28 ŞUBAT VE ERBAKAN

Türkiye daha öncesinde iki askeri darbe yaşamış, birçok kez asker tarafından siyasilere sopa gösterilmiş, ülkede askeri vesayetin olmadığı bir dönem olmamıştı. Evet darbeler yaşanmış ancak hiçbir darbe Türkiye'de yaşayan belirli bir kesimi hedef almamıştı. 28 Şubat dediğimiz sürecin başlamasında ülkenin muhafazakar kesimiyle birlikte ilk defa uzun zamandır siyaset arenasında olan Erbakan'a şans verildi. İşte milletin verdiği takdiri hiçe sayarcasına bir tavır alındı bu rahatsız olan kesimde. Bu ülkede iktidar olursunuz ancak muktedir olamazsınız sözleri dökülüyordu birilerinde. Asker uluorta söyleyeceklerini söylüyor, medya en küçük meseleleri büyütüyor hatta bir süre sonra yalan haberler yapmaya başlıyor, Hakimler askerlerden brifing alıyor, Atatürkçü Düşünce Derneği gibi kuruluşlar sürekli gündemden düşmüyor, üniversitelerde başörtüsü zulmü başlıyor, holdingler "yeşil sermaye” yaftasıyla engelleniyor, gazeteciler içeri alınıyor, para cezaları kesiliyor, devlet güvenlik mahkemelerde yargılanıyor ve bu ülkede "size yaşama hakkı yok” deniliyordu. Adalet ve özgürlüğün rafa kalktığı bir dönemde rahmetli Erbakan Hocanın sakin, itidalli duruşu taraftarlarının yanlış yapmalarının önüne geçiyordu. Bin yıl sürecek! sevdasıyla yapmadıkları kalmadı ancak milletin nazarında değeri olmayan böyle bir sistemin ayakta kalması zaten beklenemezdi. Hangi sistem olursa olsun milletin aklına yatmayan, içine sindirmediği hiçbir şey bu ülkede kalıcı olamazdı ve olmadı. Allah rahmet eylesin Erbakan Hoca'nın kısa sürede olsa iktidara gelmesi tabi ki emperyalist güçleri rahatsız edecekti. Hayatı boyunca emperyalistlerden, faiz lobisinden, Siyonistlerden bahseden Erbakan hocanın ayakta kalması çok zordu. Çünkü içerde o saydıklarından ziyadesiyle vardı. 28 Şubat geçmişte kaldı belki ama hala bu ülkede yaşayan büyük bir kesimde izleri duruyor. Şimdi bu ülkede yaşayan tüm muhafazakâr kesimin yeniden o süreçlerin yaşanmasına dair endişeleri var. Biliyorlar ki hala kalıntıları var bu ülkede. Başörtüsünden rahatsız olanlar hala salyalarını akıtıyor ekranlarda. Geçmişte iktidar olmasa bile devleti elinde oynatanlar eski günlerin özlemiyle yanıp tutuşuyor. Allah bunlara fırsat vermesin. Özgürlük, adalet, hak, hukuk söylemlerini dillerinden düşürmeyenlerin fırsat kolladığını çok iyi görüyoruz. Böyle bir süreç yaşayıp, acısını çekenlerin bugün maalesef o gün yapılan mücadeleleri unutmasını hazmedemiyorum. Başörtülü kızların başörtüleri var mı bugün? Partisi kapatılmış, lideri siyasi yasaklı hale gelmiş olan parti kimlerle yol yürüyor şimdi. Okçular tepesinden ganimet paylaşmaya koşarak indik. 28 Şubat'ta onurlu bir mücadele veren Erbakan hocamıza Allah'tan rahmet diliyorum. Zulüm görmüş ancak zerre miktarı davasından dönmeyenlere selam olsun. Bugün hala 28 Şubatları yaşamayalım diye mücadele eden saçlarına aklar düşmüş büyüklerimin ellerinden öpüyorum. Tüm bu izleri silmek için büyük mücadele vermiş siyasilerimize saygılarımı sunuyorum. Unutmamak gerekir. O dönemde yazılarıyla bizlere umut veren, güç veren gazeteci büyüklerimizi de hayırla yad ediyorum. Eyvallah…


Yazarın Diğer Yazıları