 
                                    KIBRIS NEREYE KOŞUYOR?
 
                                    Dünya arayışta... Demokrasi artık en iyi yönetim şekli değil
 
                                    Gönül kapısının anahtarı, Rahmete Açılan Bir Sefer Tövbe
 
                                    Ekonomide Yüksek Teknoloji Ürün Üretimine Yönelik Zihinsel Dönüşümü Tamamlamakta Geç mi Kalıyoruz?
 
                                    BİR KİTAP FUARININ ARDINDAN
 
                                    Değişen Gerçeklik Algoritması
 
                                    SADREDDİN KONEVİ’NİN EVRENSEL MESAJLARI
 
                                    Münafıklık kötü müdür?
 
                                    KALKINMA YOLU, PKK’NIN SONU
 
                                    Meğer kuzuyu kurda emanet etmişiz…!
 
                                    İSLÂM DİNİNDE ZORLAMA VAR MI, YOK MU?
 
                                    KALİTE
 
                                    Dinin Geleceği
 
                                    Bırakmanın İnceliği
 
                                    Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
 
                                    Konyaspor’da Düşüş Alarmı, Sorunlar Derinleşiyor..
 
                                    Samimiyet Zedeleyici Mağlubiyet
 
                                    Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
 
                                    TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
 
                                    Efsanelerin Yemişi
 
                                    Rakamlarla Otomobil Piyasası
Dünyada imtihan tamam anlamıyla bireyseldir, kişiye özeldir.
Yüce Allah olayı bütün netliğiyle hidayet kaynağı kitabı Kur'an-ı Kerim'de aktardı:
"Eğer inkâr ederseniz, bilin ki Allah'ın siz(in iman etmeniz)e ihtiyacı yoktur. Fakat O, kullarının küfrüne razı olmaz. Eğer şükrederseniz (vazifenizi yerine getirirseniz) O'nu memnun edersiniz. Hiçbir günahkâr, diğerinin günahını yüklenecek değildir. Sonra (ne kadar yaşarsanız yaşayın eninde sonunda) tümünüz Rabbinize döneceksiniz ve o zaman (hayatta iken) yaptıklarınızı size gösterecektir. Şüphesiz O, (insanların) kalplerinde olan (gizli niyet ve düşünceler)i de hakkıyla bilendir.” Zümer, 39/7.
Dolayısıyla insanın yoğunlaşması gereken konu başkası değil, kendisidir.
Tek başına çıplak doğduğu dünyadan tek başına çıplak olarak Rabbine dönecek ve orada en ince ayrıntılarda dâhil her şeyden hesaba çekilecektir.
Şu kısa ömürde akıllı insanın başkasıyla, diğeri ile uğraşması ahmaklıktır.
Üstelik Rabbimiz ısrarla "kötü zan da bulunmayın, hep hüsnü zan edin, gıybet yapmayın, her habere inanmayın, kardeşlerinizin kusurlarını araştırmayın” (Hucurat, 49/12) emrederken akıllı insan nasıl kendini unutup ahirette karşısına çıkacak, Allah'ın müdahale etmeyip muhtaç kullarla görülecek insanı ebedi iflasa sürükleyecek günah dosyalarını elleriyle itina ile hazırlar.
Başkasını ayıplayanın o ayıbı işlemeden ölmeyeceğini Allah Resulü (s.a.v.) söylüyor.
Başkasında o ayıp, günah olsa bile bunu konuşan kendi yoluna kesin basacağı mayınları döşeyen akılsız zavallı olmuyor mu?
Zilzal suresi son ayetlerde zerre miktar hayırda izhar, zerre miktar şerden bahsedilirken ihfa kuralı bize hayatımızın her saniyesinde dikkat etmemiz gereken kuralı haykırıyor.
Zerre miskal hayır görürsen İZHAR ET, YAY, TANIT, TAVSİYE ET, DUYUR.
Zerre miskal şer görürsen İHFA ET, GİZLE, ÖRT, KAPAT, SETRET, İSMİ SETTARA MAZHAR OL!
Şer, günah, suç bir başkasının hukukuna zarar veriyorsa tabii ki sadece ilgililerle, görevlilerle paylaşmak gıybet ve günah değildir ve yapılması gerekir.
Ama sadece ilgilerle o suçu, günahı, şerri engelleme pozisyonunda veya zarar görecek konumdakilerle…
Başkasını ayıbıyla meşgul olup kendini unutanların çok olduğu toplumlar sürekli birbirlerinin tarlasına şerrin, günahın, suçun tohumlarını saçmaktadır.
Oysa bu dünya ahiretin tarlasıdır ve bizden geriye temiz bir gönül, iyi niyet ve salih ameller kalacaktır.
Salih amel; yaratılışların haklarına tecavüz etmemek ve Allah'ın emirlerine riayet etmekten ibarettir.
İşin birinci kısmına riayet etmeyen ikinci kısmına güvenmesin.
Çünkü Allah mesajında yarattıklarının haklarını kendi hukukundan önde tutuyor ve hesabı onların soracağını ve kendisinin müdahale etmeyeceğini açıkça ifade ediyor.
İkinci bir varlığa yönelik söz ve amellerimizde en az Rabbimizle ilişkiler kadar hassasiyet göstermemiz rızayı ilahiye giden en kestirme yoldur.
Zerreden seyyareye her varlıkla iletişiminde onları dünya imtihanında, kendisi incitilse de incitilmemesi gereken emanetler olduğu bilinciyle yaşayan halis kullara selam olsun.
Dinin Geleceği
Kendi Ekseni (Egosu) Etrafında Dönmenin Usulü
Doğa’dan Allah’a…
Hiçbir Başarının Bedeli “Şerefimiz” Olmamalı!
Sapanlar ve Sapıtanların Ağır Vebali (Nahl, 16/25)
En Büyük Engelimiz: Yazamamak
Yeterli ve Dengeli Bir Eğitimle İki Kanatlı Çocuklar!
Muayeneyi Reddeden Doktor (Doğu-Batı Arasında İslam)
Stresten Nasıl Kurtuluruz?
Demokrasi Karanlıkta Ölür