AZ KALDI KAVUŞUYORUZ

1 Yıla yaklaştı. Felaketlerle geçen 2020 yılının hiç şüphesiz bizi en zora sokan meselesi salgındı. Koronavirüs, Kovid 19 yada başka bir adı varsa her neyse. Ekonomimizden, eğitim hayatımıza, dini hayatımızdan sosyal hayatımıza kadar her şey değişti. Selamlaşmalarımız değişti, aile ve akraba bağlarımız olumsuz etkilendi. Eski günleri özlüyoruz ama çokta eski değil. Sadece 1 yıl öncesinin özlemini taşıyoruz artık. Şimdi varsın çocuklar sokaklarda bağırıp, top oynasınlar. İhtiyarlar varsın cami bahçelerinde yada parklarda oturup bağıra bağıra sohbet etsinler, otobüsler yine tıka pasa dolsun, varsın pilav sırası bekleyelim ama şu illet bir gitsin diye dua ediyoruz. İnsanoğlu böyleyiz işte. Beterin beterini gördüğümüz anda birçok olumsuz olarak gördüğümüz ne varsa kıymetini sonra anlıyoruz. Şöyle candan sarılışlarımız olsun, akrabalarla yine eskisi gibi birleşip kalabalık oturmalarımız olsun, çocuklarımızla çarşı Pazar gezelim. Gerçekten çok özledik. Özlediğimiz o günlere yeniden kavuşma adına büyük umutlarımız var. Çin'den gelen Korona aşıları sağlık çalışanlarımıza uygulamaya başlandı. Önce Sağlık Bakanımız ve bilim kurulu üyeleri ardından Cumhurbaşkanımız, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener aşı oldular. Toplumu teşvik etme adına güzel oldu bu görüntüler. Aşı tartışmalarını geride bıraktık. Yerli aşımız da muhtemelen Nisan yada Mayıs ayı gibi uygulanmaya başlanacak. Uzmanların dediğini göre toplumun %60'ı aşılandığı zaman virüs etkisini kaybediyormuş. Bu süreç içinde farklı ülkelerin aşı firmalarıyla da görüşmeler sağlanıyor. Efendim aşı olalım mı olmayalım mı? Bu tartışmalarının şuan çok yersiz olduğunu düşünüyorum. Bu aşılar çıkar çıkmaz haydi aşı olalım demiyor Dünya. Dünya Sağlık Örgütü onaylıyor ardından yine gelen aşılar ülkemiz kurullarınca kontrol ediliyor. Allah bizleri büyük imtihanlarla sınamasın. Bakın Aralık ayı bitti ve Ocak ayının ortalarındayız. Yeni yeni yağış almaya başladık. Kuraklık salgından da öte bir zorluk oluşturur insanlığa. Tarımın kalbi konumunda bir şehirde yaşıyoruz. Allah muhafaza yağışların olmaması demek sadece şehrin değil ülkenin de ciddi sıkıntıya gireceğinin habercisidir. Çok şükür birkaç gündür zaman zaman yağan kar yüzümüzü güldürdü. Allah bereketini üstümüzden ekşit etmesin. Geçtiğimiz Cuma günü Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum Konya'daydı. Konya'nın çehresini değiştirecek birçok proje hayata geçirilecek. Meydan projelerinden millet bahçelerine kadar birçok projenin startı verildi. Daha da güzelleşiyor Konya'mız. Tabi bunlarla beraber özellikle Eski ve Karatay Sanayisinin taşınması sürecini merakla ve dikkatle takip ediyorum. Şehrin ortasında kalan bu sanayiler trafikten sosyal hayata olumsuz yönleri var. "Biz bittik” diye bağırıyor yapılar. Umarım biran önce inşaatları başlar da o bölgede daha güzel bir görüntü oluşturulur. Zamanla mahallerimiz, şehirlerimiz gelişir. Metroda gelir, Dünya'nın gıptayla bakacağı millet bahçeleriyle de süslenir. Biraz zaman, biraz sabır ve çok şükürle. Eyvallah…


Yazarın Diğer Yazıları