar kutuplaşmadı sanırım. Siyasi partilerle , tutulan takımlarla , yaşanılan şehirle, kıyafetlerle, dinlenilen müzik, yapılan sanatla hiç bu kadar kutuplaşmamıştık. Hep bir başkasının hayatının terazisi olmayı neden bu kadar çok seviyoruz acaba...

"Bizden değilsin” cümlesi ile dışladığımız insanları ötelemeyi görev haline getirdik. Oysa ki insan olarak sevmeyi hiç denemiyoruz. Bu toprakların en güzel değeri koca Yunus'un "yaratılanı hoş gör yaradandan ötürü” düsturuyla yetişmemiş gibi tüm öğretileri unuttuk. İpler sanırım tam da bu noktada koptu

Anadolu'nun yetiştirdiği güzel insanların, bu toprakların bağrında yetişen dedelerimizin sözlerini unuttuk.

Kutuplaşma had safhada; Para kazanmak, ünlü olmak, makam sahibi olmak için tüm değerlerimizi sattık. Bir günlük şöhretler için, bin yıllık öğretilerimizi hiçe saydık.

Başı kapalı, başı açık diye insanları sınıflandırıyor, cümlelerin dar ağacında sallandırıyoruz.

 

Bak güzel kardeşim!

Asil duruşun,zerafetin,kibar olmanın, nezaketli konuşmanın,ahlaki değerlerin başı açık yada kapalılıkla alakası yoktur.

Güzel ahlakın, terbiyenin şucusu- bucusu olmaz. Herkes aile terbiyesininden aldığını yansıtır.

Bu güzel din güzel ahlak üzerine inşa edilmiştir!

Üç gün önce bir kanser hastası olan genç bir kızın, Neslican'ın ölüm haberini aldık. İki yıldır kanserle verdiği mücadelesini an be an sosyal medyadan takip ediyorduk. Hani sosyal medya kötüydü ya O mücadelesini bize aktararak aslında doğru kullanıldığında sosyal medyanın ne kadar da faydalı olduğunu da bize anlattı. Milyonlarca kanser hastasından sadece biriydi Neslican. Sadece O bize yaşadıklarını aktardığı için haberimiz oldu. Haberimiz olmadan mücadele veren, hayatta kalmak için tedavi olan binlerce Neslican'ın sesi oldu. Sadece kanserle değil zihniyeti kanser olmuş pek çok insanla da mücadelesini gördük.

Bir ayağının eksik olması kimin umrundaydı ki asla görmedik.

Aldığı kemoterapilerin acısını da asla hissedemedik. Ama bir genç kızın hayata sıkıca bağlanışına şahit olduk. Başaracağına inancını gördük Her durumda gülümseyen bir çift göze baktık. Ölümünün ardından, saçına, eteğine, makyajına odaklandık. Oysa ki Neslican'ın bize anlatmak istediği çok daha önemli bir mesajı vardı:

Hayatta başımıza ne gelirse gelsin son ana kadar mücadele etmeyi bırakmamalıyı hatırlattı bize.

İsyan etmeyip, inançla nasıl mücadele edileceğini gösterdi bize.

Sen mücadele ettin güçlü kız!

Ve en çok o mücadele güzeldi Neslican! Seni umudun en güçlü temsilcisi olarak anacağız...

Allah rahmetiyle muamele eylesin!

 

Şimdi oturup sahip olduklarımıza karşı nankörlüklerimizi bir düşünelim.

Bir başkasının bedeniyle uğraşacağımıza, onun verdiği mücadeleye bakıp ibret alalım.

Nefretle cümleler kuran insanlar !

Kanser, bir hastalık belki mücadele ile yenilir bazen zafer kazanılır.

Ya da son nefese kadar asilce mücadele edilir ve başı dik bir şekilde bu fani dünya tertemiz sonlanır.

Peki gerçekten hasta olan insanlar!

Başkalarının hayatlarına nefret kusan insanlar!

İşte asıl hastalıklı olan onların zihniyeti

İşte o zihniyetler asla tedavi edilemez!

Bu insanlar asla tedavi olamayacaklar.

Kötü düşüncelerin pençesinden asla kurtulamayacak ve neden bu dünyaya geldiklerini anlamadan toprak olup gidecekler.

Bir çocuk doyurmadan, bir hayvanın başını okşamadan, bir yaşlının derdini dinlemeden, bir garibi mutlu etmeden yok olup gidecekler.

Allah bizi böyle bomboş yaşayan insanlardan etmesin!

Merhameti yüreklerimizden almasın!

Anlayışlı, zarif ,düşünceli ve bir görev için bu dünyaya geldiğimizi asla unutturmasın.

Yaralanmamış olanlar yarayla alay ederler; Biz yaralarımızı farkedip onlarla mücadele ederken, bir başkasının yarasına da merhem olmayı her zaman bilelim inşallah...

Sadece ve sadece; sevmek ve anlamak iyileştirecek kardeşim.

Bunu asla unutma !


Yazarın Diğer Yazıları